Alnının ortasından vurulan köpek mucizevi şekilde hayatta kaldı

Kafasında hala mermi parçaları bulunan Arthur'un tedavisi sürüyor (PSPCA)
Kafasında hala mermi parçaları bulunan Arthur'un tedavisi sürüyor (PSPCA)
TT

Alnının ortasından vurulan köpek mucizevi şekilde hayatta kaldı

Kafasında hala mermi parçaları bulunan Arthur'un tedavisi sürüyor (PSPCA)
Kafasında hala mermi parçaları bulunan Arthur'un tedavisi sürüyor (PSPCA)

ABD'nin Pensilvanya eyaletinde kafasından silahla vurulan köpek mucizevi bir şekilde yaşama tutundu. Tedavi altına alınan Arthur adlı 8 yaşındaki hayvan, iyileşme sürecinde.
New York Post'un aktardığına göre korgi cinsi köpek, 14 Temmuz'da bir çiftlikte bulundu. Çiftliğin sahipleri, Arthur'un kafasındaki yaranın önce çit yüzünden olduğunu sandı. 
Yardım için çağrılan gönüllü hayvan kurtarma kuruluşu Finding Shelter'ın kurucusu Grace Herbert, hayvanı 4 gün sonra veterinere ulaştırdığında bunun kurşun yarası olduğunu belirlendi.
Main Lain Hayvan Kurtarma'daki (Main Lain Animal Rescue) veteriner ekibi, kurşun parçalarının hayvanı neredeyse öldüreceğini belirledi.
Kurumun ortağı Pensilvanya Hayvanlara Zulmü Önleme Derneği (Pennsylvania Society for the Prevention of Cruelty to Animals-PSPCA) tarafından yapılan açıklamada mermi yüzünden Arthur'un kafasında delik açıldığı belirtildi:
Solunum yolu ve ağzı zarar görmüştü. Pirelerle kaplıydı, kulak enfeksiyonu vardı ve kansızdı.
İtinayla bakılan köpek, ölümden döndü ve iyileşti. PSPCA da "Arthur hayatta olduğu için şanslı… Kaşlarının ortasından vurulmuş ve görünüşe göre ölüme terk edilmiş. Ama arthur ölmedi" diye yazdı.
Veteriner ekibinden Alicia Royer, "Çok mutlu bir çocuk. Anesteziden uyandıktan sonraki ikinci gün bize sevimli küçk popo sallamasını yapıyordu" dedi

Köpek üreme çiftliğinden kaçtığı belirlenen korgiyi kimin vurduğu belli değil. Haberde, üreme çiftliği sahiplerinin şüpheli olmadığı yazıldı. Köpek, PSPCA gözetimine bırakıldı.
PSPCA'dan Nicole Wilson, olayı araştırdıklarını bildirdi: Birileri neler yaşandığını biliyor. Umarım haberi görenler bizimle temasa geçer.
Independent Türkçe, New York Post, People



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe