Deyrizor'da SDG  karşıtı gösteri düzenlendi  

Yolları kapan protestocular tutuklu gençlerin serbest bırakılmasını talep etti  

Sosyal medyada paylaşılan Deyrizor’un Azbe kasabasındaki gösterilere dair bir kare.
Sosyal medyada paylaşılan Deyrizor’un Azbe kasabasındaki gösterilere dair bir kare.
TT

Deyrizor'da SDG  karşıtı gösteri düzenlendi  

Sosyal medyada paylaşılan Deyrizor’un Azbe kasabasındaki gösterilere dair bir kare.
Sosyal medyada paylaşılan Deyrizor’un Azbe kasabasındaki gösterilere dair bir kare.

Suriye'nin doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında bulunan Deyrizor ilinde halk, yaşam koşullarının düzeltilmesi, sosyal hizmet sağlanması ve SDG tarafından tutuklanan gençlerin serbest bırakılması için protesto gösterisi düzenledi. SDG kendi saflarında yer alan bazı gençleri, Özerk Yönetim düşmanı dış güçlerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle tutuklamıştı. Bu arada Kürt bir siyasetçi, Özerk Yönetim liderlerinin, Rus subaylarının gözetiminde Suriye rejimi yetkilileri ile görüşmek için defalarca Şam’a gittiğini aktardı. Kürt siyasetçi ‘’Biz mevcut yönetimin (rejimin) değiştirilmesini ya da bir alternatif yönetim getirilmesini desteklemiyoruz, iki taraf arasındaki hataların giderilmesi için çaba sarf edilmeli’’ dedi.  
Sosyal medya hesaplarında, Deyrizor’un Azbe, Sur ve Daman yerleşim yerlerinde protesto gösterilerinin düzenlendiğine dair paylaşımlarda bulunuldu. Bölge halkı SDG’den alıkoyduğu tüm tutukluları serbest bırakmasını talep etti. Edinilen bilgiye göre SDG’ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi’nin silahlı birimlerinde yer alan gençlerin bir kısmı, Özerk Yönetime düşman dış güçlerle işbirliği yaptıkları suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklanan kişilerin tam sayısı bilinmiyor. Ayrıca vatandaşlar, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, petrol gelirlerinin adil bir şekilde dağılımının yapılması ve sosyal hizmetlerin sağlanmasını da talep ettiler. Bölgedeki ana yolları kapatan göstericiler, otomobil lastikleri yakarak, SDG ve Özerk Yönetim karşıtı sloganlar attılar. Deyrizor’un farklı bölgelerinde daha önce de benzer protesto gösterileri düzenlenmişti. Bölge halkı, kendilerine tahsis edilen ‘akaryakıt hisselerinin’ verilmesini, yolsuzluğun ve ayrımcılığın sonlandırılmasını, DEAŞ karşıtı operasyonlarda evlerini kaybedenlere tazminat verilmesini talep ediyor.  

Salih Müslim: Defalarca Şam'a gittik
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin ana bileşenlerinden Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslim, “Defalarca başkent Şam'a gittik, Tartus'taki Hmeymim üssünde de görüştük. Ruslar bu toplantılarda rejimle ortak bir siyasi formüle ulaşabilmemiz için aracı oldu, ancak rejim totaliter zihniyetini koruyor. Bu tabi evimizde oturacağımız anlamına gelmiyor, herkesin ortak yaşam tarzını paylaştığı demokratik bir Suriye inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Şam yönetimi şunu kavramalı; biz Suriye'nin bir parçasıyız ve bu ülke içinde birlikte yaşamak zorundayız. Rejimi değiştirmek ya da bir alternatif getirmek gibi bir arzumuz yok, aksine karşılıklı yapılan hataların giderilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyoruz’’ diye konuştu.  
Suriye Demokratik Konseyi’nin 2018 ve 2019 yıllarında Suriyeli yetkililerle defalarca doğrudan görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Müslim, “Rejim, Suriye’nin demokratikleştirilmesi ve insanların özgürleştirilmesi taleplerine çok uzak. Despot bir yaklaşım söz konusu, ne pahasına olursa olsun otoritesini sürdürmek ve korumak istiyor. Herhangi bir grup ya da parti ile diyalog kurulduğunda ise, kendisine sığınılmasını teklif ediyorlar’’ dedi.

Türk askeri operasyonu
Salih Müslim, Türkiye'nin Özerk Yönetim’in kontrolündeki alanlara askeri operasyon düzenleme ihtimali hakkında ise, Birleşmiş Milletler (BM) ve BM Güvenlik Konseyi’nden, bölgenin hava sahasının kapatılmasını talep etti. Müslim, “ABD liderliğindeki koalisyon ve Rusya 
bölgenin hava sahasını kontrol ediyor. Ruslar Halep ve çevresini, koalisyon ise Kobani’den (Ayn el-Arab) Derik’e kadar olan alanı kontrol ediyor. Eğer hava sahası kapatılırsa Türkiye bir şey yapamaz. Çünkü halkımız devrimsel direniş kapsamında sahada hazırlıklarını yapmaktadır. Umarım Rusya, Türkiye’ye tavizlerde bulunmaz, geçmişte Afrin için yeşil ışık yakmışlar, buyurun istediğinizi bombalayın demiştiler, bu defa aynı şeyi yapmamalılar” şeklinde konuştu.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.