El Kaide’nin hedefi Etiyopya… Örgüt Zevahiri’den sonra Afrika’da genişliyor mu?

Şebab savaşçıları Somali ile olan sınır bölgelerine yönelik saldırılarını tekrarladı.

Somali’de faaliyet gösteren Eş-Şebab Hareketi unsurları (Arşiv – Reuters)
Somali’de faaliyet gösteren Eş-Şebab Hareketi unsurları (Arşiv – Reuters)
TT

El Kaide’nin hedefi Etiyopya… Örgüt Zevahiri’den sonra Afrika’da genişliyor mu?

Somali’de faaliyet gösteren Eş-Şebab Hareketi unsurları (Arşiv – Reuters)
Somali’de faaliyet gösteren Eş-Şebab Hareketi unsurları (Arşiv – Reuters)

Bölgesel ve uluslararası gözlemciler ve güvenlik yetkilileri El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’nin öldürülmesinin örgütün hareket kabiliyeti başta olmak üzere tüm alanlar üzerindeki etkisini yakından takip ediyor. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, “sahip olduğu beşeri güç, düzenlediği saldırı sayısı, saldırıların sürekliliği ve kapsamı” gibi kriterlerden yola çıkarak El Kaide’nin “en aktif kolu” olarak tanımladıkları El Kaide’nin Doğu Afrika şubesi Eş-Şebab Hareketi’yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Somali’de konumlanan Eş-Şebab Hareketi, ABD’nin, Zevahiri’nin öldürüldüğünü duyurmasından iki haftadan daha kısa bir süre önce Etiyopya içlerine sızmayı hedefleyen ‘eşine az rastlanır’ bir saldırı gerçekleştirdi. Etiyopya'nın Somali (Ogadin) Eyaleti yetkilileri, komşu Somali’den Etiyopya sınırını geçen Eş-Şebab Hareketi’ne bağlı bir grubu imha ettiklerini belirterek, gruba bağlı “100’den fazla militanı” öldürdüklerini açıkladı. Etiyopyalı eyalet yetkilileri ayrıca 17 Etiyopyalı polis memurunun hayatını kaybettiğini aktardı.
Mısır merkezli El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden araştırmacı Ahmed Kâmil el-Buhayri, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “El Kaide’nin yıllardır adem-i merkeziyetçilik ve yarı bağımsızlık ilkesini uygulaması sebebiyle, zira her şube birbirinden bağımsız faaliyet gösteriyor, Zevahiri’nin öldürülmesinin Eş-Şebab’ın faaliyeti üzerindeki etkisi neredeyse yok denecek kadar az” dedi.
Buhayri, “Eş-Şebab’ın yapılanması El Kaide’nin diğer şubelerinden farklı. Örgütsel yapıdan ziyade yerel ve ideolojik bir yapı arz ediyor. Eş-Şebab’ın eylemleri, örgütün doğuşundan bu yana Somali’nin iç dinamiklerine ve örgütün bölgesel kapsamına göre planlanıyor. Zevahiri’nin öldürülmesi, Eş-Şebab’ın faaliyetlerini manevi açıdan biraz etkileyebilir. Ancak bu etki, Eş-Şebab’ın eylemlerine ve hedeflerine kadar uzanmaz” diye konuştu.
Buhayri, söz konusu ‘manevi etkinin’ Eş-Şebab’ı misilleme saldırısı düzenlemeye sevk etme ihtimalinin olup olmadığı sorusuna, “Bu durum, gelecek yönetime ve bu yönetimin izleyeceği çalışma şeklinin yapısına bağlı. Örneğin Seyfu’l Adl (Zevahiri’nin halefi olmaya en güçlü aday) gelirse, sahip olunan taktik kabiliyetlerin operasyonel yönlerine odaklanılacaktır” diye yanıt verdi.
Somali, Cibuti, Etiyopya'nın Somali (Ogadin) Eyaleti ve Kenya’nın Kuzeydoğu Eyaleti’ni içine alan Büyük Somali Bölgesi, Eş-Şebab’ın söylemlerine göre, uluslararası toplumun ilgi odağında bulunuyor. Hatta bu bölgenin ABD yönetimleri arası bir anlaşmazlık konusu olduğuna işaret ediliyor. Nitekim Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi 2020’de Somali’de bulunan yaklaşık 700 Amerikan askerini çekme kararı alırken, Joe Biden yönetimi bu karardan geri adım atarak Mayıs ayında ABD askerlerinin bölgeye döneceğini ilan etti.
Zayed ve Kahire üniversitelerinde Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Abdurrahman, El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin yayınladığı analiz yazısında, Etiyopya’yı Eş-Şebab için ‘özel bir hedef’ olarak nitelendirdi. Abdurrahman, yazısında şunları kaydediyor:
“Eş-Şebab Hareketi Etiyopya’nın Somali Eyaleti’nde sürekli isyan hali yaratmak istiyor. Örgüt muhtemelen bunun için uygun bir fırsat görüyor. Çünkü Etiyopya, Somali Eyaleti içerisindeki güvenlik güçlerine takviye gönderme kabiliyetini sınırlandıran çeşitli isyan hareketleriyle karşı karşıya. Eş-Şebab’ın Etiyopya’nın Somali Eyaleti’ne yönelik son saldırısı, Etiyopya içerisinde Eş-Şebab adına faaliyet gösterecek bir muharip güç inşa edilmesiyle ilgili büyük bir stratejik girişimin başlangıcı olarak görülüyor. Bu eylemin hazırlıkları yaklaşık bir yıl sürdü ve eylem Etiyopya hükümetinin düşmenin eşiğinde olduğu düşünülen bir vakitte başladı. Eş-Şebab’tan ilave birlikler savaşmakla görevlendirilirse yakın gelecekte daha fazla çatışmalara şahit olmamız muhtemel. Eş-Şebab Hareketi Temmuz’daki saldırıya hazırlık olarak Etiyopya içinde de ağlar oluşturmuş olabilir.”
Eş-Şebab, Temmuz ayındaki saldırısından önce Etiyopya’da bir saldırı girişiminde daha bulunmuştu. Etiyopyalı yetkililer Nisan ayında yaptığı açıklamada bu saldırıyı ‘terör eylemi’ olarak nitelendirdi. Nitekim bu eylemde başkent Addis Ababa ve Somali Eyaleti’nde büyük çaplı saldırılar düzenlenmesi planlanıyordu. Etiyopyalı yetkililerin o dönemki açıklamalarına göre, Eş-Şebab Hareketi’ne bağlı hücreden 34 kişi tutuklandı.
Bölgesel güvenlik ve terör konularında uzman Dr. Hamdi el-Beşir, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Özellikle Zevahiri’nin ölümünden sonra El Kaide’nin gelecekteki ağırlık merkezinin Doğu Afrika bölgesi olacağına dair değerlendirmeler var. Zevahiri’nin halefinin kim olacağı belli değil ve El Kaide örgütünden, liderinin öldürüldüğüne dair resmi açıklama gecikti. Eş-Şebab, Etiyopya ve Somali’de güvenlik kargaşasının sürmesinden faydalanmaya çalışıyor. Eş-Şebab bu iki ülkede ve aynı şekilde Kenya’da eylemler gerçekleştirebilir. Zira Eş-Şebab unsurları Temmuz’daki son eylemde Etiyopya’ya sızdı. Hala bazı unsurları orada. Ayrıca Etiyopya içinde örgütle bağlantılı hücreler var. Özellikle ABD askerlerinin bölgeye geri dönmesiyle birlikte Eş-Şebab için genişleme hedefi hâlâ geçerli. Örgüt varlığını sürdürmekte ısrar ediyor” ifadelerini kullandı.



