Irak'ta erken seçimle ilgili tartışmalar sürüyor

Erken seçimler kabul edilirken parlamentonun feshedilmesine karşı çıkılıyor

Sadr Hareketi’nin yandaşları, Bağdat'ın merkezindeki Yeşil Bölge'de Cuma namazı kılıyor (EPA)
Sadr Hareketi’nin yandaşları, Bağdat'ın merkezindeki Yeşil Bölge'de Cuma namazı kılıyor (EPA)
TT

Irak'ta erken seçimle ilgili tartışmalar sürüyor

Sadr Hareketi’nin yandaşları, Bağdat'ın merkezindeki Yeşil Bölge'de Cuma namazı kılıyor (EPA)
Sadr Hareketi’nin yandaşları, Bağdat'ın merkezindeki Yeşil Bölge'de Cuma namazı kılıyor (EPA)

Irak, erken seçim konusunda tartışmalara sahne oluyor. Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, başta rakibi (Şii) Koordinasyon Çerçevesi olmak üzere diğer siyasi ortaklarına baskı yapmak için sokak kartını kullanmaya devam ediyor. Sadr’ın on binlerce destekçisi yakıcı güneş altında ‘birleşik’ (Şii-Sünni) Cuma namazı kılarken hesaplarının bir parçası olarak destekçilerini parlamentonun önünden çekeceğine dair bir işaret ufukta gözükmüyor. Koordinasyon Çerçevesi kendisi ile Sadr arasındaki çatışma dengesinin, sokak kartının kullanılması sonucunda Sadr'ın lehine kayacağını biliyor. Bu yüzden Koordinasyon Çerçevesi, olayların bir Şii-Şii çatışmasına dönüşmesini önlemek üzere krizi yatıştırmak için gerek Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeannine Hennis-Plasschaert ile gerekse ‘Koordinasyon Çerçevesi’nin şeyhi’ olarak söz edilmeye başlanan Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri aracılığıyla her koldan Sadr ile iletişim kurmaya çalışıyor.
Amiri ile görüşen Plasschaert daha sonra Sadr ile dokuz aydır ülkede süren siyasi krizi görüşmek üzere Necef kentinin el-Hanane bölgesine geldi. Ancak ikilinin görüşmesinden sızan bilgilere göre görüşme BM Irak Özel Temsilcisi’nin istediği gibi geçmedi. Zira Sadr’ın kendi içerisinde parçalanmış olan Şii camiasındaki rakibine ve reform beklentileri gerçekleştirilemeden tıkanan siyasi sürece karşı tutumu hala aynı. Ayrıca parlamento içinde ve kapılarında toplanan destekçilerini geri çekme niyetinde de değil.
Öte yandan Sünni Egemenlik İttifakı'nı temsil eden Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, Sadr'ın parlamentoyu feshetme ve erken seçim çağrısı yapma fikrini desteklemeye karar verdi. Halbusi'nin Sadr'ın yanında yer alması, Sadr'a iyi bir destek sağlasa da Sadr, Halbusi ve Mesud Barzani'yi bir araya getiren ‘Vatanı Kurtarma İttifakı’ hala varlığını sürdürürken Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Sadr'ın adımlarını desteklemedeki isteksizliği, bu ittifakın devamlılığına ilişkin soru işaretleri uyandırıyor.
Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin müttefiki olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Sadr'ın projesine ilişkin henüz tutumunu açıklamadı. İki Kürt partisinin burada ortak noktada buluştukları yer Kürtlerin erken seçimle elde ettikleri haklarını riske atmamakken, cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili tutumları değişmedi. Sadr, taraftarlarının sokakta, parlamentoda ve Yeşil Bölge kapılarının önünde kalmasını isterken, Sünni Egemenlik İttifakı’ndan parlamentoyu feshetme ve erken seçim yapma konusunda aldığı destek, diğer siyasi partileri Sadr'ın çağrısına karşı farklı pozisyonlara soktu.
Daha önce Koordinasyon Çerçevesi tarafından, ulusal çoğunluk hükümeti kurmak için Sadr ile ittifak olarak Şii camiasını parçalamakla suçlanan KDP’nin şu anki tutumu Koordinasyon Çerçevesi’ne hatta KYB’ye daha çok uyuyor. KYB de Koordinasyon Çerçevesi’nin müttefiki olmasına ve Kürt ortağı KDP ile derin anlaşmazlıklar yaşamasına rağmen KDP ve Koordinasyon Çerçevesi’nin tutumuna yaklaşmaya başladı. İki Kürt partisi de şu anda parlamentoyu feshetmenin ön koşulu olarak uzlaşma arayışı içinde. Ancak bu tutumlar ışığında bile Koordinasyon Çerçevesi erken seçime bir itirazı olmadığını söylerken parlamentonun feshedilmesine karşı çıkıyor.
İki buçuk ayı aşkın bir süre Koordinasyon Çerçevesi seçim sonuçlarına şaibeli olduğu gerekçesiyle itiraz etmişti. Bu nedenle, istifa eden Sadr milletvekillerinin yerine gelen milletvekilleri Koordinasyon Çerçevesi kotasının bir parçası olmasına rağmen seçimlerin tekrarlanması Koordinasyon Çerçevesi’nin daha önce aldığından daha fazla oy almasını sağlayabilir. Seçimlerin ne şekilde yapılacağına gelirsek Sadr, seçimlerin Mustafa el-Kazımi hükümeti altında yapılmasına itiraz etmiyor. Ancak içlerinden bazılarının Kazımi ile anlaşmazlık yaşadığı Koordinasyon Çerçevesi güçleri buna razı değil. Koordinasyon güçleri Kazımi’nin hükümetinin günlük işleri yürüten bir hükümet olduğunu ve bu nedenle erken seçim yapma yetkisi olmadığını iddia ediyorlar. Seçimleri yönetme konusunda Kazımi’nin kalmasına ilişkin Sünniler veya Kürtler tarafında olumsuz bir tutum görünmüyor. Sadr ile Koordinasyon Çerçevesi arasındaki iç veya dış arabuluculuk çabaları başarılı olmazsa ileride bu çatışma iki Şii grup arasında şiddetlenecek. Bu da silahlı bir çatışmanın habercisi olabilir.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.