Dünya genelinde yerli halklar zor şartlar altında yaşamaya devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dünya genelinde yerli halklar zor şartlar altında yaşamaya devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya genelinde 90 ülkede 476 milyondan fazla yerlinin yaşadığı tahmin ediliyor, bu da küresel nüfusun yaklaşık yüzde 5'ini, yoksul kesimin ise yaklaşık yüzde 15'ini oluşturuyor.
Anadolu Ajansı (AA) muhabiri, Birleşmiş Milletler (BM) verilerinden ve Yerli Halkların Sorunları için Uluslararası Çalışma Grubunun (IWGIA) "Yerli Dünyası-2022" raporundan, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan yerli halklara ilişkin bilgileri derledi.
BM, diğer halkların veya devletlerin işgaline uğramadan önce belli coğrafyada yerleşmiş, geleneksel değerlerini, sosyal, kültürel veya siyasal yaşam şekillerini ve geleneksel kurumlarını tam veya kısmen koruyabilmiş toplumları, "yerli halk" olarak adlandırıyor.
Dünya çapında çok sayıda yerli halk, kendi kendini yönetmesine ve bazılarının çeşitli biçimlerde özerklik kurmada başarılı olmasına rağmen birçok yerli halk hala toprakları, bölgeleri ve kaynakları üzerinde kontrol uygulayan merkezi hükümetlerin nihai otoritesine tabi olarak yaşıyor.
BM verilerine göre, dünya genelinde 90 ülkede 476 milyondan fazla yerlinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Yerli halklar, dünyadaki 7 bin dilin çoğunu konuşuyor ve 5 bin farklı kültürü temsil ediyor.
Yerli halklar, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5'ini, yoksulların da yaklaşık yüzde 15'ini yerliler oluşturuyor.
BM Yerli Halklar Çalışma Grubunun ilk toplantısını yaptığı 9 Ağustos 1982 tarihi, "Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü" ilan edildi. Dünyanın pek çok yerinde bu gün vesilesiyle kutlamalar yapılıyor.

Bu yılın teması, geleneksel bilginin aktartılmasında kadınların rolü
"Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü"nün bu yılki teması, yerli yaşamında kadınların oynadığı rolün önemine ve yaşadıkları topluma yaptıkları katkıya referansla "Geleneksel bilginin korunması ve aktarılmasında yerli kadınların rolü” olarak belirlendi.
Bu kapsamda sanal ortamda düzenlenecek anma etkinliğinde yerli toplumların kadın temsilcileri kendi toplumlarındaki bilgi birikiminin korunması, canlandırılması, geleneksel ata kültürünün aktarılmasındaki rollerine ilişkin deneyimlerini paylaşacak.

Yüzde 86'sından fazlası kayıt dışı ekonomide
Yerli halklara ilişkin istatistikler, yaşam koşullarının zorluğunu ortaya koyuyor.
Yerli halklar tahrip edilen yaşam alanları ve kendilerine yönelik şiddet olayları nedeniyle dünyanın geri kalanına göre daha zor koşullarda hayatlarını sürdürüyor.
BM verilerine göre, yerli halkların ortalama yaşam süreleri yerli olmayan toplumların üyelerine göre 20 sene daha kısa.
BM istatistikleri, küresel olarak yerli halkların yüzde 86'sından fazlasının kayıt dışı ekonomide çalıştığını, bu oranın yerli olmayanlarda yüzde 66 olduğunu ortaya koyuyor.
Yerli halkların, yerli olmayanlara kıyasla aşırı yoksulluk içinde yaşama olasılığının yaklaşık üç kat daha fazla olması dikkati çekiyor.
Küresel olarak istihdamda olan tüm yerli halkların yüzde 47'si eğitimsizken, yerli olmayanların yüzde 17'si eğitimsiz durumda. Bu farkın kadınlar için daha da yüksek olduğuna işaret ediliyor.

Kovid-19 salgınının yerli halklara etkileri
Dünya genelini 2020'de etkisi altına almaya başlayan Kovid-19 salgınından en çok etkilenen toplulukların başında yerli halklar geliyor.
Buna göre hem sağlık hem de ekonomik olarak yerli halklar süreçten zararlı çıktı.
Örneğin Afrika'da bulunan ve turizmin ülke gelirinin yüzde 46'sını oluşturduğu Bostvana'daki yerli halklar salgından dolayı getirilen seyahat kısıtlamaları nedeniyle yüzde 80 zararla karşı karşıya kaldı.
Benzer şekilde Kenya ve Namibya gibi ülkeler de ekonomik olarak bu süreçlerden olumsuz etkilendi.
Salgın nedeniyle ölüm oranlarında da yerli halkların başı çektiği görülüyor. Yetersiz sağlık önlemleri nedeniyle salgından yerli halklar diğer toplumlara göre daha fazla etkilendi.
Paraguay'da yerliler için virüs kaynaklı ölüm oranı yüzde 12,7'yken yerli olmayanlardaki oransa yüzde 3,4 olarak dikkati çekiyor.
Raporda, nüfusunun yüzde 80'i yerlilerden oluşan Fransız Polinezyası da dünya genelinde virüs kaynaklı ölüm oranlarının en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor.

Öldürülen insan hakları savunucularının yüzde 59'u yerli halklar için çalışıyordu
IWGIA'nın raporu yerlilerin hakları için mücadele eden insan hakları savunucularının da hedef haline geldiğini ortaya koyuyor.
Buna göre 2021'de öldürülen 358 insan hakları savunucusunun yüzde 59'u yerli halkların hakları için mücadele eden kişilerdi.
Örneğin Peru'daki doğal hayatın korunması ve yasa dışı uyuşturucu faaliyetlerinin engellenmesi için çalışan 4 yerli Amazon lideri 2021'de çeteler tarafından öldürüldü.
Raporda yer alan ticari faaliyetlerin yapılması için silahlı gruplar tarafından doğal yaşam alanlarından koparılmak istenen yerli halk mensuplarının evlerinin kundaklandığı bilgisi, bir başka yasa dışı faaliyet olarak göze çarpıyor.

En çok yerlinin yaşadığı ülke: Çin
IWGIA'nın verilerine göre, Grönland'ın nüfusunun yüzde 88'i, Fransız Polinezyası'nın yüzde 80'i, Bolivya'nın yüzde 48'i, Guatemala'nın yüzde 43,8'i ve Nepal'in yüzde 36'sı yerlilerden oluşuyor. Nüfusa oranla en çok yerli bu ülkelerde yaşıyor.
Asya kıtası, "en çok yerliyi barındıran kıta" olarak öne çıkıyor.
Sadece Çin'de 112 milyon yerlinin yaşadığı tahmin ediliyor ve bu sayı, Çin'i en çok yerlinin yaşadığı ülke yapıyor.
Çin'i, 104 milyon yerliyle Hindistan, 60 milyon yerliyle Endonezya takip ediyor.



Ukrayna, ‘Karadeniz'in her yerini vurabilecek’ insansız deniz aracını tanıttı

İki Sea Baby insansız deniz aracı, 17 Ekim 2025 (AP)
İki Sea Baby insansız deniz aracı, 17 Ekim 2025 (AP)
TT

Ukrayna, ‘Karadeniz'in her yerini vurabilecek’ insansız deniz aracını tanıttı

İki Sea Baby insansız deniz aracı, 17 Ekim 2025 (AP)
İki Sea Baby insansız deniz aracı, 17 Ekim 2025 (AP)

Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), Karadeniz'in herhangi bir yerinde çalışabilen, daha ağır silahlar taşıyabilen ve hedeflerini belirlemek için yapay zekadan yararlanan, geliştirilmiş bir insansız deniz aracının yeni versiyonunu tanıttı.

y6u7
Sea Baby insansız deniz aracı, Ukrayna'nın açıklanmayan bir yerinde su üzerinde ilerliyor, 17 Ekim 2025 (AP)

Ukrayna daha önce bu insansız deniz araçlarını Karadeniz'deki Rus gemilerini ve altyapısını hedef almak için kullanmıştı. SBU, ‘Sea Baby’ adı verilen bu insansız deniz araçlarının ‘Rusya'yı deniz operasyonlarında stratejik değişiklikler yapmaya zorlamada rol oynadığını’ belirtti.

