Avustralya'da göçmenlerin sembolü olan Tamil aile verdiği mücadeleyi kazandı

Nadesalingam ailesine kalıcı oturum izni verildi

Avustralya'da muhalefet, Nadesalingam ailesine oturum izni verilmesi kararına tepki gösterdi (Twitter/@HometoBilo)
Avustralya'da muhalefet, Nadesalingam ailesine oturum izni verilmesi kararına tepki gösterdi (Twitter/@HometoBilo)
TT

Avustralya'da göçmenlerin sembolü olan Tamil aile verdiği mücadeleyi kazandı

Avustralya'da muhalefet, Nadesalingam ailesine oturum izni verilmesi kararına tepki gösterdi (Twitter/@HometoBilo)
Avustralya'da muhalefet, Nadesalingam ailesine oturum izni verilmesi kararına tepki gösterdi (Twitter/@HometoBilo)

Sri Lanka'ya sınırdışı edilme kararı tepki çekince göçmenlerin sembolü olan Tamil aile, Avustralya'da verdiği mücadeleyi kazandı.
İkisi çocuk 4 kişilik Nadesalingam ailesine kalıcı oturma izni cuma günü verildi.
Nadesalingam Murugappan ve Kokilapathmapriya Nadesalingam karardan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi.
Nades diye bilinen baba 2012, Priya diye bilinen anne 2013'te Avustralya'ya gelmişti.
2014'te evlenen ikili, 4 yıl boyunca Queensland eyaletindeki Biloela kentinde çocuklarıyla yaşamıştı.
Ailenin şu an 5 yaşında olan Tharnicaa ve 7 yaşında olan Kopika adlı kızlarıyla defalarca yaptıkları iltica başvuruları reddedilmişti. Tamil aile Mart 2018'de, düzenlenen şafak baskınında evlerinden çıkarılarak Melbourne'daki göçmenlik merkezinde gözaltına alınmıştı.
Ailenin sınır dışı edilmek üzere 2019'da bindirildikleri uçak, mahkeme kararıyla Darwin kentine indirilmişti.
Nadesalingam ailesi daha sonra Christmas Adası Gözaltı Merkezi'ne nakledilmişti.
Burada iki yıl geçiren aileye destek verenler, serbest bırakılmaları için çalışmalar yaptı. Aile Avustralya'nın sığınmacılara karşı yaklaşımının bir sembolü haline geldi.
Ailenin umutları, mayıstaki seçimleri Avustralya İşçi Partisi'nin kazanmasıyla yeşerdi. Yeni hükümet, aileye köprü vizesi verilmesi için harekete geçti. Böylece aile Perth'te tutuldukları merkezden çıkıp Biloela'daki evlerine dönebildi. Yönetim aileye kalıcı oturma iznini de 5 Ağustos'ta verdi.
Priya hem kendileri hem de arkadaşları ve destekçileri için “çok mutlu bir gün” olduğunu söyledi:
"Sonunda huzura kavuştuk… Artık kızlarımın Avustralya'da güvenle büyüyeceğini biliyorum. Eşim ve ben korkmadan yaşayabiliriz."
Göç Bakanı Andre Giles, ailenin yaşadığı süreci dikkatle takip ettiğini belirtse de Avustralya'ya gelen sığınmacı teknelerine müdahale etmeyi sürdüreceklerini de vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü Avustralya Şubesi'nden Graham Thom, bu kararın ardından sığınmacılara yönelik daha insancıl bir yaklaşım izlenmesini umduklarını ifade etti.
Independent Türkçe, Guardian, New York Times, AA



Birleşmiş Milletler: Lübnan'daki iletişim cihazı patlamaları uluslararası hukukun ihlalidir

Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
TT

Birleşmiş Milletler: Lübnan'daki iletişim cihazı patlamaları uluslararası hukukun ihlalidir

Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk dün (Cuma), BM Güvenlik Konseyi'ne uluslararası hukukun sivillere yönelik bubi tuzaklarını yasakladığını belirtti.

Bu hafta Lübnan'da Hizbullah çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasının ardından Cezayir tarafından talep edilen toplantı sırasında yaptığı açıklamada Türk, “Siviller arasında terör yaymayı amaçlayan şiddet eylemlerinde bulunmak bir savaş suçudur. Savaşın kuralları vardır,” diyerek ‘bağımsız, kapsamlı ve şeffaf’ bir soruşturma yapılması çağrısını yineledi.

Türk, “İster sivil ister silahlı grup üyesi olsun binlerce kişinin, ilgili teçhizatı kimin taşıdığı, saldırı anında bulundukları yer ve ortam bilinmeksizin eş zamanlı olarak hedef alınması, uluslararası insancıl hukuku ve uygulanabildiği yerlerde uluslararası hukuku ihlal etmektedir. Bu koşullar altında, bu saldırıların ayrımcılık, orantılılık ve ihtiyatlılık temel ilkeleriyle nasıl tutarlı olabileceğini görmek zordur” ifadelerini kullandı.

BM komiseri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılar savaşta iletişim araçlarının silaha dönüştüğü yeni bir gelişmeyi temsil etmektedir (...) Bu yeni bir normal olamaz.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre BM Genel Sekreter Sözcüsü, toplantı öncesinde tüm taraflara “azami itidal” çağrısında bulundu.

Stephane Dujarric, “Bugün Beyrut'ta meydana gelen ölümcül saldırı da dâhil olmak üzere, Mavi Hat çevresinde artan gerginlikten derin endişe duyuyoruz. Tüm tarafları gerilimi derhal düşürmeye çağırıyoruz. Herkes azami itidal göstermelidir” dedi.

İsrail'in BM Büyükelçisi Danny Danon gazetecilere yaptığı açıklamada, “Lübnan'da Hizbullah ile savaşa girme niyetimiz yok, ancak bu şekilde devam edemeyiz” dedi ve İsraillileri “savunma” ihtiyacını vurguladı.