Akile Salih’in Türkiye ziyareti konusunda farklı görüşler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi (Libya Temsilciler Meclisi)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi (Libya Temsilciler Meclisi)
TT

Akile Salih’in Türkiye ziyareti konusunda farklı görüşler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi (Libya Temsilciler Meclisi)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi (Libya Temsilciler Meclisi)

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in geçtiğimiz hafta Ankara’ya yaptığı ziyaret siyasetçiler ve uzmanlar arasında ihtilafa neden oldu.
Bir kesim bunu tüm uluslararası ortaklara karşı diyalog kanalı açma çerçevesinde görürken, diğerleri ziyaretin Türkiye’nin çıkarına olduğunu ileri sürdü.
Şarku’l Avsat’a konuşan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Yusuf el-Akuri, “Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Ankara ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki üst düzey yetkililerle yaptığı görüşme, ülkeye istikrar ve barış getirmek amacıyla meclisin uluslararası ve bölgesel ortaklarla diyalog kanalları açma konusundaki isteği çerçevesinde gerçekleşti. Ülkede istikrarın sağlanması çabalarına Türkiye’nin desteği önemli” dedi.
Akuri, “Salih’in Türk liderlerle yaptığı toplantılarda, genel olarak ülkedeki son siyasi gelişmeler ve Türkiye’nin siyasi diyaloğu desteklenmedeki rolü ele alındı. Tarihsel bağlar ışığında iki ülke arasındaki ticari ve bilimsel ilişkileri geliştirme yollarının yanı sıra Ankara ile Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında Kasım 2019 sonunda imzalanan deniz sınırlarının güvenliği ve sınırlandırılmasına ilişkin iki mutabakat zaptı hakkında da görüşüldü” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisi üyesi Ali Tekbali ise, ziyaretin Temsilciler Meclisi tarafından desteklenen Fethi Başağa hükümetini desteklemeyi hedefleyip hedeflemediği konusunda yorum yaptı.
Bu ziyaret nedeniyle Türk politikasında bir değişiklik olma olasılığını dışlayan Tekbali, “Uluslararası toplum karşısında, çatışan Libyalı taraflar arasında dengeli bir barışın babası olarak göründüğü için bu ziyaretin asıl kazananı Ankara. Ayrıca Libya ile deniz sınırlarının çizilmesi ve iki güvenlik mutabakat zaptını gündeme getirmeyi başardı” dedi.
Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü üyesi Libyalı Hafed el Ghweel söz konusu ziyaret hakkında şu değerlendirmeyi yaptı;
“Bu ziyaretin olumlu sonuçları sadece Türk tarafı içindi. Ankara, Libya’daki politikaları hakkındaki ‘sabitlerini’ değiştirmeyecek. Güçlerini Libya topraklarından çıkarmasından söz edilmiyor ve Başağa hükümetini desteklemeyecek veya yeni hükümetlerin kurulmasını desteklemeyecek. Türkiye, Abdülhamid Dibeybe hükümeti ve batı bölgesi üzerindeki etkisi ve büyük çıkarları olan, kendi aralarında dengeli birçok konuya sahip bir ülke.”
Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan bir diğer isim Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı Halid et-Tercuman şöyle konuştu;
“Türkiye’nin, ‘ister başkentteki ve batı bölgesindeki şehirlerdeki silahlı gruplar üzerindeki etkisiyle, isterse bu şehirlerde konuşlandırılan askeri ağırlığı ve kuvvetleriyle’ Başağa hükümetine yardım sağlama olasılığı, İngiltere ve ABD’nin bunu kabul etmesine yeşil ışık yakmasına bağlı. İngiltere ve ABD’nin onayının var olup olmadığını önümüzdeki günler gösterecek. Bu nedenle, şu anda ziyaretin başarısı veya başarısızlığı konusunda bir yargıya varmak zor.”
El Ahram Vakfı tarafından yayımlanan Demokrasi dergisinde Türkiye konusunda uzman bir araştırmacı olan Mısırlı Kerim Said ise, ziyareti ‘olumlu çağrışımlara sahip olabilecek yeni bir atılım’ olarak nitelendirdi.
Said, ziyaretin Türk nüfuzunun güçlendirilmesini içerdiğini ve Libya krizini çözmek için Ankara’yı hiçbir denklemde atlamanın artık mümkün olmadığını söyledi.
Ziyaretin amacının siyasi farklılıkları olan partilerin görüşlerini yakınlaştırmak olduğunu vurgulayan Said, Türkiye’nin son zamanlarda Libya’nın doğu bölgesi ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik girişimlerine dikkat çekti.
Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz’ın bu yılın başlarında Bingazi’ye yaptığı ziyareti hatırlatan Said, bu ziyarette Türk şirketlerinin Libya’nın doğusuna dönmesi konusunda mutabık kalındığını ifade etti.
Önümüzdeki dönemin oyun kurallarında ve Libya krizinin nasıl çözüleceğinde bir değişikliğe tanık olacağını dile getiren Said, Türkiye dahil tüm uluslararası ve bölgesel ortaklarla Başağa ve Dibeybe arasında seçim yapma sürecinde olunacağını ileri sürdü.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.