Daha geniş menzil ve yük kapasitesi

AP, Sea Baby'nin menzilinin bin kilometreden bin 500 kilometreye çıkarıldığını ve 2 bin kilograma kadar yük taşıyabildiğini açıkladı. AP muhabirinin katıldığı bir sunumda, çoklu roketatarlarla donatılmış modeller ve stabilize makineli tüfek kuleleriyle donatılmış diğer modeller tanıtıldı.

fgthyu
Ukrayna Güvenlik Servisi'nden (SBU) Tuğgeneral İvan Lukaşeviç, 17 Ekim 2025'te Ukrayna'da gizli bir yerde düzenlenen bir sunumda Sea Baby insansız deniz aracının önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. (AP)

Yetkililer, güvenlik nedenleriyle sunumun zamanı ve yerinin açıklanmamasını istedi.

Tuğgeneral İvan Lukaşeviç, yeni birimlerin dost ve düşmanı ayırt etmek için yapay zekâ destekli hedefleme sistemleri içerdiğini, küçük saldırı dronları fırlatabildiğini ve düşmanın eline geçmesini önlemek için devreye giren çok katmanlı sökme sistemlerine sahip olduğunu söyledi.

Deniz savaşının doğasında bir değişim

SBU, drone saldırılarının fırkateynler ve füze taşıyıcıları da dahil olmak üzere 11 Rus deniz aracına zarar verdiğini ve bunun üzerine Rus donanmasının ana üssünü Kırım'daki Sivastopol'dan Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Novorossiysk'e taşıdığını bildirdi. Tuğgeneral Lukaşeviç, “SBU, bu yeni deniz savaşı türünde dünya lideri haline geldi ve biz de bunu geliştirmeye devam ediyoruz” dedi. Lukaşeviç, Sea Baby’nin tek kullanımlık saldırı botundan, Ukrayna'nın saldırı seçeneklerini genişleten, yeniden kullanılabilir, çok görevli bir platforma dönüştüğünü ifade etti.

yuı8o9
17 Ekim 2025 tarihinde Ukrayna'da gizli bir yerde iki Sea Baby botunun yanında duran Ukrayna güvenlik görevlileri (AP)

Kitle fonlaması

Bu tekneler, operatörlerin bir dizi ekran ve kontrol cihazı aracılığıyla kullandıkları küçük bir kamyonun içindeki mobil komuta merkezinden uzaktan kumanda ediliyor.

SBU, insansız deniz araçlarının Kırım Köprüsü'ne yapılan tekrarlanan saldırılar ve köprünün su altı üslerini hedef alarak ağır askeri teçhizatın taşınmasını engellemek gibi diğer önemli saldırılara katkıda bulunduğunu bildirdi.

xsdefr

Sea Baby programı, kısmen devlet tarafından yürütülen bir girişim aracılığıyla kamu bağışlarıyla finanse ediliyor ve Ukrayna'nın askeri ve siyasi liderliği ile koordineli olarak uygulanıyor. Ukrayna liderleri, tek kullanımlık saldırı botlarından yeniden kullanılabilir insansız deniz araçlarına geçişi, Rusya ile Ukrayna arasındaki asimetrik deniz savaşında önemli bir ilerleme olarak görüyor.


Rubio’dan uyarı: İsrail parlamentosu Knesset'in Batı Şeria'yı ilhak etme hamlesi Gazze’de ateşkes anlaşmasını tehdit ediyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

Rubio’dan uyarı: İsrail parlamentosu Knesset'in Batı Şeria'yı ilhak etme hamlesi Gazze’de ateşkes anlaşmasını tehdit ediyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, İsrail parlamentosu Knesset'in işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in egemenliğini genişletmeyi amaçlayan yasa tasarılarını onaylamasının Gazze Şeridi'nde yürürlükte olan ateşkes anlaşmasını ‘tehdit edebileceğini’ söyledi.

