Kremlin: Fransa ‘Dost Olmayan’ bir ülke Putin ile Macron arasında görüşmeye gerek yok

Putin Ve Macron Geçen Şubat Ayında Moskova'da Düzenlenen Ortak Basın Toplantısında (Reuters)
Putin Ve Macron Geçen Şubat Ayında Moskova'da Düzenlenen Ortak Basın Toplantısında (Reuters)
TT

Kremlin: Fransa ‘Dost Olmayan’ bir ülke Putin ile Macron arasında görüşmeye gerek yok

Putin Ve Macron Geçen Şubat Ayında Moskova'da Düzenlenen Ortak Basın Toplantısında (Reuters)
Putin Ve Macron Geçen Şubat Ayında Moskova'da Düzenlenen Ortak Basın Toplantısında (Reuters)

Kremlin, cuma günü yaptığı açıklamada, Fransa’nın ‘dost olmayan’ bir ülke olduğunu, dolayısıyla şu anda Fransa ile görüşmelerinin gerekli olmadığını belirterek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un iki aydan beri telefon görüşmesi yapmadıklarını duyurdu.
AFP’nin haberine göre, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, yılın başında birkaç kez görüşen Putin ile Macron arasında son zamanlarda herhangi bir telefon görüşmesi olmamasına ilişkin bir soruya cevaben, “ülkemize yönelik aldığı kararlara bakılırsa Fransa, dost olmayan bir ülke. Taraflar görüşme için doğru vaktin gelmediğini ve bunun şu an için gerekli olmadığını düşündüklerini için telefon görüşmesi yapmıyorlar. Gerekirse görüşürler” ifadelerini kullandı.
Putin ve Macron arasındaki son görüşme, Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un da katıldığı, Rus ordusu tarafından esir edilen Ukraynalı askerlerin teslimine ilişkin 28 Mayıs’taki telefon görüşmesi idi. İki başkan, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna'ya düzenlendiği saldırıyla zirveye çıkan gerilimden bu yana, Şubat ayında beş defa olmak üzere, Mart ve Mayıs ayı başlarında da telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Bunun yanı sıra Macron, Putin ile görüşmek üzere 7 Şubat'ta Moskova'yı ziyaret etti.
Macron, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını durdurmayı başaramadığı halde Rus mevkidaşı ile sürekli temas halinde olmasından dolayı bazı kesimler tarafından eleştiriliyor.
Rusya, Ukrayna’yı işgalinin ardından Moskova'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle Fransa dâhil birçok ülkeyi ‘dost olmayan ülke’ olarak sınıflandırıyor.
Rusya, ABD, Avustralya, Kanada, İngiltere, Japonya, Güney Kore, Norveç, Tayvan ve bazı AB ülkeleri de dâhil olmak üzere ‘dost olmayan ülkeler’ listesini genişletmekten geri durmuyor.
 



Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
TT

Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı

İran Dini Lideri Ali Hamaney bugün yaptığı açıklamada, İran'ın her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır olduğunu belirterek, Tahran'ın geçen ay İsrail'le yaptığı 12 günlük savaşta olduğundan daha güçlü bir darbeyi düşmanlarına indirebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinden aktardığına göre Hamaney, yargı yetkililerine İran'ın saldırılara verdiği yanıtın ‘kararlı ve etkili’ olduğunu söyledi ve İslam Cumhuriyeti'nin ‘hiçbir alanda zayıf taraf olmadığını’ vurguladı.

İsrail'i ‘kötü huylu tümör’ olarak tanımlayan Hamaney, ‘ABD'nin İsrail'in suçlarına ortak olduğunu’ söyledi. Hamaney, Tel Aviv'in Washington'a başvurmasının Tahran'a karşı sınırlı savunma kabiliyetinin kanıtı olduğunu ifade etti.

Hamaney toplum içindeki siyasi yönelim ve dini duruş farklılıklarına rağmen ‘ulusal birliğin’ korunması çağrısında bulunarak, ‘görüş farklılıklarının başta ülkenin ve siyasi sistemin savunulması olmak üzere önemli meseleler karşısında bölünme nedeni olmaması gerektiğini’ belirtti.

“İsrail savaşı İran'da hükümeti devirmeyi amaçlıyordu” diyen Hamaney, “Son savaşta ortaya çıkan milli irade, düşmanın komplolarının boşa çıkarılmasında çok önemli bir faktör oldu” şeklinde konuştu.

Hamaney sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Saldırganlar, İran'daki hassas kişileri ve merkezleri hedef almanın rejimi zayıflatacağını ve ardından uyuyan hücrelerini fitne çıkarmak ve rejimi devirmek için sokaklara dökmek üzere harekete geçirebileceklerini hesapladılar.”