Cumhuriyetçiler’den Biden’a: Reisi’ye ABD’ye giriş yasağı konsun

Cumhuriyetçiler, Biden’a Reisi’nin ABD’ye girişinin yasaklaması çağrısında bulundu

Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, Mart ayında bir Senato oturumuna katıldığı sırada (AP)
Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, Mart ayında bir Senato oturumuna katıldığı sırada (AP)
TT

Cumhuriyetçiler’den Biden’a: Reisi’ye ABD’ye giriş yasağı konsun

Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, Mart ayında bir Senato oturumuna katıldığı sırada (AP)
Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, Mart ayında bir Senato oturumuna katıldığı sırada (AP)

ABD Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi üyeleri, ABD yönetimini İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve heyetinin Eylül ayında New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmaları için vize taleplerinin onaylanmamasına yönelik uyarıda bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden’a vizelerini reddetme çağrısında bulunulan bir mektupta, “İran rejiminin, ABD yetkililerine ABD topraklarında suikast düzenleme kampanyasına ek olarak, kitlesel katliamlara katılımı sebebiyle Reisi ve takipçilerinin ülkemize girmesine izin verilmesi ulusal güvenliğimiz için kabul edilemez bir tehdit” ifadelerini kullandı.
Senatörler Ted Cruz ve Tom Cotton başta olmak üzere mektuba imza atanlar, Reisi’nin geçmişine atıfta bulunarak ‘insan hakları ihlalcisi’ olarak nitelendirdi. Reisi, 1988 yılında Tahran’da kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere yaklaşık 5 bin mahkumu temyiz veya adil yargılanma hakkı olmaksızın ölüme mahkum eden ölüm komisyonunda savcı yardımcısı olarak görev yapmıştı. Meclis üyeleri, “Reisi geçmişiyle gurur duyuyor. 2018 yılında komiteyi savundu ve bunu ilahi bir ceza ve rejimin en gurur verici başarısı olarak nitelendirdi” ifadelerine de yer verdi.
Kongre üyeleri, Biden yönetimine, ABD Hazinesinin, geçmişi nedeniyle Reisi’ye yaptırım uyguladığını hatırlattı. “Reisi gibi bir katile ülkemize girmesi için vize vermek, Reisi’nin kendi halkına yaptığı zulmü meşrulaştırır” ifadeleri de vurgulandı.
Söz konusu mektupta İran Devrim Muhafızları’nın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun yanı sıra ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Eski Komutanı Kenneth McKenzie gibi ABD yönetiminde hala görev yapan ve eski yetkililere suikast düzenleme planına da değinildi. Ayrıca İran ajanları ABD topraklarında üst düzey ABD yetkililere suikast düzenlerken Reisi’nin ABD’ye seyahat etmesine izin verilmesinin, İran heyetinin yanında Devrim Muhafızları unsurlarının olma ihtimali göz önüne alındığında, ulusal güvenliği ciddi şekilde tehdit edeceğine yönelik uyarıda bulunuldu.
ABD daha önce İranlı yetkililere BM Genel Kurul çalışmalarına katılmaları için vize vermeyi reddetmişti.
Barack Obama yönetimi zamanında, Washington 2014 yılında, İran’ın BM Temsilcisi Hamid Abu Talibi’ye 1979 yılında rehine alma olayındaki rolü nedeniyle vize verilmezken, 2020’de eski Başkan Donald Trump, dönemin İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e vize vermemişti.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP