Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde gözaltı dalgası

IKYB’de politikacılara, aktivistlere ve gazetecilere yönelik baskın ve gözaltı operasyonları

Süleymaniye’de göstericilerin önünde duran güvenlik güçleri (AFP)
Süleymaniye’de göstericilerin önünde duran güvenlik güçleri (AFP)
TT

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde gözaltı dalgası

Süleymaniye’de göstericilerin önünde duran güvenlik güçleri (AFP)
Süleymaniye’de göstericilerin önünde duran güvenlik güçleri (AFP)

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) Süleymaniye ili son günlerde akaryakıt, elektrik ve iş imkanlarının sağlanmasını talep eden protesto gösterilerine tanık oldu.
Gösteriler, bölge yetkililerini aktivistler, politikacılar, gazeteciler ve uydu kanallarına yönelik baskın ve gözaltı operasyonlarına sebep oldu.
Siyasiler, güvenlik güçlerinin göstericilere sergilediği davranışlara sert eleştirilerde bulundu. Eski milletvekili ve KYB eski üyesi Ala Talabani konuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İktidardaki Kürt partilerinin bağlı olduğu Irak anayasası gösteri özgürlüğünü garanti ediyor” ifadelerini kullandı.
Talabani, “Kürdistan'da göstericilerin bastırılması ve barışçıl parlamenterlerin ve aktivistlerin tutuklanması kabul edilmez ve utanç verici” olarak nitelendirerek, “halkın istikrarını ve kazanımlarını binlerce şehidin kanıyla elde ettiğini, onlarca yıl özgürlük, demokrasi ve insanlık onuru için savaştığını” bildirdi.
Kürt gazeteci Diyari Muhammed Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Akaryakıt fiyatları son aylarda fırladı. Bir litre benzinin fiyatı BİN 500 dinara ulaştı. Şiddetli sıcak hava dalgasının yanı sıra işsizlik sorunu ve işçi maaşlarının ödenmesinde yaşanan gecikme nedeniyle evlerin elektrik arzı yaklaşık 10 saate düştü. Bunların hepsi insanları gösteri yapmaya iten faktörler” diyerek yeni gösterilerin beklendiğini söyledi.
Süleymaniye Güvenlik Komitesi dün güvenlik güçleri tarafından tutulan tüm tutukluların serbest bırakıldığını duyuru. Komiteden yapılan açıklamada, “Kürdistan bölgesinde güvenlik ve istikrarın tesisi için yasal tedbirlerin alınmasının ardından hali hazırda güvenlik makamları tarafından tutuklanan bir milletvekili veya basın mensubunun bulunmadığını herkese duyuruyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Aktivistler güvenlik güçlerini Süleymaniye, Ranya, Halepçe ve diğer şehirlerde göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanmakla suçlarken, bu durum çok sayıda göstericinin yaralanmasına sebep oldu. Metro Gazeteci Haklarını Korunması Merkezi (Metro Center), Süleymaniye ve Erbil’de güvenlik güçleri tarafından işlenen ihmallerin olduğunu aktardı. Şarku’l Avsat’ın bir nüshasını edindiği açıklamada, güvenlik güçlerinin gazetecilere ve göstericilere yönelik saldırı ve ihlallerinin olduğu hatta bu ihlallerin anayasal dokunulmazlıktan yararlanan milletvekillerini bile etkilediği aktarıldı. Merkez, 57 gazeteci ve medya kanalına yönelik 75 saldırı kaydetti.
Açıklamada, Cumartesi günü kimliği belirsiz silahlı güçlerin gazeteci Eyüp Varti’nin Erbil’deki evine baskın düzenleyerek tutukladığını bildirilerek, gazetecinin akıbetinin ve nereye götürüldüğünün henüz bilinmediği aktarıldı. Ayrıca Rast News internet sitesinin ofisinin kapatıldığı bildirildi. Süleymaniye’de ise bir güvenlik birimi Kurd News internet sitesi Müdür Abdullah Ahmed’in evine baskın düzenleyerek tutukladı. NRT kanalından bir kaynak, Erbil’de Rizgar Koçar, Umid Cumani be Hiraş Kadir isimli muhabirlerin tutuklandığını aktardı.
Metro Merkezi ayrıca, IKBY’ye karşı çıkan Yeni Nesil Hareketi’ne (Newey Nwê) mensup gazeteci, aktivist ve bazı politikacıların tutuklandığını aktardı. Hareket, 7 milletvekili ile 35 eylemcinin tutuklandığını açıkladı. Açıklamada ayrıca, Yeni Nesil Hareketi'nin Süleymaniye kentindeki karargahını 30'dan fazla askeri araç kuşattığı iddia edildi.
Federal parlamentodaki Yeni Nesil Hareketi Başkanı Şahsuvar Abdulvahid dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan hızlı olaylar ve federal yasalara tabi olmayan tutuklamaların Federal Yüksek Yargı Konseyi tarafından talep edildiğini söyleyerek, savunmasız yurttaş haklarına sahip çıkan hukuki dokunulmazlığa sahip Yenil Nesil Hareketi milletvekillerinin  gözaltına alındığını aktardı. Abdulvahid, yargı Kurulu Başkanı’nı bu ihlalleri durdurmaya çağırdı.
Ancak Metro Center yaptığı açıklamada, raporda adı geçen tutukluların çoğunun serbest bırakıldığını, serbest bırakılmayanların ise takip edildiğini doğruladı. Açıklamada, güvenlik güçlerinin, bölge parlamentosu tarafından çıkarılan, düşünce ve ifade hakkının yanı sıra gösteriler başlamadan haber alma özgürlüğünü güvence altına alan yasanın prestijini kırdığını belirterek, gazetecilerin tutuklanmasının hiçbir gerekesi olmadığı aktarıldı.
Ayrıca, gazeteci ve eylemcilerin rolüne yönelik baskınlar ve tüm tutuklamalarda, güvenlik güçlerinin adli makamların güvenlik güçlerine tutuklama veya baskın yapma hakkı veren herhangi bir emri göstermediğine dikkat çekildi.
Metro Gazeteci Haklarını Korunması Merkezi, ABD Savaş ve Barış Raporlama Enstitüsü (IWPR) ile iş birliği içine Ağustos 2009’da bir grup insan hakları savunucunun çabalarıyla kuruldu. Merkez, IKBY’de basın ve gazetecilerin özgürlüğünü izleme, savunma ve korumayı hedefliyor.



Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.


Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.


İsrail, Mısır ile doğalgaz anlaşmasının yakında tamamlanmasını bekliyor: Peki, gerginlikler azalacak mı?

Mısır hükümeti gaz ve petrol keşiflerini teşvik edecek (Petrol Bakanlığı)
Mısır hükümeti gaz ve petrol keşiflerini teşvik edecek (Petrol Bakanlığı)
TT

İsrail, Mısır ile doğalgaz anlaşmasının yakında tamamlanmasını bekliyor: Peki, gerginlikler azalacak mı?

Mısır hükümeti gaz ve petrol keşiflerini teşvik edecek (Petrol Bakanlığı)
Mısır hükümeti gaz ve petrol keşiflerini teşvik edecek (Petrol Bakanlığı)

İsrail basını, Mısır ile yapılan ‘doğalgaz anlaşmasının’ önümüzdeki günlerde kesinleşeceğini öne sürerek, anlaşmanın İsrail için ekonomik ve güvenlik açısından önemini vurguladı. Daha önce ise anlaşmanın iptal edilmeye yakın olduğu ve onaylanmayacağı bildirilmişti. Bu durum, böyle bir değişimin nedenleri ve Mısır ile gerginliğin azalması üzerindeki etkisi hakkında soruları gündeme getirdi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth dünkü sayısında, İsrail Enerji Bakanlığı'nın ‘önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesi beklenen İsrail'den Mısır'a doğalgaz ihracatı anlaşması çerçevesinde, önümüzdeki ay İsrail'in münhasır ekonomik bölgesinde yeni bir keşif turuna başlayacağını’ bildirdi. Anlaşmanın ‘siyaset ve güvenlik açısından İsrail için özel bir öneme sahip’ olduğunu vurgulayan gazete, Leviathan Doğal Gaz Sahası’ndan Mısır'a ihraç edilecek doğalgaz miktarı konusunda müzakerelerin halen devam ettiğini kaydetti.

Mısır ile İsrail arasındaki ilişkiler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik savaşı, Filistinlileri Mısır’ın Sina Yarımadası’na yerleştirmek için yaptığı planlar ve sınırın istikrarı, sınır kapılarının açılması ve Gazze’de barış planının ikinci aşamaya geçişi konusundaki anlaşmazlıklardan ötürü Şarm eş-Şeyh’te varılan barış anlaşmasının uygulanmasına ilişkin komplikasyonlar nedeniyle gergin. Ayrıca, İsrail'in insansız hava araçları (İHA) kullanılarak Sina Yarımadası'ndan silah kaçakçılığı yapıldığına dair düzenlediği bombardımanlardan dolayı Mısır ile arasında sınır krizleri de yaşanıyor.

Baskı aracı

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail işleri uzmanı olan Said Ukkaşe, anlaşmanın Mısır ve İsrail tarafından ekonomik açıdan ayrıntılı bir şekilde incelendiğini, ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bunu Gazze Şeridi ve sınır sorunları konusunda Mısır'a siyasi baskı uygulamak için bir araca dönüştürmek istediğini söyledi.

Ukkaşe, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmeyi şöyle sürdürdü:

“Ancak Kahire sakin bir şekilde yanıt verdi ve birçok alternatif yol izledi. Netanyahu, özellikle Amerikan şirketlerinin anlaşmanın tamamlanmasında payı olmasından ötürü bu durumun ABD'nin çıkarlarına zarar vereceği ve istediği sonucu elde edemeyeceğini fark etti.”

