Sudan-Çad görüşmelerinde güvenlik ve sınır sorunları ele alındı

Hamideti, Cumhurbaşkanı Muhammed İdris Deby ile görüştü

Hamideti, Encemine Havalimanı’nda Çad Askeri Konseyi Başkan Yardımcısı ile (Resmi Twitter Hesabı)
Hamideti, Encemine Havalimanı’nda Çad Askeri Konseyi Başkan Yardımcısı ile (Resmi Twitter Hesabı)
TT

Sudan-Çad görüşmelerinde güvenlik ve sınır sorunları ele alındı

Hamideti, Encemine Havalimanı’nda Çad Askeri Konseyi Başkan Yardımcısı ile (Resmi Twitter Hesabı)
Hamideti, Encemine Havalimanı’nda Çad Askeri Konseyi Başkan Yardımcısı ile (Resmi Twitter Hesabı)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), dün, Çad Devlet Başkanı Muhammed İdris Deby ile iki ülke arasındaki güvenlik ve sınır konularının yanı sıra, ekonomik işbirliği ve bir takım önemli konuların ele alındığı görüşmelerde bulundu.
Daklu'nun, Darfur bölgesindeki bir havaalanından geldiği Çad'ın başkenti Encemine’ye ziyareti bir gün sürdü. Söz konusu ziyarette kendisine Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Ahmed İbrahim Mufaddal ve Askeri İstihbarat Kurumu Başkanı Ahmed Muhammed Ali Sabir eşlik etti.
Hamideti, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, güvenlik dosyaları, sınır sorunları ve ekonomik işbirliği konularını ele aldıklarını belirterek, Çad Cumhurbaşkanı’nın gündeme getirilen tüm konuları güvence altına aldığını kaydetti.
Hamideti, yaptığı açıklamada “İki ülke halkı arasındaki ilişkileri geliştirmek için bazı sınır sorunlarını tartışarak pratik çözümler getirdik. Hartum ve Çad arasındaki ortak dosyaları ve bunlar üzerinde nasıl koordine ve işbirliği yapılacağına dair fikir alışverişinde bulunduk” dedi.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hamideti, görüşmelerde Çad'ın Sudan'ın Port Sudan Limanı da dâhil olmak üzere ekonomik ve ticari olanaklarından yararlanabilme ve iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerini kolaylaştırma yollarına değindiğini belirtti.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hamideti, Encemine Havaalanı’nda, Çad Askeri Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Terina Robert, İç Güvenlik Bakanı İdris Dokeni ve Sudan’ın Çad büyükelçisi Ahmed Haydar tarafından karşılandı.
Hamideti'nin Çad ziyareti, ülkenin kontrolünü ele geçiren ordunun 25 Ekim'de aldığı kararların başarısızlığını kabul ettiği ve yoğun tartışmalara yol açan açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.
Yaklaşık iki aydır Darfur bölgesinde bulunan Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Hamideti, Temmuz ayının üçüncü haftasında başkent Hartum'u ziyaret etti. Ordunun sivillerle diyalog çemberinden çıkmak için attığı adımlara desteğini teyit eden bir açıklama yayınlayarak, söz konusu adımın Abdulfettah el-Burhan ile istişare içinde atıldığını kaydetti.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı'nın Batı Darfur bölgesindeki el-Cenine Havaalanı’ndan Çad'a gitmesi dikkat çekiciydi. Üst düzey devlet görevlileri resmi tören eşliğinde Hartum Uluslararası Havalimanı'ndan seyahat ediyorlar.
Hamideti, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Ahmed İbrahim Mufaddal ve Askeri İstihbarat Kurumu Başkanı Ahmed Muhammed Ali Sabir eşliğinde bir gün sürecek resmi bir ziyaret için Çad'ın başkenti Encemina'ya geldim” ifadelerini kullandı.
Ziyarette iki ülke halkının çıkarları doğrultusunda ilişkileri her alanda destekleme ve geliştirme yollarının ele alınacağına değinen Hamideti “Hartum ve Encemina arasında her alanı kapsayacak işbirliği çabalarının devam edeceğini umuyoruz” dedi.
Hamideti, Darfur'da bulunduğu sırada, birbiriyle çatışan kabileler arasında barış görüşmeleri düzenledi. Darfur bölgesi, geçtiğimiz aylarda yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına ayrıca binlerce kişinin göç etmesine neden olan, silahlı aşiret çatışmalarına sahne olmuştu.
Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, geçen hafta, başkent Hartum'da bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Çad Savunma Bakanı Daud Yahya ile bir araya gelmişti.
Çad heyetinin Hartum ziyareti, iki ülke arasındaki sınır güvenliğini sağlamak için konuşlandırılan ortak kuvvetlerin performansını değerlendirmek üzere planlanan yıllık toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sırasında ortak kuvvetlerin liderliği Sudan'a devredildi.
Çad, Darfur bölgesinin bulunduğu batı tarafından Sudan'a komşu ve iki ülke arasında bin 400 km'yi aşan bir sınır hattı bulunuyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, izole Sudan rejimi döneminde, siyasi müdahaleler nedeniyle gerilimlere sahne oldu.



