Mali'nin merkezinde iki cesedin üzerindeki patlayıcılar infilak etti: 10 ölü

2011 yılının Şubat ayında Mogadişu'nun güneyinde yer alan Lafufi'de eğitim gören Eş-Şebab üyeleri (AP)
2011 yılının Şubat ayında Mogadişu'nun güneyinde yer alan Lafufi'de eğitim gören Eş-Şebab üyeleri (AP)
TT

Mali'nin merkezinde iki cesedin üzerindeki patlayıcılar infilak etti: 10 ölü

2011 yılının Şubat ayında Mogadişu'nun güneyinde yer alan Lafufi'de eğitim gören Eş-Şebab üyeleri (AP)
2011 yılının Şubat ayında Mogadişu'nun güneyinde yer alan Lafufi'de eğitim gören Eş-Şebab üyeleri (AP)

Mali’de öldürülen iki sivilin üzerindeki patlayıcıların, ailelerinin cenazelerini almaya geldikleri sırada infilak etmesi sonucu en az 10 kişi öldü. Yerel yetkili ve polis kaynağı, patlamanın sorumluluğunu radikallere yüklediler. Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan yerel yetkili, Cumartesi günü cihatçıların Mali'nin merkezindeki Bankas bölgesi yakınlarındaki Oakan'da sivilleri öldürdüğünü ve daha sonra cesetlerine bombalı tuzak yerleştirdiğini söyledi. Yerel yetkili ayrıca ölen iki kişinin ailelerinin ve yakınlarının cesetleri almaya geldiklerinde patlamaların meydana geldiğini ve bunun sonucunda en az on kişi öldüğünü kaydetti. Başka bir yerel yetkili, şu an Oakan'da birkaç sivilin daha kayıp olduğunu ve durumları hakkında doğrulanmış bir bilgi bulunmadığını belirterek diğer açıklamaları doğruladı.
Polis kaynağı ise AFP’ye, ön verilere göre 10 sivilin hayatını kaybettiğini söyledi. Vatandaşların güvenliğini sağlamak için bölgeye bir güvenlik gücünün konuşlandırılacağına işaret eden kaynak, radikallerin giderek daha fazla suç yöntemi kullanmaya başladıklarını da sözlerine ekledi. Kaynak, Oakan'da iki cesedin üzerine yerleştirilen patlayıcıların infilak ettiğini kaydetti.
Afrika Sahel bölgesinin merkezin yer alan fakir ve dört bir yanı karayla çevrili bir ülke olan Mali, 2020 yılının Ağustos ayında ve 2021 yılının Mayıs ayında olmak üzere iki kez askeri darbeye tanık oldu. Ülkedeki 2012 yılından beri devam eden siyasi kriz ve tehlikeli bir boyuta ulaşan güvenlik krizi, ülkenin kuzeyinde ayrılıkçılar ve cihatçılar tarafından isyan başlatılmasıyla daha da derinleşti. Bu isyan sırasında yaşanan şiddette binlerce sivil ve asker öldü, binlerce sivil yerinden edildi.
Öte yandan Nijerya'nın orta kesimlerinde yer alan Kogi eyaletinin cihatçı grupların ve çetelerin faaliyet gösterdiği Kano şehrinde silahlı kişilerce bir yolcu otobüsüne düzenlenen saldırıda biri Hint olmak üzere beş kişi öldü.
 Kogi Polis Sözcüsü William Ovie Aya, Cuma gecesi silahlı kişilerin, sanayi şehri Ajakuta'da bir yolcu otobüsüne çapraz ateş açtığını ve olayda otobüsün şoförü ve muavininin ile Hint yolcusunun yanı sıra onlara eşlik eden iki polisin öldüğünü söyledi. Daha önce ikisi Hint olmak üzere ölü sayısının altı olduğu açıklanmıştı.
Saldırının faillerini, Nijeryalı yetkililer tarafından genellikle cihatçı suçlular için kullanılan bir tanım olan ‘haydutlar’ olarak nitelendiren Aya, Hint kurbanın şehirdeki bir seramik şirketinde çalışan bir gurbetçi olduğunu açıkladı. Saldırganların polis gelmeden olay yerinden kaçtığını belirten Aya, bölgede güvenliğin yeniden sağlanması için takviye polis getirildiğini aktardı. Nijerya’da ‘haydutlar’ olduğuna inanılan silahlı kişiler geçtiğimiz ay, üçü polis memuru olmak üzere sekiz Nijeryalı güvenlik görevlisini öldürmüştü.
Kimsenin üstlenmediği saldırının ardından Kogi Valisi, yerel bir yetkiliyi görevden aldı ve yerel yönetimdeki bir yetkili hakkında işlem başlattı. Kogi’de birkaç aydır, bazıları ülkenin kuzeydoğusundaki belirli üslerinin dışında faaliyet gösteren DEAŞ’lı cihatçılar tarafından üstlenilen saldırılarda bir artış söz konusu.
Haziran ayında Kogi eyaletinin Okihe bölgesinde silahlı kişiler bir polis karakoluna saldırarak bir polis memurunu öldürmüştü. Nisan ayında da Adavi şehrinde bir polis karakoluna düzenlenen saldırıda üç polis memuru hayatını kaybetti.
İki saldırıyı da 2016 yılında Boko Haram'dan ayrılan ve Nijerya'nın kuzeydoğusunda etkili olan DEAŞ'ın Batı Afrika kolu 'Batı Afrika Eyaleti İslam Devleti' (ISWAP) üstlendi. ISWAP, Temmuz ayı başlarında, başkent Abuja yakınlarındaki bir hapishaneye düzenlenen ve aralarında önde gelen cihatçıların da bulunduğu yüzlerce mahkumun firar etmesini sağlayan saldırının sorumluluğunu da üstlenmişti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.