Lübnan’da Hristiyanlar arasında Cumhurbaşkanlığı yarışı başladı

Mişel Avn, cumhurbaşkanlığı için Franciye’yi değil Basil’i destekliyor. Hizbullah cumhurbaşkanlığı seçiminde pozisyonunu netleştirmedi  

Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye.  
Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye.  
TT

Lübnan’da Hristiyanlar arasında Cumhurbaşkanlığı yarışı başladı

Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye.  
Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye.  

Lübnan’da önde gelen bir güvenlik kaynağı, anayasal süre dolmadan önce yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesi yönündeki uluslararası baskıların arttığını itiraf etti. Ancak tüm baskılara rağmen, yeni cumhurbaşkanının öngörülen süre içinde seçilmeme ihtimali olduğunu, çünkü bu konunun bölgedeki gelişmeler de dahil olmak üzere birçok farklı faktörle bağlantılı olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan güvenlik kaynağı, “Cumhurbaşkanlığı seçiminin tam olarak ne zaman yapılacağını öngörmek zor, bunun salt Lübnanlıların kararıyla ilgili olduğunu söyleyemeyiz, seçimler Mişel Avn’ın görev süresinin sona ermesine kadar, yani kasım ayına kadar yapılmayabilir” dedi.
Yeni cumhurbaşkanının ‘anayasada öngörülen sürede seçilmesi’ ile, Mişel Avn’ın görev süresi tamamlanmasından sonra seçilmesi ihtimalinin eşit olduğunu söyleyen kaynak, (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye’nin cumhurbaşkanlığına aday olmasının kuvvetli bir ihtimal olduğunu değerlendirdi. Franciye’nin rakiplerinden bir adım önde olduğunu söyleyen kaynak, bazı adayların ‘yıpranmamak adına’ kendilerini ön plana çıkarmamayı tercih ettiğini kaydetti. Cumhurbaşkanının anayasal süre içinde seçilmesi için uluslararası baskılar olduğunu belirten kaynak, bölgesel ve uluslararası pazarlıklar çerçevesinde, cumhurbaşkanı adaylarının sayısının artabileceğini öngördü.  
Bölgesel ve uluslararası güçlerin, ülkede bir otorite boşluğu oluşmaması için cumhurbaşkanlığı seçiminin vaktinde yapılmasını istediğini, bu güçlerin çoğunun, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmelerin sürdürülmesini destekleyecek bir adayı tercih ettiğini söyledi. Güvenlik kaynağı, yeni cumhurbaşkanının, (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi ya da (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Partisi’nin göstereceği adaylardan biri olmasının beklendiğini kaydetti.  
Bu bağlamda parlamenter bir kaynak, Marada Hareketi lideri Franciye ile ÖYH Genel Başkanı Cibran Basil arasındaki müzakerelerin henüz başlamadığını aktardı. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, “Franciye ve Basil, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah tarafından geçtiğimiz aylarda aynı masa etrafında buluşmuştu. Nasrallah’ın bu hamlesi, Franciye ve Basil’in, Lübnan Kuvvetleri’ne karşı geçici de olsa bir ittifak kurmaları sağlamak içindi.” dedi. Söz konusu toplantıda ‘cumhurbaşkanlığı dosyasının’ tartışılmadığını belirten kaynak, “Bu dosyanın ele alınmaması Nasrallah’ın kararıydı, çünkü henüz bunun için vaktin erken olduğunu düşünüyordu. Hizbullah kendi içinde bu konuyu netleştirebilmiş değil, tartışmalar devam ediyor. Nasrallah’ın son konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimine değinmemesi de henüz net bir karar verilmediğini gösteriyor” diye konuştu.  
ÖYH lideri Basil’in, bu aşamada cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmemeyi tercih edeceğini öngören kaynak, “Çünkü aday listesinde yer almaması onu siyasi olarak zayıflatacaktır, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın da tutumu bu yöndedir. Basil adaylıktan çekilse de Süleyman Franciye’yi desteklemeyecektir. Çünkü Mişel Avn’ın halefi olmaya uygun olan ve siyasi çizgisini sürdürecek bir profil arayışı söz konusudur. Avn’ın cumhurbaşkanı seçilmesi, Cibran Basil’in ‘gölge başkan’ olarak gücünü korumasını sağlamıştı. Basil ‘ordu bayramında’ yaptığı konuşmada, yapılan reformları sürdürecek ve yolsuzlukla mücadele edecek bir cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini söyleyerek zımnen bu hususa işaret ediyordu” diye yorumda bulundu.  
ÖYH’nin Süleyman Franciye’nin adaylığının önünde engel oluşturma girişiminde bulunacağını iddia eden parlamento kaynağı, Nasrallah’ın ‘cumhurbaşkanlığı savaşını’ başlatmak için uygun gördüğü süreçte bu hususun netleşeceğini söyledi. Marada Hareketi lideri Franciye ise şimdiden Mişel Avn ve Cibran Basil ile ‘pazarlığa’ girişerek ‘kartlarını yakmayı’ düşünmüyor. Bunun yerine kendisini desteklemeye karar vermesi durumunda Hizbullah’ın, diğer rakiplerini ikna edeceğini varsayıyor.
Cumhurbaşkanları adayları, seçim tarihi netleşmeden ve uluslararası güçlerin tutumu belirginleşmeden ‘sahneye çıkmayı’ tercih etmiyor. ÖYH ve Lübnan Kuvvetleri arasında bir inatlaşma, cumhurbaşkanlığı seçimi için parlamento oturumunda yeterli sayının toplanmasına engel teşkil edebilir, her iki parti de ‘oturumu iptal’ etme gücünü elinde bulunduruyor, dolayısıyla cumhurbaşkanlığı adayı üzerinde bir uzlaşıya varmaları zorunlu görünüyor. Öte yandan Hizbullah liderliğindeki ‘direniş ekseni’ karşıtları, henüz kendi aralarında bir söz birliği ya da uzlaşı getirecek bir koordinasyon sağlayabilmiş değil.  
Lübnan hükümet sistemine göre Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyanlar, Başbakan Sünniler, Meclis Başkanı ise Şiiler arasından seçiliyor.



Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İran’daki rejimin çöküşüne ilişkin ‘aceleci hesaplamalar’ konusunda uyarıda bulunarak, bunun bütün bölgenin istikrarını bozacağını ve zaten istikrarsız olan bölgede bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

Sudani, dün İngiliz haber ağı BBC'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

“İran'daki rejim, hızla çökecekmiş gibi gösterildiği kadar zayıf değil. Bu rejim köklü bir rejim ve çok sayıda destekçisi ve yandaşı var.”

Irak Başbakanı İran'daki rejimin çöküşünün Irak'a etkisiyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Mantık, komşularda herhangi bir yerde çıkan yangının tüm bölgeye yayılacağını söylüyor. Bu yangından kimse korunamaz” ifadelerini kullandı.

Sudani, Irak'ın savaşın tüm bölgeye yayılmasından ‘gerçek bir endişe’ duyduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları, geçtiğimiz ay 12 gün süren savaş sırasında Irak hava sahasını kullanarak İran’daki hedefleri bombaladı. Başbakan Sudani bunu ‘ülkenin egemenliğinin ihlali’ olarak nitelendirdi.

Hükümetinin ülkenin savunma yapısında bir zayıflık tespit ettiğini, bunun üzerine Güney Kore ve Fransa'dan hava savunma sistemleri satın almak için çalışmalara başladığını ve son gerginliklerin ardından da bu süreci hızlandırmaya karar verdiğini söyleyen Irak Başbakanı, “Bizim bu tür ihlallere karşı koyacak yeterli ve ileri teknolojiye sahip bir hava savunma sistemimiz yok. Bu, aslında Irak'ı dahil olmadığı bir savaşa sürüklemek anlamına geliyordu” şeklinde konuştu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlarımızı kesinlikle sürdüreceğiz ve İsrail ya da başka herhangi bir ülkenin Irak hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceğiz. Mümkün olan tüm araçları kullanacağız.”

Irak'ın yeni radar sisteminin bazı parçalarını teslim aldığını ve bu yıl içinde sistemin büyük bir kısmını teslim alacağını belirten Sudani, “Güney Kore'den ilk sevkiyatı alacağız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kırılganlığından duyduğu endişeyi dile getiren Sudani, ateşkesi tehdit eden en önemli unsurlardan birinin İsrail hükümetinin başında Binyamin Netanyahu'nun bulunması olduğunu söyledi.

Irak Başbakanı, şunları söyledi:

“Bu, tüm bölge için bir endişe kaynağı, çünkü savaşları ve çatışmaları tüm bölgeye yaymak bu kişinin hayatta kalma stratejisidir. Bu da bölgedeki tüm ülkelerle sorunlar yaratıyor. Gazze'de ateşkes sağlanamadı, Lübnan'da da durum aynı, Suriye'ye istediği zaman saldırıyor. Bu endişe verici bir durum.”