HDK Güney Kordofan'da şiddeti artırdı ve Dilling'deki askeri hastaneyi bombaladı

Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
TT

HDK Güney Kordofan'da şiddeti artırdı ve Dilling'deki askeri hastaneyi bombaladı

Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Güney Kordofan eyaletindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Cumartesi günü eyalet başkenti Kadugli'deki bir BM yerleşkesini hedef alarak altı Bangladeşli barış gücü askerini öldürdüklerine dair çelişkili raporların ardından, dün geri dönerek kuşatma altındaki eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'deki bir askeri hastaneyi bombaladı; 7 kişi öldü, 12 kişi de yaralandı.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir hastane sağlık çalışanı, kurbanların hastalar ve refakatçileri olduğunu belirterek, askeri hastanenin "askeri personelin yanı sıra şehrin sakinlerine ve çevredeki bölgelere de hizmet verdiğini" belirtti.

Aynı bağlamda, BM ekipleri, Sudan hükümetiyle koordinasyon içinde, cumartesi günü Kadugli'deki bir BM yerleşkesini hedef alan insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürülen ve yaralanan UNISFA barış güçlerinin tahliyesini dün gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre şehirde Sudan ordusu ile HDK arasında tırmanan çatışmalar nedeniyle UNISFA'nın tüm birliklerini ve personelini Kadugli'den tahliye etmeyi düşündüğüne dair sürekli haberler geliyor.


Washington, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki olaylar nedeniyle Ruanda'yı ‘bölgeyi savaşa sürüklemekle’ suçluyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
TT

Washington, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki olaylar nedeniyle Ruanda'yı ‘bölgeyi savaşa sürüklemekle’ suçluyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)

ABD dün, Ruanda’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundaki çatışmaya müdahil olmasını kınadı. Ruanda’ya yönelik eleştiriler, silahlı 23 Mart Hareketi’nin (M23) bölgede yeni bir saldırı başlatmasının ardından geldi. Söz konusu saldırı, Kinşasa ve Kigali’nin Washington’da birkaç gün önce imzaladığı anlaşmanın akabinde gerçekleşyor.

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, “Son haftalarda Başkan Trump’ın himayesinde ilerleme kaydedilmesi gerekirken, Ruanda bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa ve savaşa sürüklüyor” dedi.

4 Aralık’ta Washington’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasında Başkan Trump’ın himayesinde imzalanan barış anlaşmasının ardından Waltz, şiddetin yeniden başlamasından dolayı ülkesinin son derece endişeli olduğunu vurguladı. Waltz, Ruanda’nın Kongo’nun doğusunda meydana gelen gelişmelerdeki rolünün boyutunu da sert bir şekilde eleştirdi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında (Reuters) ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında (Reuters)

Waltz, Ruanda’nın M23 hareketine maddi, lojistik ve eğitim desteği sağladığını ve 1 Aralık’tan itibaren yaklaşık 5 ila 7 bin Ruandalı askerle Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde M23’ün yanında savaştığını açıkladı. Waltz, söz konusu sayının saldırının ilerleyişine bağlı olarak artabileceğine de işaret etti.

Waltz ayrıca, “Son aylarda Ruanda, M23’ü desteklemek için Kuzey ve Güney Kivu bölgelerine çok sayıda kara-hava füzesi ve diğer gelişmiş ağır silahlar yerleştirdi” dedi. Waltz, M23 ve Ruanda’nın intihar dronları ve topçu kullanımını artırdığına dair güvenilir bilgiler bulunduğunu ve bu kapsamda Burundi’ye de saldırılar düzenlendiğini vurguladı.

M23 hareketi, ocak ayında Goma ve şubat ayında Bukavu kentlerini ele geçirmişti. Waltz, Ruanda’nın desteğiyle M23’ün, aralık başında ülkenin doğusundaki Güney Kivu eyaletinde, Burundi sınırı boyunca yeni bir saldırı başlattığını belirtti.

M23 çarşamba günü, yüz binlerce nüfusa sahip Uvira kentini ele geçirdi. Bu kontrol, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Burundi arasındaki kara sınırını da M23’ün denetimine soktu; bu durum, Kinşasa’nın Bujumbura üzerinden sağladığı askeri desteği de kesmiş oldu.

Bu gelişmeler ışığında, BM Genel Sekreteri’nin Barış Operasyonlarından Sorumlu Yardımcısı Jean Pierre Lacroix, yeni saldırının “bölgesel bir patlamanın hayaletini uyandırdığını ve sonuçlarının tahmin edilemez olduğunu” belirterek, çatışmanın daha da genişleme riski konusunda ciddi endişe duyduğunu ifade etti.