Somali ile yaşanan anlaşmazlığın arka planında Abiy Ahmed: Etiyopya'nın savaşa girme 'isteği yok'

 Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
TT

Somali ile yaşanan anlaşmazlığın arka planında Abiy Ahmed: Etiyopya'nın savaşa girme 'isteği yok'

 Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed dün yaptığı açıklamada, ayrılıkçı Somaliland bölgesi ile yapılan bir anlaşma nedeniyle artan gerilimin ortasında “savaşa girmeye niyeti olmadığını” söyledi.

Etiyopya ile Somali arasındaki gerilim, 1 Ocak'ta Addis Ababa'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesi ile karayla çevrili Etiyopya'ya onlarca yıldır aradığı deniz erişimini sağlayan bir anlaşma imzalamasıyla tırmandı.

Ocak ayında imzalanan anlaşma uyarınca, 1991 yılında Somali'den tek taraflı olarak ayrıldığını ilan eden Somaliland, bir deniz üssü ve ticari liman kurmak isteyen Etiyopya'ya kıyı şeridinin 20 kilometrelik bölümünü 50 yıllığına kiralamayı kabul etti.

Dün parlamentoda yapılan bir oturumda Abiy, anlaşmayı ülkenin uzun süredir devam eden liman ihtiyacına dayanan bir “kalkınma anlaşması” olarak tanımladı.

Abiy Ahmed, “Denize erişim istedik ve hepsi bu kadar. Saldırgan bir eylemde bulunmayacağız, ancak bir şey olursa kendimizi aktif olarak savunacağız” ifadelerini kullandı.

Somali, Etiyopya'nın Somaliland ile yaptığı anlaşmayı “yasadışı” ve egemenliğinin ihlali olarak nitelendirdi.

Somali, nisan ayında Etiyopya büyükelçisini sınır dışı etti ve Mogadişu'nun Etiyopya birliklerini Eş-Şebab isyancılarıyla mücadele için yeni Afrika Birliği barış gücünden çıkaracağını belirtti. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre gücün 1 Ocak'ta konuşlandırılması bekleniyor.

Afrika'nın en kalabalık ikinci ülkesi olan 120 milyon nüfuslu Etiyopya, 1993 yılında Eritre'nin bağımsızlığını kazanmasının ardından deniz erişimini kaybetti.