Ukrayna limanlarından çıkan gemilerin sayısı arttı

Boğaz’ı dün geçen Rojen isimli gemi (AFP)
Boğaz’ı dün geçen Rojen isimli gemi (AFP)
TT

Ukrayna limanlarından çıkan gemilerin sayısı arttı

Boğaz’ı dün geçen Rojen isimli gemi (AFP)
Boğaz’ı dün geçen Rojen isimli gemi (AFP)

Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında, İstanbul’da 22 Temmuz’da imzalanan ‘Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi’ çerçevesinde Ukrayna limanları ile diğer ülkeler arasında gelen gemilerin akışı arttı.
Tahıl koridoru anlaşmasına göre dört gemi daha Ukrayna’nın Odessa ve Çornomorsk limanlarından çıkış yaptı.
Cuma günü Bandırma limanından çıkan Barbados bandralı Fulmar S isimli boş gemi, Pazar gününden beri Çornomorsk limanına girmesine izin verilmesini bekliyor.
Anlaşmanın ardından İstanbul’da kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezi’nde görevli Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileri, tahıl almak için Ukrayna’ya hareket etmeden önce Fulmar S gemisini denetledi.
Ukrayna’dan gelerek İngiltere’ye giden Malta bandıralı 13 bin ton mısır yüklü Rojen isimli gemi ve Ukrayna’ya tahıl almak için yola çıkacak olan Osprey S gemisi de denetlendi.
Panama bandıralı 33 bin ton mısır yüklü Navi Star gemisi de denetimin ardından Cumartesi akşamı İrlanda’ya hareket etti.
Söz konusu anlaşma, 24 Şubat’taki Rus işgalinden bu yana askıya alınan Ukrayna tahıl ihracatının yeniden başlamasına ve Batı yaptırımlarına rağmen Rus tarım ürünlerinin sevkiyatına izin veriyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Cumartesi akşamı Ukraynalılara hitaben yaptığı konuşmada tarım ürünlerinin deniz yoluyla ihracatının yeniden başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Zelenskiy konuşmasında, “Karadeniz’deki limanlarımız faaliyete geçti. Ancak asıl risk güvenlik olmaya devam ediyor. Rus provokasyonu ve terör eylemleri riski devam ediyor. Bunu herkes anlamalı. Ortaklarımız yükümlülüklerini yerine getirir ve teslimatların güvenliğini garanti ederse, bu küresel gıda krizi çözülecektir” dedi.

Akar Ukraynalı bakanlarla tahıl sevkiyatını görüştü
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ve Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov ile görüştü.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Akar, Reznikov ve Kubrakov arasındaki telefon görüşmesinde tahıl sevkiyatı konusunda gelinen son durum hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.
Açıklamada, “Bakanlar tarafından yapılan görüşmede, tahıl sevkiyatı konusunda sağlanan ivmenin devam ettirilmesi ile Müşterek Koordinasyon Merkezinde işbirliği ve koordinasyon içerisinde yürütülen çalışmalardan duyulan memnuniyet ifade edildi” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, 20 geminin Ukrayna limanlarından hareket etmeyi beklediğini söyledi.

Papa tahıl gemilerinin Ukrayna’dan ayrılmasından memnun
Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus, tahıl yüklü ilk gemilerin Ukrayna limanlarından ayrılmasını memnuniyetle karşıladı.
Papa dün Aziz Petrus Meydanı’ndaki haftalık vaazında, “Tahıl yüklü ilk gemilerin, Ukrayna limanlarından hareket etmesini memnuniyetle karşıladığımı belirtme arzusunu taşıyorum. Bu adım, diyalog kurmanın ve herkese faydası olacak somut sonuçlar elde etmenin mümkün olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu olayın bir umut ışığı olduğuna vurgu yapan Papa, adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasını da diledi.
Papa, tahılın bir ‘savaş silahı’ olarak kullanılamayacağını bir kez daha vurguladı.
Rusya ile birlikte dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Ukrayna’da yaşanan savaş nedeniyle milyonlarca ton tahılın kesintiye uğraması, yoksul ülkelerde gıda fiyatlarının yükselmesine ve küresel bir gıda krizi yaşanacağına dair korkuların artmasına neden oldu.



Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
TT

Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Karolyn Leavitt, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bu hafta herhangi bir görüşme planlanmadığını söyledi.

Reuters'a konuşan kaynaklar, Zelenskiy'nin bu hafta Trump ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının hassas yönlerini görüşmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidebileceğini söyledi.

Leavitt, Washington ve Kiev'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme amaçlı olası bir anlaşma konusunda verimli görüşmelerde bulunduğunu ve hâlâ "sadece iki anlaşmazlık noktası" olduğunu ifade etti.

Fox News'in The Story programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimser olduğunu belirtti.

Leavitt, özellikle Cumhuriyetçi Parti içinden Başkan Donald Trump'a yöneltilen, Trump'ın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme çabalarında Rusya'ya karşı taraflı davrandığını eleştirilerine yanıt verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şartlarda çalışmadığı" fikrinin tamamen yanlış olduğunu belirtti.