Meşru müdafaa hakkı

Lacroix, komşu ülkelerden gelen silahlı güçlerin ve grupların doğrudan veya dolaylı müdahalesi ile sınırları aşan göçmen ve savaşçı hareketlerinin, bölgesel bir patlama riskini büyük ölçüde artırdığını belirtti. Lacroix ayrıca, M23’ün daha fazla alanı kontrol etmesi ve paralel yönetimler kurmasının, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin kademeli olarak çözülmesine yol açabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.

BM Güvenlik Konseyi’nde birçok üye ülke bölgesel gerilimi artırma endişesi dile getirirken, Burundi’nin BM Daimî Temsilcisi Zephyrin Maniratanga, ülkesinin ‘meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu’ belirtti ve Ruanda’yı topraklarını bombalamakla suçladı.

Maniratanga, “Bu sorumsuz saldırılar devam ederse, iki ülke arasında doğrudan bir çatışmayı önlemek zor hale gelecek” dedi.

Buna karşın Ruanda’nın BM Daimî Temsilcisi Martin Ngoga, ülkesinin Burundi ile savaş niyetinde olmadığını vurguladı ve hem Bujumbura’yı hem Kinşasa’yı ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba ise BM Güvenlik Konseyi’nin ‘somut önlemler almamasını’ eleştirdi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Kuzey Kivu eyaletinin Goma kentinde 23 Mart Hareketi (M23) üyeleri (Reuters)Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Kuzey Kivu eyaletinin Goma kentinde 23 Mart Hareketi (M23) üyeleri (Reuters)

Kayikwamba şubat ayında BM Güvenlik Konseyi’nin Ruanda güçlerinin geri çekilmesini ve ateşkese uymasını talep eden kararına rağmen ‘yeni bir kentin düştüğünü, paralel bir yönetimin güçlendiğini, binlerce ailenin yerinden edildiğini ve bazı ailelerin ise öldürülme, tecavüz ve yıldırmaya maruz kaldığını’ belirtti. Kayikwamba, Ruanda’ya yaptırımlar uygulanması çağrısını da yineledi.

Fransa'nın BM Daimî Temsilcisi Jerome Bonnafont ise BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelere, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki BM barışı koruma gücünün ‘özellikle ateşkesin denetlenmesi dahil olmak üzere tüm barış çabalarını desteklemesini sağlayacak’ bir karar tasarısı önerdiğini açıkladı.


İngiliz yaptırımları Hemedti'nin kardeşini ve Hızlı Destek Kuvvetleri liderlerini hedef aldı

Hızlı Destek Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Abdul Rahim Dagalo (ortada), geçen şubat ayında Nairobi'de "Kurucu İttifak"ın kurulması için yapılan toplantılar sırasında (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Abdul Rahim Dagalo (ortada), geçen şubat ayında Nairobi'de "Kurucu İttifak"ın kurulması için yapılan toplantılar sırasında (AP)
TT

İngiliz yaptırımları Hemedti'nin kardeşini ve Hızlı Destek Kuvvetleri liderlerini hedef aldı

Hızlı Destek Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Abdul Rahim Dagalo (ortada), geçen şubat ayında Nairobi'de "Kurucu İttifak"ın kurulması için yapılan toplantılar sırasında (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Abdul Rahim Dagalo (ortada), geçen şubat ayında Nairobi'de "Kurucu İttifak"ın kurulması için yapılan toplantılar sırasında (AP)

Birleşik Krallık dün, Sudan'daki savaş sırasında "zulüm" işledikleri gerekçesiyle, aralarında birliğin ikinci komutanı Mohamed Hamdan Dagalo'nun ("Hemedti" olarak bilinen) kardeşi Abdul Rahim Dagalo'nun da bulunduğu Sudan'daki Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) dört liderine yaptırım uyguladığını duyurdu.

Yapılan açıklamada, İngiliz Dışişleri Bakanı Yvette Cooper'ın şu sözlerine yer verildi: "Uygulanan yaptırımlar, elleri kana bulaşmış olanları doğrudan hedef alıyor." Cooper ayrıca "Kitlesel infazlardan ve açlıktan, tecavüzün sistematik ve kasıtlı olarak bir savaş silahı olarak kullanılmasına kadar uzanan bu iğrenç suçların ezici kanıtları cezasız kalmayacak" ifadelerini kullandı.

Cooper, “İşlenen vahşetler o kadar korkunç ki, dünyanın vicdanında bir yara izi bırakıyor… ve halkı terörize etme, korku ve şiddet yoluyla kontrol kurma yönünde kasıtlı bir stratejinin parçası” dedi.

Avrupa Birliği de kasım ayında Abdul Rahim Dagalo'ya yaptırımlar uyguladı.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Yaptırım uygulanan liderler, mal varlıkları dondurulması ve seyahat yasağıyla karşı karşıya kalıyor.