Ukrayna, 26 bine yakın savaş suçu iddiasını soruşturuyor

Savcı, hakkında dava açılan 135 kişiden sadece 15'inin tutuklu olduğunu söyledi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Ukrayna, 26 bine yakın savaş suçu iddiasını soruşturuyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

The Independent'ın haberine göre Ukrayna, Rusya'nın beş ay önce başlattığı istiladan bu yana savaş suçu şüphesiyle 25 bini aşkın vakayı soruşturuyor.
Başsavcılığın savaş suçları dairesi başkanı Yuri Bilusov, halihazırda 135 kişiye dava açılmışsa da şu anda bunlardan sadece 15'inin tutuklu, 120'sininse hala firarda olduğunu söyledi.
Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta başlattığı istiladan bu yana 13 davanın mahkemelere intikal ettiğini ve 7 karar verildiğini belirtti.
Mayıs'ta 21 yaşındaki esir bir Rus askeri, Ukrayna'da savaş suçları davasında hüküm giyen ilk kişi oldu. Silahsız bir sivili öldürmekten müebbet hapse mahkum edildi.
Bilusov, "Bazen bize neden bu kadar (...) düşük rütbelileri dava ettiğimiz soruluyor. Çünkü fiziksel olarak buradalar. Eğer generaller fiziksel olarak burada olsalardı ve [onları] ele geçirebilseydik, kesinlikle generallere dava açardık" dedi. 
Haberler Buça'da çok sayıda sivilin, bazıları elleri bağlı bir şekilde, sokakta ölüme terk edildiğini öne sürerken, uydu görüntüleri de kasabadaki bir toplu mezarın mevcudiyetini gösterdi.
ABD Başkanı Joe Biden, Putin'i "savaş suçlusu" ilan etti ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Buça'daki durumu soykırım eylemi olarak niteledi.
Rusya'nın Ukrayna'da insancıl hukuku ihlal ettiği iddialarına ilişkin olarak Nisan'da yayımlanan ilk bağımsız soruşturma, çok sayıda savaş suçuna dair kanıtlar buldu.

Buça'daki Aziz Andrew Kilisesi'ni çevreleyen topraklardaki toplu mezarda rahipler dua ederken bir Ukrayna askeri ceset torbalarına bakıyor (AFP)

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından hazırlanan ön rapor, kuşatma altındaki liman kenti Mariupol'de bir çocuk hastanesi ve tiyatronun bombalanmasının ve binlerce Ukraynalının zorla Rusya'ya götürülmesinin savaş suçu teşkil ettiğini ortaya koydu.
Müfettişler, sivillerin Rus birlikleri tarafından gözaltına alındığına ve işkenceye varan kötü muameleye maruz kaldığına dair "güvenilir raporlar" olduğunu söyledi.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”