Hamas, çatışmanın dışında kalabilir mi?

İsrail’in taktiği geçmişte işe yaramıştı, fakat bu kez Hamas’ın imajı tehlikede

Dün Gazze Şeridi’nden fırlatılan füzeler, İsrail’in Sderot kentinde yangına neden oldu (Reuters)
Dün Gazze Şeridi’nden fırlatılan füzeler, İsrail’in Sderot kentinde yangına neden oldu (Reuters)
TT

Hamas, çatışmanın dışında kalabilir mi?

Dün Gazze Şeridi’nden fırlatılan füzeler, İsrail’in Sderot kentinde yangına neden oldu (Reuters)
Dün Gazze Şeridi’nden fırlatılan füzeler, İsrail’in Sderot kentinde yangına neden oldu (Reuters)

Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas Hareketi, İsrail'in Batı Şeria'ya yönelik saldırısı karşısında İslami Cihad Hareketi’ni yalnız bıraktı. Hamas, bunu İslami Cihad’ın savaşı ya da kendisi için bir çıkarın yahut sonucun olmadığı bir savaş olarak görüyor ve savaşa girmek için iyi bir zaman olmadığını düşünüyor.
Hamas, İslami Cihad’ı İsrail ile bir çatışmada ilk kez yalnız bırakmıyor. İsrail'in Gazze Şeridi'ne ilki 2019 yılında ve ikincisi ise şu an yaşanan saldırısında olmak üzere bu taktiği iki kez başarılı bir şekilde uyguladı.
İsrail, Kudüs Tugayları komutanı Baha Ebu el-Atta'nın öldürüldüğü 2019 yılındaki çatışmada hedefinin yalnızca İslami Cihad Hareketi olduğunu açıkladı. Bu taktiği o yıl ilk kez kullanan İsrail, Hamas'ı etkisiz hale getirmeyi başardı. İsrail ordusu, Hamas'ı hedef almadığını ve oyunun dışında kalması gerektiğini belirtti ve böyle de oldu.
Ancak ilerleyen süreçte İslami Cihad Hareketi, Hamas ile İsrail arasında yaşanan çatışmalara hiç tereddüt etmeden girdi. Şimdi Hamas yine çatışmanın dışında kalıyor. Hamas, İsrail ile İslami Cihad arasındaki çatışma başlamadan önce İslami Cihad’a tansiyonu düşürmesi için baskı yapmıştı. Aynı şekilde Mısır da İslami Cihad’a aynı baskıyı uyguladı. Çünkü geçtiğimiz hafta Batı Şeria'nın kuzeyinde İslami Cihad’ın liderlerinden Bessam es-Saadi'nin aşağılayıcı bir şekilde gözaltına alınmasının ardından İslami Cihad’a intikam almaya çalışacağı suçlamalarında bulunan İsrail'in yanıltıcı propagandasına göre çatışmayı başlatacak olan taraf İslami Cihad Hareketi idi. Ancak Tel Aviv, İslami Cihad Hareketi’ni ve diğer herkesi sürpriz bir saldırıyla şaşırttı ve İslami Cihad yetkililerini öldürmeye başladı.
İsrail'in Hamas da dahil olmak üzere arabulucuları büyük ölçüde utandırdığı söylenebilir. Ancak Hamas'ı denklemin dışında tutmak amacıyla kışkırtmamaya da özen gösterdi. Hamas ve İslami Cihad arasında önemli bir fark söz konusu. En azından, hâkim konumdaki Hamas Hareketi’nin kontrolü, teçhizatı, savaşçı sayısı ve savaşçılarının elinde daha gelişmiş silahların olması nedeniyle hareketin etkisi daha büyük ve daha güçlüdür.

