Yemen Başkanlık Konseyi’nden yargının bağımsızlığı vurgusu

Konsey, adaletin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ve vatandaşların çıkarlarının olumsuz etkilenmemesi çağrısı yaptı.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden’de yargı liderleriyle toplantı düzenledi. (Saba)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden’de yargı liderleriyle toplantı düzenledi. (Saba)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi’nden yargının bağımsızlığı vurgusu

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden’de yargı liderleriyle toplantı düzenledi. (Saba)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden’de yargı liderleriyle toplantı düzenledi. (Saba)

Yemen Başkanlık Konseyi, farklı yargı organlarında yapılan geniş çaplı değişikliklerin ardından yargı bağımsızlığının önemini vurguladı. Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin Aden’de yardımcılarının da katılımıyla yargı mensupları ile düzenlediği toplantıda verdiği talimatlarına göre Konsey, adaletin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ve vatandaşların çıkarlarının olumsuz etkilenmemesi çağrısı yaptı.
Resmi kaynaklara göre Alimi, yardımcıları Aidarous ez-Zubeydi, Abdurrahman el-Mahrami, Dr. Abdullah el-Alimi ve Osman Macali’nin de katılımıyla, anayasal yeminlerini eden yargı organlarının liderleriyle ilk kez bir araya geldi.
Alimi, Aden’de 7 Ağustos Pazar günü gerçekleşen görüşmede yargı liderlerine hitaben yaptığı konuşmada, Başkanlık Konseyi’nin ‘yargının bağımsızlığını artırma, adalet ve hukukun üstünlüğünü sağlamadaki’ rolünü en üst düzeye çıkarma ve anayasal düzeni ve ulusal kimliği savunma konusundaki kararlığına dikkat çekti.
Sabah el-Alvani’nin Yüksek Yargı Kurulu üyeliğine atanmasına atıfta bulunan Reşad el-Uleymi, Yemenli kadınları da ülke tarihinde ilk defa bir kadının yargı piramidinin tepesinde bulunmasından dolayı tebrik etti.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın aktardığına göre Alimi, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğünün sağlamlaştırılmış duvarı ve anayasal meşruiyetin önemli güvencelerinden biridir. Devletin imajını güçlendirir, yolsuzlukla mücadele eder ve olası bir görevi kötüye kullanma girişiminden caydırır.”
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, yargı çalışanlarının da ‘fitneyi önleme, şikayetleri giderme, halkın anayasal kurumlarına olan güvenini güçlendirme ve devleti yeniden kurma projesini destekleme’ rollerine övgüde bulundu.
Alimi ayrıca, ‘ülkesinin tanık olduğu olağanüstü koşulların dikkate alınması’, ‘vatandaşların çıkarlarının olumsuz etkilenmemesi’, ‘vatandaşların hukuk ve ceza davaları ile ticari menfaatlerinin bir an önce karara bağlanması’ gerektiğini vurgularken İran rejimi tarafından desteklenen darbeci güçlerce ‘ayrımcılığı sürdürmek ve insanlar arasında eşit vatandaşlık ilkesine karşı çıkmak için başlatılan savaşın etkisini azaltacak her şeyin önemli olduğunu kaydetti.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, Adli Teftiş Kurulu ve Yüksek Mahkeme dairelerinin etkinleştirilmesinin hızlandırılması, kronik ve daha etkili çalışma mekanizmalarının benimsenmesi gerektiğini de dile getirdi. Alimi ayrıca, merkezi ve yerel makamların kararlarını ve faaliyetlerini gözden geçirmek ve bu konuda farklı karar düzeyleri arasındaki her türlü anlaşmazlığı çözmek amacıyla yargının anayasal incelemelerdeki asli rolüne vurgu yaptı.
Reşad el Alimi, Başkanlık Konseyi’nin gelecekte anayasaya aykırılık teşkil eden kararların nihai hükümlere göre yeniden gözden geçirilmesi talebine yanıt verme taahhüdünü yineledi. Ayrıca Başkanlık Konseyi üyelerinin, koşulları değerlendirme açısından yargıçlara duyduğu güveni ifade ederken, mevcut uzlaşıyı korumak ve mevcut aşamada yürütme makamlarının karşılaştığı yasal ve bilgi boşluklarını doldurmak için birlikte çalışmanın ve bu konuda gerekli tavsiyelerin sağlanmasının önemli olduğunu kaydetti.
Resmi kaynaklardan edinilen bilgiye göre Başkanlık Konseyi başkanı ve üyeleri, yargı organlarının liderleriyle görüş alışverişinde bulundu. Aynı şekilde Yüksek Yargı Kurulu Başkanı Muhsin Yahya Talib’den koşullar, yargıç ve yargı kurumlarının sayısı ve çeşitli vilayetlerdeki varlıklarını artırma gerekliliği hakkında da bilgi aldı.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı toplantıda, hükümetteki ilgili makamlara, güvenliğin korunması ve gerekli operasyonel bütçelerin sağlanması da dahil olmak üzere yargının çalışmasının önündeki engelleri kolaylaştırmaları talimatı verdi. Alimi ayrıca ölen ve yaralanan yargı mensuplarının ailelerine saygı gösterilmesi, yürürlükteki yönetmelik ve kanunlara göre uygun görülen bakım ve iş disiplininin sağlanması talimatını verdi.
Toplantı öncesinde Yüksek Yargı Kurulu Başkanı Muhsin Yahya Talib Ebu Bekir ve kurul üyeleri olan Yüksek Yargı Kurulu Genel Sekreteri Yargıç Ali Atbuş Avad, Adli Teftif Kurulu Başkanı Yargıç Nazım Hüseyin Salim, Yargıç Sabah Ahmed Salih el-Alvani, Yargıç Abdulkerim Saad Şerif el-Numani ve Yargıç Muhammed Ali Abkar Kadiş anayasal yeminlerini etti.
Aynı şekilde Yüksek Mahkeme Başkan Yardımcıları Yargıç Sahel Muhammed Hamza ve Yargıç Haydan Ceman Haydan, mahkemenin diğer üyeleri olan Yargıç Hazza Abdullah Aklan el-Yusufi, Yargıç Şefik Ahmed Zukri, Yargıç Fehim Abdullah Muhsin el-Hadrami ve Yargıç Muhammed Mehdi el-Avlaki ve ilk kamu avukatı görevine atanan Yargıç Fevzi Ali Seyf de yemin eden isimler arasındaydı.
Yemen Başkanlık Konseyi birkaç gün önce, ‘Yüksek Yargı Kurulu, Yüksek Mahkeme ve Adli Teftiş Kurulu da dahil olmak üzere’ yargıyla ilgili reform ve değişiklikleri onayladı.
Gözlemcilere göre ikinci kez uzatılan ateşkes, ‘Husi milislerle barış veya savaş mücadelesine hazırlanma yolunda’ konseyin ‘kurtarılan bölgelerdeki meşru kurumları yeniden inşa etmesi ve sivil ve askeri organların statüsünün yeniden düzenlenmesi için bir fırsat sunuyor.
Alimi’nin başkanlığını yaptığı konseyin 7 Nisan’da yönetimi üstlenmesinin ardından yayınladığı ilk başkanlık kararlarından biri, başsavcı atamaktı.
Yemen halkı, yargı alanındaki bu geniş reformlara ek olarak, özellikle görevleri ‘kuvvetleri tek komuta altında yeniden yapılandırmak ve organize etmek’ olan ortak güvenlik ve askeri komitenin kurulmasından sonra güvenlik ve askeri organlarda daha geniş reformlar bekliyor.



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.