BM, Sudan ordusunun siyasetten çekilme fırsatının kaçırılmaması gerektiğini açıkladı

Hartum'da devam eden gösterilerden bir kesit (AP)
Hartum'da devam eden gösterilerden bir kesit (AP)
TT

BM, Sudan ordusunun siyasetten çekilme fırsatının kaçırılmaması gerektiğini açıkladı

Hartum'da devam eden gösterilerden bir kesit (AP)
Hartum'da devam eden gösterilerden bir kesit (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes, yaptığı açıklamada, “Sudan ordusunun siyasetten çekileceğini açıklaması, sivillerin mevcut siyasi krizle başa çıkmak için elde ettiği önemli bir fırsat” dedi.
BM Sudan Temsilcisi Perthes, ordunun Temmuz ayı başlarında sivil güçlerle diyalogdan çekilmesinin ardından ara verilen siyasi sürecin gidişatını canlandırmak için yeni hamlelere başladı. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Siviller meydan okumayı kabul etmeli ve sivil bir hükümet kurulmalı” ifadelerini kullandı.
Bununla beraber, dün başkent Hartum'un bazı bölgelerinde, ordunun iktidardan uzaklaştırılması çağrısında bulunan ‘direniş komiteleri’ tarafından organize edilen protestolar patlak verdi.
Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesinden (IGAD) oluşan ‘üçlü mekanizma’ öncülüğünde Sudan krizini çözmeye yönelik başlayan siyasi süreç, Kurban Bayramı öncesinde durmuştu. Ordunun siyasilere bağımsız sivil bir hükümet kurabilme fırsatı sağlamak için siyasi süreçten çekileceğine ilişkin açıklamasının arka planında bir takım anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştı.
Volker Perthes “Üçlü mekanizma, Sudan'daki tüm çabalara ilişkin sınırsız desteğini sürdürecek. Krizin üstesinden gelmeyi ve bir çözüme ulaşmayı amaçlayan farklı görüşler arasında köprü kurmak için teknik yardım sağlayacak. Zaman Sudan'ın aleyhine işliyor. Siyasi açmazlar, yakın zamanda elde edilen ulusal kazanımların kaybedilmesine yol açacaktır” dedi. Perthes, direniş komiteleri de dâhil olmak üzere ana güçleri ve partileri, siyasi ve sivil aktörler arasında en yüksek seviyede istişareyi sağlamak için siyasi sürece katılma noktasında daha fazla taahhüt vermeye davet etti.
BM Sudan Temsilcisi Perthes, “Sudan ordusu komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın 4 Temmuz'daki açıklaması, askeri bileşenin demokratik geçişi yönetecek sivil yönetim liderliğindeki bir hükümeti kabul etmeye hazır olduğuna dair olumlu işaretler taşıyordu. Bu adım, sivil güçler için bir meydan okuma fırsatı veriyor. Onları bu meydan okumayı kabul etmeye teşvik ediyoruz” ifadelerini kullandı. Perthes, ayrıca, silahlı kuvvetlerin siyasetten çekilme ve sivil yönetime geri dönüşün önünü açma kararının sokağın ve sivil siyasi güçlerin çoğunluğunun talebi olduğuna işaret etti.
Perthes, “25 Ekim'de ordu tarafından iktidardan indirilen siyasi güçler ile diğer sivil güçler arasındaki diyalogda ilerleme var. Tüm partiler güvenilir bir demokratik geçişe geri dönmeye öncelik vermelidir. Şu anda çözüm öneren birçok politika girişimi var. Sudanlıların siyasi süreci sahiplenmesinin, başarının temel taşı olduğunu defalarca dile getirdik. Mevcut siyasi çıkmaz, Birleşmiş Milletler’in istikrarı ve kalkınmayı destekleme, ayrıca barış anlaşmalarını uygulamak için uluslararası fonları harekete geçirmeye yardımcı olma çabalarını sınırlandırıyor. Sudan'ın 56 milyar dolarlık dış borcunun affedilmesi fırsatı elden kaçabilir” dedi.
Öte yandan, binlerce Sudanlı, direniş komitelerinin ‘kitlesel gösterileri sürdürme’ çağrısına yanıt olarak başkentin çeşitli bölgelerinde gösterilere katıldı. Göstericiler, ordunun kışlaya dönmesini ve Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki Hızlı Destek Güçlerinin dağıtılmasını isteyen sloganlar attı.
Şehirlerde ve mahallelerde birleşen halk örgütleri olan ‘direniş komiteleri’, “mevcut ordu liderleriyle müzakere yok, meşruiyet yok, tanınma yok” sloganını attılar. Bununla birlikte, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), ‘25 Ekim darbesini sona erdirme, demokratik geçişi yeniden sağlama ve anayasal ve sivil yönetim kurumlarını tekrar inşa etme’ temelindeki siyasi pozisyonuna bağlılığını yeniledi.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.