Zelenskiy uluslararası toplumu ‘Rus nükleer terörizmine’ tepki vermeye çağırdı

Zaporijya Nükleer Santrali’nin önünde yürüyen bir sivil (Reuters)
Zaporijya Nükleer Santrali’nin önünde yürüyen bir sivil (Reuters)
TT

Zelenskiy uluslararası toplumu ‘Rus nükleer terörizmine’ tepki vermeye çağırdı

Zaporijya Nükleer Santrali’nin önünde yürüyen bir sivil (Reuters)
Zaporijya Nükleer Santrali’nin önünde yürüyen bir sivil (Reuters)

Ukrayna, Rusya’yı Avrupa’nın en büyük nükleer santrali sayılan Zaporijya Nükleer Santrali’ni yeniden bombalamakla suçladı. Ayrıca santralde olası bir radyasyon sızıntısı korkuları ortasında Ukrayna, ‘nükleer terörizme’ neden olduğu için Moskova’ya karşı yeni uluslararası yaptırımlar uygulanması çağrısında bulundu.
Ukrayna Devlet İşletme Ulusal Nükleer Enerji Üretimi Şirketi (Energoatom), Rus kuvvetlerinin üç radyoaktif birime zarar verdiğini açıkladı. Öyle ki aktarılana göre tesisin geçen cumartesi günü yeniden bombalanması sonucu çalışanlardan biri yaralandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkenin güneyindeki Zaporijya Nükleer Santrali’ne yönelik saldırısına yanıt olarak Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanması çağrısı yaptı. Zelenskiy, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile saldırı hakkında görüştüğünü duyurdu.
Zelenskiy açıklamasında, “Rusya nükleer terörizmi, uluslararası toplumdan daha güçlü bir yanıt gerektiriyor ve Rusya’nın nükleer endüstrisine ve nükleer yakıtına yönelik yaptırımların uygulanmasını zorunlu kılıyor” ifadelerine yer verdi.
Rusya’nın kontrolündeki bölgede bulunan santral, geçen cuma günü bombardımana maruz kaldı. Moskova, Ukrayna güçlerini bu saldırıları başlatmakla suçluyor. Energoatom şirketi ise, Rusya’nın son füze saldırılarının istasyonun kuru depolama tesisinin bulunduğu bölgeyi hedef aldığını belirtti. Söz konusu tesiste, kullanılmış nükleer yakıt içeren 174 konteyner depolanıyor.
Şirket ayrıca, “Radyolojik durumun bozulması veya kullanılmış nükleer yakıt konteynerlerinden radyasyon sızıntısı olması durumunda, uygun vakitte takip ve müdahale mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Rus haber ajansı ‘Interfax’ tarafından yapılan açıklamaya göre, santral çalışanlarının yaşadığı işgal altındaki Enerhodar’daki Rus idaresi, Ukrayna’nın ‘Uragan’ çoklu fırlatma roket sistemi kullanarak santrali bombaladığını belirtti. Açıklamada, idari bina ve depolama tesisine bitişik alanların hasar gördüğü aktarıldı.
Füzelerin nükleer tesisteki yüksek voltajlı bir elektrik hattına çarptığını söyleyen Rus idaresi, radyoaktif sızıntı saptanmamasına rağmen reaktörlerden birinin devre dışı bırakıldığını vurguladı. Rus kuvvetleri, Mart ayı başlarında savaşın ilk aşamasında Zaporijya santralini ele geçirdi. Ancak istasyon hala Ukraynalı teknisyenler tarafından işletiliyor.
Geçen cuma günü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, nükleer bir felaket tehlikesi konusunda uyarıda bulundu. UAEA, tesise ekip gönderilmesine izin verilmesi taleplerini yineledi. Aynı şekilde AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de AB’nin ‘Rus kuvvetlerin Zaporijya Nükleer Santrali çevresindeki faaliyetlerini’ kınadığını ve Rusya’nın eylemlerini ‘nükleer güvenlik kurallarının ciddi ve sorumsuzca bir ihlali’ olarak nitelendirdiğini açıkladı.
Rusya işgali altında bulunan Zaporijya’daki nükleer santralin bombalanmasından kaynaklanan yangın ve radyoaktif sızıntı tehlikesi, artan uluslararası endişelere neden oldu. Energoatom, “Zaporijya Nükleer Santrali operasyonu, radyasyon ve yangından korunma standartlarının ihlali tehdidi altında gerçekleşiyor” dedi. Şirket, ‘hidrojen sızıntısı ve radyoaktif parçacıkların yayılması riski’ olduğunu da sözlerine ekledi.



Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD'nin bu yılki çekilme kararını telafi etmekte zorlanıyor. Örgüt, 2026-2027 bütçesini karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu duyurdu.

BM'ye en büyük bağışçı olan ABD Başkanı Donald Trump, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra fonlamayı durdurma kararı aldı. Sonuç olarak, WHO daha önce onaylanan bütçesini 5,3 milyar dolardan 4,2 milyar dolara düşürmek zorunda kaldı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün üye ülkelere yaptığı açıklamada, "Bu, Dünya Sağlık Örgütü tarihindeki en zorlu yıllardan biriydi. Kaynakları önceliklendirme ve yeniden yönlendirme gibi zorlu ama gerekli bir süreçten geçtik. Bu da iş gücümüzde önemli bir azalmaya yol açtı" dedi.

Ghebreyesus ayrıca, "Bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz" diye ekledi.