Peki Hamas çatışmanın dışında kalabilir mi?
Bu sorunun yanıtını vermek için henüz çok erken olsa da Filistinli siyasi analist Talal Ukel, Hamas’ın daha fazla olayın dışında kalamayacağını düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Ukel, karşı saldırının başlamasına 24 saatten daha kısa bir süre kaldığına ve Filistin tarafının farklı bir taktiği olduğuna inanıyor. Yani Filistinli grupların hepsinin, İsrail’e güçlü bir karşılık vermeye başlamama kararı aldığını söyleyen Ukel, “Bu kez uzun bir yıpratma savaşından söz ediliyor. İslami Cihad dahi ana gücünü kullanmadı. Bence kademeli bir güç kullanımıyla ve diğer grupların art arda katılımıyla gitgide genişleyen bir karşılık verilecek” ifadelerini kullandı.
Ukel, İslami Cihad Hareketi ile İsrail arasındaki bu çatışma devam ederse Hamas'ın ne siyasi ne de ahlaki olarak uzak kalmasının iyi olmayacağını, böyle bir durumda uzak durmaya devam etmesi halinde imajının bozulacağını söyledi.
Geçtiğimiz yıl yaşanan savaşta Filistinli gruplar arasında ortaya çıkan bu önemli denklemin, İslami Cihad’ın tek başına kalması halinde riske gireceği yönünde uyaran Ukel, geçtiğimiz yıldan bu yana direniş gruplarının söyleminin değiştiğini, yüksek ve ortak sesle birlik vurgusu yapıldığını belirterek “Savaşın İslami Cihad’ın kontrol bölgesinde ya da sadece Gazze sınırları içerisinde kalacağını kim söyleyebilir? Bence Hamas denklemin dışında kalamaz. İsrail'e, İslami Cihad Hareketi’ni Gazze’de yalnızlaştırma fırsatı veremez. Ancak çatışmanın ikinci gününde Hamas tek bir kurşun dahi sıkmadı” yorumunda bulundu.
İslami Cihad Hareketi’nin askeri kolu Kudüs Tugayları, ‘Meydanların Birliği’ operasyonunun başladığını duyurdu. Açıklamada, Kudüs Tugayları, Ulusal Direniş Tugayları, Mücahidler Tugayları ve El Aksa Şehitleri Tugayları, Nidal el-Amudi Tugayı’nın, Netivot, Sderot, Kissufim, el-Ayn es-Salise ve Sufa yerleşim birimlerini roketlerle hedef aldıkları belirtildi.
Yukarıda isimleri geçen gruplar, geriye kalan grupların bu savaşa katılması için Hamas'a baskı yapmak ve onu utandırmak istemiş olabilirler. Fakat aynı zamanda bu, söz konusu grupların en son Hamas'ın dahil olacağı, çatışmaya kademeli olarak girdiklerine dair bir mesaj da olabilir.
İsrail, Hamas’ın çatışmanın niteliğini ve süresini belirleyecek faktör olacağını çok iyi biliyor. Öyle ki; İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Mısırlı arabulucular aracılığıyla Hamas'a ilettiği mesajında, savaşın ve operasyonların kapsamının İslami Cihad’ın vereceği karşılığa bağlı ve İsrail ordusunun yürüttüğü operasyonların İslami Cihad'a yönelik olacağını söyledi.
İsrail, Mısır’a, mevcut operasyonun sınırlı olacağı ve Hamas'ın herhangi bir karşılık vermesinin gerilimi tırmandıracağı ve gereksiz olduğu mesajını iletti.
Öte yandan Haaretz gazetesinin askeri analisti Amos Harel, İsrail'in Hamas'ın bu işe karışmasını önlemek için operasyonu, mümkün olan en kısa sürede bitirmeye çalıştığını yazdı.
İsrailli gazeteci Yossi Melman, İsrail'in durum daha fazla karmaşık bir hal almadan önce operasyonun sona erdiğini duyurması ve çatışmayı durdurması gerektiğini ifade etti. Hamas’ın tek bir kurşun dahi sıkmaması, bir numaralı başarı olarak görülüyor. Aynı zamanda bunun, Hamas'ın sükûnet istediğinin bir işareti olduğu düşünülüyor.
Hamas’ın her an çatışmaya dahil olması beklentisi devam ederken, bu katılım, büyük olasılıkla Gazze'deki çatışmayla ilgili gelişmelere ve kapalı kapılar ardında söylenenlere bağlı olacak.



Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

Hamas'tan bir kaynak, İsrail tarafının ortaya koyduğu ‘Gazze Şeridi'ni işgal etme’ planının, müzakere masasında taviz koparmak için bir pazarlık kozu olduğunu söyledi.

Kaynak dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonun genişletilmesinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu planı müzakere için bir baskı aracı olarak kullanma kararlılığını yansıttığını belirtti.

Kaynak, Netanyahu'nun kendisine sağlam siyasi kazançlar sağlamayan geçici bir ateşkes yerine sahada gerilimi artırmayı tercih ettiğini düşünüyor.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e atıfta bulunan kaynak, “Netanyahu ve Ben-Gvir ile Smotrich liderliğindeki sağcı hükümeti, özellikle İsrail toplumundaki güven krizi ve derin bölünmelerin gölgesinde, savaşın devamını iç siyasi kaldıraç olarak görüyor” dedi.

Kaynak, İsrail'in sahada herhangi bir ilerleme kaydetmesinin daha fazla yıpranma, daha derin güvenlik açıkları ve muhtemelen daha fazla asker veya esir kaybıyla karşılanacağını vurguladı.

İsrail medyasına göre, güvenlik kabinesi dün Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanarak işgal planını görüştü. Salı günkü toplantıda, iç anlaşmazlıklar ve Aralık 2023 ve Ocak 2025'te yapılan iki ateşkesin ardından üçüncü bir ateşkes için yürütülen müzakerelerin çıkmaza girmesi nedeniyle bu konu karara bağlanamamıştı.

Haaretz gazetesi, “Netanyahu bu planla akıntıya karşı yüzüyor ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin ve askerlerin hayatlarını feda ediyor” diye yazdı.

Gazete, bir hükümet yetkilisinin “Birçok kişi, Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidinin sadece bir taktik ve baskı girişimi olduğunu düşünüyor” dediğini aktardı. Yetkili, ‘Netanyahu'nun Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'i görevden almayacağını ve dünkü toplantıda kararlılık göstermek için sınırlı bir askeri operasyon üzerinde anlaşabileceklerini’ belirtti.

İsrail ordusu şu anda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol ettiğini söylese de, üç İsrailli yetkili Reuters'a verdikleri demeçte, Zamir'in Netanyahu'nun geri kalan bölümü işgal etme önerisine karşı çıktığını söyledi. Dördüncü bir yetkili ise Netanyahu'nun ‘Hamas'a baskı yapmak’ amacıyla Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları genişletmeyi planladığını söyledi.

Toplantının sonuçlarına ilişkin tartışma, ABD Başkanı Donald Trump'ın gazetecilere, İsrail'in planlarından haberi olmadığını, ancak Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeye ilişkin herhangi bir kararın ‘İsrail'e ait’ olduğunu söylemesinin ardından geldi. Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD'nin Gazze Şeridi'nin işgaline yeşil ışık yaktığını bildirdi.