İsrail Gazze ile sınır kapılarını kısmen açtı

Bir akaryakıt kamyonu, Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi’ne girdi (AFP)
Bir akaryakıt kamyonu, Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi’ne girdi (AFP)
TT

İsrail Gazze ile sınır kapılarını kısmen açtı

Bir akaryakıt kamyonu, Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi’ne girdi (AFP)
Bir akaryakıt kamyonu, Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi’ne girdi (AFP)

İsrail, İslami Cihad hareketiyle üç gün süren bir gerilim sonucunda varılan ateşkesin ardından Gazze Şeridi ile olan geçişleri kısmen yeniden açtı.
Filistin tarafından yapılan açıklamada, Kerem Şalom (Kerm Ebu Salim) kapısının bu sabah Gazze’deki akaryakıt kamyonları için kısmen yeniden açıldığı bildirildi.
Akaryakıt kamyonları, Gazze’deki tek elektrik santrali için gerekli olan yakıtları taşıyor.
İsrail hükümetinden yapılan açıklamada, yapılan durum değerlendirmesine göre, İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki geçişlerin bu sabah saat 09.00’dan itibaren insani gerekçelerle yeniden açıldığı belirtildi.
Tel Aviv, İslami Cihad hareketinin saldırı uyarıları üzerine, bir hafta önce Gazze Şeridi'nin tek ticari sınır kapısı olan Kerem Şalom ve insan geçişlerinin yapıldığı Beyt Hanun (Erez) sınır kapısını kapatmıştı.
İsrail medyası, ordunun Gazze’deki son gerginlikten önceki olağanüstü hal ile ilgili kısıtlamaları sürdürdüğünü ve durum değerlendirmesine göre bunların kademeli olarak kaldırılacağını bildirdi.
Filistinli gruplar ile İsrail arasında dün akşam Mısır’ın arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze Şeridi’nde sükunetin yeniden sağlanmasının ardından bakanlıklar ve çeşitli kurumlar çalışmalarına devam etti.
Ateşkes anlaşması Filistin yerel saatiyle 23:30’da yürürlüğe girdi.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 15’i çocuk olmak üzere en az 44 Filistinli hayatını kaybetti, 360 kişi de yaralandı.
Tel Aviv yönetimi, İsrail’e karşı saldırı planladığı gerekçesiyle İslami Cihad liderlerinden Taysir Cebari’yi öldürdü ve Gazze Şeridi’ne şiddetli hava saldırıları düzenledi.
İslami Cihad ve diğer gruplar, Gazze Şeridi’nden İsrail topraklarına yüzlerce roket atarak buna karşılık verdi, ancak bunların çoğu İsrail’in Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından engellendi.
2007 yılından beri Gazze Şeridi’ni kontrol eden direniş hareketi Hamas, bu çatışma sırasında İsrail’e herhangi bir füze fırlattığını açıklamadı.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.