Kuruluşun 2026-2027 bütçesinin yüzde 75'ini sağladığını, ancak hâlâ 1 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve "kaynak seferberliği açısından eskisinden çok daha kötü bir durumda" olduğunu belirtti.

Üye devletler, mayıs ayında zorunlu katkıları yüzde 20 artırma konusunda anlaştılar. Ancak kuruluş, hâlâ üye devletlerin ve diğer bağışçıların gönüllü katkılarına büyük ölçüde bağımlı.

Uluslararası yardımların azalmasıyla karşı karşıya kalan binlerce sağlık tesisi, insani desteğe en çok ihtiyaç duyan bölgelerde hizmetlerini azaltmak veya faaliyetlerini zorunlu olarak askıya aldı. Sonuç olarak, kuruluş en çok ihtiyaç duyanlara öncelik vermek zorunda kaldı.

Tedros, maliyet azaltma önlemlerinin benimsenmesinin, kuruluşun ortadan kaldırmak zorunda kaldığı iş sayısını beklenen 2 bin 900'den bin 282'ye düşürmesine neden olduğunu belirtti. Bin 89 çalışanın emeklilik, erken emeklilik veya geçici sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığını da ifade etti.


İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)

İsrail ordusu salı gecesi ve çarşamba sabahı Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda en az 13 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

İsrail ordusunun bu saldırısı, İsrail ile Lübnan arasında geçtiğimiz yıl kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen en şiddetli ve ölümcül saldırılardan biri oldu.

Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlenen hava saldırısından birkaç saat sonra, yine Lübnan’ın güneyde bulunan el-Tiri beldesinde öğrencileri taşıyan bir otobüse düzenlenen başka bir saldırıda bir kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Bu olay, geleneksel savaş alanlarının ve Hizbullah üyelerinin peşine düşülmesinin ötesinde yeni bir gerilime işaret etti.

Son saldırılar, aylardır görülen en ağır saldırılar olurken Lübnan’ın güneyindeki iki vilayetteki dört ilçeyi etkiledi. Dün öğleden sonra dört köyde yeniden tahliye bildirimleri dağıtıldı. Bildirimler, bir göç dalgasına yol açtı.


Trump: Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Sudan’daki krizi çözmek için müdahale etmemi istedi

TT

Trump: Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Sudan’daki krizi çözmek için müdahale etmemi istedi

Trump: Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Sudan’daki krizi çözmek için müdahale etmemi istedi

ABD Başkanı Donald Trump dün, Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu’nda yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Sudan'daki savaşı durdurmak için kendisinden güçlü bir şekilde müdahale etmesini istediğini açıkladı. Trump, Sudan'daki çatışmayı çözmenin planlarının bir parçası olmadığını, ancak Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘dünyanın en kötüsü’ olarak nitelendirilen krizi çözmek için güçlü bir şekilde müdahalede bulunmasını istediğini söyledi.

y
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katıldı (SPA)

Sudan'ın büyük bir medeniyet ve kültüre sahip olduğunu, ancak ne yazık ki bunun bozulduğunu belirten ABD Başkanı, ülkeler arasındaki iş birliği ve koordinasyonla bu durumun düzeltilebileceğini vurguladı.

Kendi sosyal medya platformu Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda Trump, “Sudan, dünyadaki en fazla şiddetin yaşandığı yer haline geldi ve en büyük insani krizle boğuşuyor. Başta Veliaht Prens Muhammed bin Selman olmak üzere Arap ülkeleri ve dünya liderleri, Sudan'da olanlara derhal son vermek için ABD Başkanlığının gücünü ve etkisini kullanmamı istedi” diye yazdı.

Öte yandan Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ise Sudan krizini çözmek için gösterdikleri çabalarından dolayı Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump'a teşekkür etti. Sudan hükümeti de Sudan'da adil ve eşitlikçi bir barışın sağlanması için iki ülkenin gösterdiği çabaları memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

y6
ABD Başkanı Donald Trump dün ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'nda konuştu (SPA)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, Sudan'daki çatışmayı çözüme kavuşturmayı amaçlayan ‘Uluslararası Dörtlü’ adlı grupta yer alıyor. Washington, Trump'ın Afrika Temsilcisi Massad Fares Boulos aracılığıyla, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamak için üç ila dokuz aylık geçici bir insani ateşkes önerdi. Ancak bu öneride şimdiye kadar somut bir ilerleme kaydedilemedi.

Suudi Arabistan, 6 Mayıs ile 10 Mayıs 2023 tarihleri arasında Cidde'de Sudan’da çözüm amacıyla gerçekleştirilen görüşmelere ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler 11 Mayıs'ta Cidde İnsani Yardım Bildirisi'nin imzalanmasıyla sonuçlandı. Bildiride, Sudan'ın egemenliği ve birliği teyit edilirken Sudan'daki sivilleri korunması ve insani yardımın geçişine izin verilmesi gerektiği vurgulanıyordu.

Sudan'daki çatışma, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki iktidar mücadelesi sırasında 2023 yılının nisan ayında patlak verdi. Çatışmaların ardından etnik temelli cinayetler, yaygın yıkım ve kitlesel yerinden edilme olayları yaşandı, bu da dış güçlerin müdahalesine yol açtı. Dış müdahale ise Sudan'ın bölünmesi tehdidini beraberinde getirdi.

Sudan ordusu ve HDK son aylarda giderek daha fazla insansız hava aracı (İHA) saldırılarına başvurarak çok sayıda sivilin ölümüne neden oldu.