Levitt, Trump'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir plan üzerinde çalışma olasılığı konusunda "iyimserlik ve umut" ifade ettiğini söyledi.

Benzer bir bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ile görüşülen önerilen barış planının "doğru" noktalar içerdiğini, ancak Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile görüşeceği hassas konular olduğunu söyledi.

Zelenskiy, dün akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "Cenevre görüşmelerinin ardından, şu an itibarıyla daha az madde var- artık 28 değil- ve bu çerçeveye önemli sayıda doğru unsur dahil edildi" dedi.

Zelenskiy, "Ekibimiz bugün yeni taslak adımlar hakkında bir rapor sundu ve bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Hassas konular ve en hassas noktalara gelince, bunları Başkan Trump ile görüşeceğim" ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin önerdiği plana göre Moskova'nın hak iddia ettiği doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası, ABD de dahil olmak üzere "fiilen Rus toprağı olarak tanınacak".

28 maddelik Amerikan planı, iki güney bölgesinin, Herson ve Zaporijya'nın bölünmesini öngörüyor. Kiev mevcut formülü kabul ederse, NATO'ya katılma hedefinden de vazgeçmeli ve bunu anayasasına dahil etmelidir.

Planda ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin askerle sınırlandırılması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmaması, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev'i korumak için Polonya'da konuşlandırılması öngörülüyor.


Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, araştırmaları hızlandırmak ve bilimsel atılımlar gerçekleştirmek için yapay zekayı (AI) kullanmaya yönelik olan ‘Genesis Mission’ isimli ulusal girişimi başlatan kararnameyi imzaladı.

Genesis Mission, yapay zeka kullanarak kamu araştırmalarından bilimsel veriler toplayabilen bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Başkanlık kararnamesine göre bu alan yeni yapay zeka modellerinin geliştirilmesine, araştırmanın belirli aşamalarının otomatikleştirilmesine ve yeni hipotezlerin test edilmesine olanak tanıyacak.

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, telefonla düzenlediği basın toplantısında çip devleri Nvidia ve AMD'den bahsetti. Ayrıca, bulut bilişim şirketleri Dell ve HP'nin de projenin ortakları olduğunu belirten Bakan Wright, başka şirketlerin de projeye katılacağını kaydetti.

Genesis Mission girişimi, laboratuvarlar ve devlet kurumları arasında veri toplamanın yanı sıra platform kullanıcılarına yeterli bilgi işlem gücü sağlamak için büyük bulut altyapılarının kullanılmasını da öngörüyor. Dün yayınlanan başkanlık kararnamesi, Enerji Bakanlığı'na, nükleer füzyondan yarı iletken üretimine kadar çeşitli alanlarda keşifleri hızlandırmak için ülkenin süper bilgisayarlarını, federal bilimsel veri setlerini ve araştırma tesislerini bir araya getiren entegre bir yapay zeka platformu kurma yetkisi veriyor.

Kararname metninde, “ABD, yapay zeka geliştirme alanında küresel teknolojik üstünlük için rekabet ediyor” deniyor. Yapay zeka, ‘bilimsel keşif ve ekonomik büyüme için önemli bir sınır’ olarak tanımlanıyor. Girişimin merkezinde, araştırmacılara yüksek performanslı bilgi işlem kaynaklarına, yapay zeka modelleme araçlarına ve bilimsel modelleri eğitmek ve araştırmaları otomatikleştirmek için geniş federal veri koleksiyonlarına erişim sağlayacak olan Amerikan Bilim ve Güvenlik Platformu yer alıyor.

Öncelikli alanlar arasında ileri imalat, biyoteknoloji, biyomalzemeler, nükleer enerji, kuantum bilişim ve yarı iletkenler bulunuyor. Tüm bunlar, ABD'nin Çin'den artan rekabetle karşı karşıya olduğu alanlar. Başkanlık kararnamesi, hassas araştırmaların güvenliği için sıkı siber güvenlik önlemleri alınarak özel şirketler, üniversiteler ve ulusal laboratuvarlarla iş birliği yapılmasını öngörüyor.


Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
TT

Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Tayvan Başbakanı Chu Jung-tae, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in Tayvan üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada, adanın 23 milyonluk nüfusu için Çin'e geri dönmenin bir seçenek olmadığını söyledi.

Şi dün Trump'a, II. Dünya Savaşı'nın sonunda "Tayvan'ın Çin'e dönmesinin" Pekin'in dünya düzeni vizyonunun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tayvan'ın demokratik olarak seçilmiş hükümeti, Çin'in bu tutumunu şiddetle reddediyor.

Chu, parlamento dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Tayvan'ın "tamamen bağımsız ve egemen bir ülke" olduğunun tekrar vurgulanması gerektiğini söyledi. "Ülkemizin 23 milyonluk nüfusu için (geri dönmek) bir seçenek değil, bu çok açık" ifadelerini kullandı.