Rubio, bugün ziyaret edeceği İsrail'e gitmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “Başkanın (Donald Trump), bunun şu anda destekleyebileceğimiz bir şey olmadığını açıkça belirttiğini düşünüyorum” dedi. ABD’li Bakan, Knesset'in gündeminde yer alan ilhak konusundaki herhangi bir tasarının kabul edilmesinin ateşkesi ‘tehdit edeceğini’ ve ‘ters etki yaratacağını’ vurguladı.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şu anda ülkeyi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in önünde kendisini utandırmamaları için hükümet koalisyonu üyelerine çağrıda bulunsa da Knesset dün, Batı Şeria’nın bazı bölgelerinde İsrail’in egemenliğini dayatmaya yönelik iki yasa tasarısını onayladı.

Tasarılardan biri Noam Partisi'nden Avi Maoz tarafından sunulurken diğeri ise muhalefet partisi Yisrael Beiteinu’nun lideri Avigdor Lieberman tarafından sunuldu. İlk tasarı, toplam 120 milletvekilinden 25’inin oyuyla ve bir oy farkla (25’e 24) onaylandı. Bu rakam, eğer muhalefet kanadının 52 milletvekilinin tamamı oturumda hazır bulunmuş olsaydı tasarıyı reddedebileceği anlamına geliyor. Ancak, 28 milletvekili oturuma katılmadığı için tasarı kabul edildi.

Netanyahu, ilhakı destekleyen Likud Partisi üyelerinden oylamada çekimser kalmalarını istemişti. Oylamaya katılan Likud Partisi üyelerinden eski Knesset Başkanı Yuli Edelstein dışında herkes bu isteğe uydu, ancak Edelstein, tasarı lehine oy kullanarak belirleyici oyu verdi. Ultra-Ortodoks Yahadut HaTorah ittifakının iki partisinden biri olan Degel HaTorah Partisi’nin, bu yasanın İsrail'i en yakın müttefiki olan ABD ile ters düşüreceği gerekçesiyle yasa aleyhinde oy kullanması dikkat çekiciydi.

Knesset, Kudüs'ün güneyinde bulunan Ma'ale Adumim yerleşim biriminin derhal ilhak edilmesini ve bu bölge üzerinde İsrail’in tam egemenliğinin dayatılmasını öngören Lieberman'ın tasarısını da onayladı. Tasarı, 31'e karşı 9 gibi çoğunluğun oyuyla kabul edildi.


Trump: Petrol yaptırımlarının Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum

Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
TT

Trump: Petrol yaptırımlarının Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum

Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)
Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi karşılarken yeni Beyaz Saray balo salonunun çizimini gösterdi (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerin ‘iyi bir sohbet’ olduğunu, ancak ‘sonuç vermediğini söyledi.

Trump, Beyaz Saray'da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'yi kabul ettiği sırada gazetecilerin sorularını yanıtlarken “Ne zaman Putin'le konuşsam iyi bir sohbet oluyor ancak bir yere varmıyor” ifadelerini kullandı.

Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için yürütülen görüşmelerde ilerleme sağlanamaması üzerine Washington'ın Rusya'nın en büyük iki petrol şirketine uyguladığı yaptırımların yakında kaldırılmasını umduğunu ifade eden Trump, bunların çok büyük yaptırımlar olduğunu ve uzun süre yürürlükte kalmamasını umduklarını söyledi. “Savaşı sona erdirmeyi umuyoruz” diyen Trump, “Yaptırımların Putin’i makul bir noktaya getirmesini umuyorum” diye ekledi.

Önümüzdeki hafta Güney Kore'de görüşeceği Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Ukrayna'daki savaşa bir çözüm bulunması konusunda Rusya Devlet Başkan Putin üzerinde ‘büyük bir etkiye’ sahip olabileceğini açıklayan Trump, gazetecilere, “Onun (Şi) Putin üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Trump, Şi ile “Güney Kore'de düzenlenecek Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi sırasında yapılacak toplantıda Rusya-Ukrayna meselesini kesinlikle görüşeceğiz” şeklinde konuştu.