Libya’da orduyu birleştirmek amacıyla ‘askeri odaların’ lağvedildiğine dair bilgiler sızdırılıyor

Fizan’ın Öfkesi Hareketi, Fizan bölgesi sakinlerinin taleplerinin karşılanmaması halinde güneydeki petrol sahalarını kapatmakla tehdit ediyor.

 Necla Menguş Birleşmiş Milletler Libya Misyonu ve Maslahatgüzar Koordinatörü Rizden Zeninga’yı karşıladı (Libya Dışişleri Bakanlığı)
Necla Menguş Birleşmiş Milletler Libya Misyonu ve Maslahatgüzar Koordinatörü Rizden Zeninga’yı karşıladı (Libya Dışişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da orduyu birleştirmek amacıyla ‘askeri odaların’ lağvedildiğine dair bilgiler sızdırılıyor

 Necla Menguş Birleşmiş Milletler Libya Misyonu ve Maslahatgüzar Koordinatörü Rizden Zeninga’yı karşıladı (Libya Dışişleri Bakanlığı)
Necla Menguş Birleşmiş Milletler Libya Misyonu ve Maslahatgüzar Koordinatörü Rizden Zeninga’yı karşıladı (Libya Dışişleri Bakanlığı)

Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Libya Başkanlık Konseyi’nden dün (perşembe) sızdırılan bilgilere göre, Menfi’nin, Libya Ordusu Komutanı sıfatıyla “yıllar önce kurulan ve sayıları 15’e ulaşan tüm askeri odaları lağvetme” kararı çıkardığı iddia edildi.
Başkanlık Konseyi Sözcüsü Necva Vehibe, Konseyin basın platformlarında veya sosyal medya hesaplarında yayınlamadığı karar hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Fakat Konsey bu bilgiyi teyit etmese de yerel basın yayın organları konuyla ilgili yayınladığı haberlerde neredeyse birbirinin aynısı ifadeler kullandı.
Konsey’deki kaynaklardan aktarılanlara göre, bu adım “orduyu birleştirme çalışmaları ve kurumun çalışmasını doğru şekilde düzenlemek kapsamında” atıldı. Kaynaklar bu adımın ana hedefinin, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe tarafından görevden alınan Batı Askeri Bölgesi Ortak Operasyonlar Odası Direktörü Usame Cuveyli olduğuna işaret ediyor. Nitekim Dibeybe, Libya Temsilciler Meclisi tarafından desteklenen İstikrar Hükümeti Başkanı Fethi Başağa’nın Trablus’a girmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Cuveyli’yi Askeri İstihbarat Servisi Başkanlığı görevinden azletmişti.
Cuveyli iki gün önce Başkanlık Konseyi’ni sert bir dille eleştirerek, Konseyi ordu konusunda “feci hatalar” yapmakla suçladı. Cuveyli “Konsey Trablus veya Misrata’da düzeni sağlama gücünü kaybediyor” ifadesini kullandı.
Başkanlık Konseyi’ne bağlı Sebha Askeri Bölgesi, Orgeneral Ali Kana’nın, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’na (LUO) savaş ilan ettiği ve ülkenin güneyindeki petrol sahalarında kontrolü ele geçirmeye çalıştığı iddialarını yalanladı. Et-Tavarık Hareketi de güneydeki petrol sahalarına gitme niyetinde olduğuna dair medyada çıkan haberleri yalanladı ve bu haberlerin “asılsız” olduğunu ifade etti.
Öte yandan dün sosyal medyada dolaşıma giren görüntülerde Libya’nın güneyindeki Atabe Vadisi bölgesindeki protestocuların El-Fiyel Petrol Sahası’na giden yolu kapattıkları görülüyordu. Bu gelişmeyle eşzamanlı olarak Fizan’ın Öfkesi Hareketi, yaptığı açıklamada, Fizan bölgesi sakinlerinin taleplerinin karşılanmaması halinde güneydeki petrol sahaların tamamını kapatmakla tehdit etti.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, UBH Dışişleri Bakanı Necla Menguş, dün (perşembe) Birleşmiş Milletler (BM) Libya Misyonu ve Maslahatgüzar Koordinatörü Rizden Zeninga’yı karşıladı. Dışişleri Bakanlığı binasında gerçekleşen görüşmede Libya sahasındaki siyasi gelişmeler ele alındı. Zeninga görüşmede, 1’inci ve 2’nci Berlin Konferansı, Libya’da İstikrarı Destekleme Konferansı ve Paris Konferansı kararları doğrultusunda ve üzerinde mutabık kalınan anayasa çerçevesine bağlı kalarak ulusal parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesinin garanti altına alınması, barışın tesis edilmesi ve ayrıca ülkenin dört bir yanında istikrar ve refahın güçlendirilmesi amacıyla BM Misyonu’nun, tarafsız ve şeffaf siyasi sürece verdiği desteği sürdürme taahhüdüne bağlı olduğunu yineledi. Zeninga ayrıca BM Misyonu’nun, Libya limanlarında ‘mücbir sebep halinin’ kaldırılması ve petrol ve gazın yeniden üretilmesi için harcanan olumlu çabaları memnuniyetle karşıladığını kaydetti.
UBH İçişleri Bakanlığına vekalet eden Bedreddin et-Tumi, dün (perşembe) sabah saatlerinde İngiltere’nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall’ı karşıladı. Görüşmede terör ve organize suçla mücadele, seçimler ve yasadışı göç de dahil olmak üzere bir dizi önemli meselenin ele alındı.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Hurndall, Bakanlığın ülkenin içinden geçtiği bu koşullarda oynadığı rolden övgüyle söz etti. İngiliz Büyükelçi, ülkesinin güvenlik düzeyinin geliştirilmesine katkı sağlayacak şekilde uluslararası standartlar doğrultusunda Libya ile ‘verimli işbirliğine’ hazır olduğunu ifade etti.
İtalya Dışişleri Bakanı’nın Libya Özel Temsilcisi Nicola Orlando, dün ABD’nin başkentinde ilgili kurumlarda çalışan bazı analistler ve konuşmacılarla Libya konusunda yoğun istişareler yürüttüğünü aktardı. Orlando, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Josh Harris ile görüşmesinde, BM'nin kolaylaştırdığı ve Libya’nın liderliğinde seçime doğru giden süreci desteklemek için önceliklerin paylaşılması gerektiğini ve bu sürecin mevcut Libya krizinin sürdürülebilir bir şekilde aşabilmenin tek yolduğunu vurguladığını belirtti.
Orlando, mesajında, “Ayrıca Libyalı tüm etkili aktörlerin istikrarı sarsan tek taraflı adımlardan kaçınması gerektiği, herkesin kabul edeceği bir orta yol olarak diyalog ve uzlaşmanın sürdürülmesi, egemenlik otoritelerinin tarafsızlığının korunması ve petrol gelirlerinin şeffaf ve tarafsız bir şekilde kullanılmasının güvence altına alınması konusunda mutabık kaldık” ifadelerini kullandı.



Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.