İsrail'in Leviathan Gaz Sahası’nın ortaklarından biri olan NewMed Energy, geçtiğimiz ağustos ayında Mısır ile yapılan doğalgaz tedarik anlaşmasını 2040 yılına kadar uzatmak için değiştirdiğini ve anlaşmanın değerinin 35 milyar dolara ulaştığını duyurdu. Ancak geçtiğimiz eylül ayı başlarında, Gazze’deki savaş nedeniyle gerginliğin tırmandığı bir dönemde, İsrail'in anlaşmada ‘geri adım attığına’ dair işaretler görüldü. İsrail basını aynı sıralarda, Netanyahu’nun anlaşmayı nihai olarak onaylamadan önce Mısır'ın barış anlaşmasının şartlarına tam olarak uyacağını garanti altına almak istediğini bildirdi.

İsrail, Kahire'yi 1979 yılında Washington'da imzalanan barış antlaşmasının güvenlik ekini ‘ihlal etmekle’ suçlayıp Kahire’nin Sina Yarımadası'na asker konuşlandırmasına dikkati çekerken Mısır ise antlaşmayı ihlal ettiği iddiasını reddetti.

Anlaşma, ABD’nin İsrail’e anlaşmayı sonuçlandırması için baskı yapmasının ardından Kasım ayında daha da yoğun bir şekilde gündeme geldi. Ancak İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, o dönemde bakanlığının yayınladığı resmi bir açıklamada, ‘ABD'nin önemli baskısına rağmen, Mısır ile yapılan devasa gaz anlaşmasının onaylanmasını reddettiğini’ belirterek, bunu ‘İsrailli tüketiciler için artan gaz fiyatlarına ilişkin endişeler’ ile gerekçelendirdi.

İlişkilerin ana faktörü çıkarlar

Mısırlı siyasi analist Abdulmunim Said, Mısır ile İsrail arasındaki ilişkinin karmaşık olduğunu ve barış antlaşmasına dayandığını belirterek, “Bu antlaşma, ekonomik ilişkileri ve birbirlerinin kapasitelerinden yararlanmayı da içeriyor. Mısır, geçmişte on yıllar boyunca İsrail’e doğal gaz tedarik ederek bunu gerçekleştirmişti” dedi.

Said, Mısır’ın, İsrail’in bol miktarda doğalgaz rezervine ve yerel ihtiyaçları karşılamak için büyük miktarlara ihtiyaç duyan artan nüfusuna benzer bir hamle beklediğini de sözlerine ekledi.

Mısır ile İsrail arasındaki ilişkinin sadece iki taraf arasındaki ilişkilerle sınırlı olmadığını vurgulayan Said, bir yandan Filistin meselesinin bu ilişkinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını, diğer yandan ise ABD'nin bu ilişkide kilit bir oyuncu olduğunu açıkladı.

Mısır-İsrail ilişkilerinin ana faktörünün çıkarları olduğuna inanan Said, Filistin meselesinin hararetli tartışmalarına veya ABD'nin bölgedeki çatışmaları yatıştırma girişimlerine bakılmaksızın, doğalgaz anlaşmasının her iki ülke için de stratejik öneme sahip olduğunu belirtti.

Mısır Petrol Bakanlığı, doğalgaz ihtiyacını karşılarken (Bakanlık)Mısır Petrol Bakanlığı, doğalgaz ihtiyacını karşılarken (Bakanlık)

Mısır'ın ABD merkezli Hartree Partners şirketinden 4 milyar dolar değerinde yaklaşık 80 sevkiyat sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithal etmek üzere bir anlaşma imzalamasının yanı sıra Suudi Aramco, Trafigura ve Vitol şirketleriyle diğer sevkiyatlar için anlaşmalar imzalamasının ardından İsrail basınında anlaşmanın devam edeceğini öne süren haberler yer aldı.

İsrail gazeteleri birkaç gün önce, Katar’ın, İsrail’in Mısır’a doğalgaz satışı anlaşmasının tamamlanmasının ertelenmesinden kaynaklanan ‘fırsatı değerlendirerek’ Kahire'ye büyük miktarlarda LNG teklif ettiğini iddia etti, ancak ne Mısır ne de Katar bu iddiayı doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth gazetesinden aktardığına göre İsrail Enerji Bakanı Mısır ile doğalgaz anlaşmasının onaylanmasını yakında duyurmayı planlıyor, Enerji Bakanlığı Genel Müdürü Yossi Dayan başkanlığındaki Doğalgaz Komitesi ise ihracat için ayrılacak miktarlar ile İsrail'in iç kullanım için saklayacağı miktarlar hakkındaki kararlarını yayınlamaya hazırlanıyor.