NASA’nın gezici robotu Curiosity yeni keşif seyahatinde

NASA’nın gezici robotu Curiosity, Mars’daki sülfatları incelemeye başladı

 NASA, gezici robotu Curiosity tarafından çekilen selfiyi yayınladı
NASA, gezici robotu Curiosity tarafından çekilen selfiyi yayınladı
TT

NASA’nın gezici robotu Curiosity yeni keşif seyahatinde

 NASA, gezici robotu Curiosity tarafından çekilen selfiyi yayınladı
NASA, gezici robotu Curiosity tarafından çekilen selfiyi yayınladı

10 yıl önce kızıl gezegen Mars’a inen ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı'nın (NASA) Mars'taki uzay aracı Curiosity keşifine devam etmek için Mars'ın başka bir bölgesine gidiyor.
NASA, 6 Ağustos 2021'deki varış tarihinden itibaren iki yıl çalışması planlanan robotun faaliyet süresini Eylül 2025’e kadar uzattığı için, Curiosity görevlerini ek süre içinde tamamlayacak.
Robot, Mars'ta geçireceği süreyi, henüz üzerinde çalışmadığı ve toprağının ağırlıklı olarak sülfatlardan oluştuğu bölgeyi keşfetmeye hazırlanıyor.
Robota kurulan Fransa-ABD ortak yapımı ChemCam cihazından sorumlu Fransız bilim insanı Olivier Gasnault, Mars'ta sıklıkla gözlenen bu bölgenin, şu anda tanık olduğumuz kuraklığa benzer bir iklim değişikliği gösterdiğini ifade etti.
Toulouse'daki Fransız Uzay Araştırmaları Merkezi'ndeki Mars Bilim Laboratuvarı ve Curiosity robotundan sorumlu olan  Valérie Mousset şunları söyledi:
“Curiosity'nin yaptığı çalışmalardan çıkarılabilecek temel sonuç ki bu da misyonun amaçlarından biriydi, Mars'ın basit bir yaşam formu için yaşanabilir olduğuydu.”
Robot, yeteneklerini korumak için daha yavaş hızda, bilim adamlarının bir su kanalının kalıntılarını görebileceklerine inandıkları 800 metre derinliğindeki bir vadiye doğru ilerliyor. Bu hipotezi kanıtlamayı uman Gasneau, “Bunun Mars'taki son akışlardan biri olup olmadığını merak ediyoruz” dedi.
Mars'a indiğinden bu yana 28 kilometre yol kat eden ve yaklaşık 600 metre tırmanan gezici robot projesinde, prje başlangıcından bu yana Fransa'dan 300 kişi görev aldı.
Fransız Uzay Araştırmaları Merkezi'nden Gasneau, robotun Mars'a inişinin onuncu yıldönümü öncesinde şunları söyledi: “Curiosity, Mars'ta küçük bir laboratuvar gibi çalışarak, stratejiler geliştirerek ve gelecekteki görevler tarafından ele alınacak önemli konuları gündemimize taşıyarak, gezegensel keşif sürecinde benimsenen standartları değiştirdi."
Bilim insanı, Fransız Uzay Araştırmaları Merkezi ile ortaklaşa geliştirilen başka bir araç olan SuperCam’in daha iyi bir araç yapmak için Curiosity’den öğrendiğimiz şeyler sayesinde olduğunu belirtiyor.
2021'de bu gezegene ulaşan ve bu gezegene inen en son gezici robot olan Perseverance'ın kullandığı alet, minerallerin oluşması muhtemel kimyasal elementleri analiz edebiliyor. Araç ayrıca Mayıs 2021'de Mars'taki ilk sesleri kaydetmeyi ve harika hareketlilik yeteneklerini korumayı başardı.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging