İranlı diplomat: Nükleer müzakereler nihai anlaşma aşamasına ulaşmadı

Kani, Perşembe günü Viyana'nın merkezindeki Coburg Palace Hotel'den ayrıldı (Reuters)
Kani, Perşembe günü Viyana'nın merkezindeki Coburg Palace Hotel'den ayrıldı (Reuters)
TT

İranlı diplomat: Nükleer müzakereler nihai anlaşma aşamasına ulaşmadı

Kani, Perşembe günü Viyana'nın merkezindeki Coburg Palace Hotel'den ayrıldı (Reuters)
Kani, Perşembe günü Viyana'nın merkezindeki Coburg Palace Hotel'den ayrıldı (Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Viyana'da yürütülen nükleer müzakerelerin ‘nihai bir anlaşma hakkında konuşma aşamasına henüz gelmediğini’ söyledi.
Yetkili, "İran müzakere heyeti diğer tarafa müzakereleri ilerletmek için yapıcı görüşler sundu" dedi ve görüşmelerin sonucunun karşı tarafın gerekli siyasi kararları alma iradesine bağlı olduğunu ifade etti. İranlı yetkili, “Karşı taraf uygun kararı alırsa müzakereleri hızlı bir şekilde bitirebileceğimize inanıyoruz, ancak henüz bu aşamaya gelmedik” dedi.
Avrupa’nın nükleer müzakerelerdeki koordinatörü Enrique Mora, İran’ın müzakere heyetinin başkanı olan Ali Bakıri Kani ile görüşmelerine dün Coburg Palace Hotel'de devam etti. Görüşmelerin siyasi heyetler ve uzmanlar düzeyinde devam ettiğini aktaran İran medyası, İran ve ABD taraflarının tartışmalı iki veya üç hususun üstesinden gelmek için görüş alışverişinde bulunduklarına dikkat çekti.
Wall Street Journal, İran ile ABD arasındaki dolaylı müzakerelerin ‘tamamlanmak üzere olduğunu, ancak Tahran'ın nihai anlaşmayı kabul edip etmeyeceğinin net olmadığını’ bildirdi ve anlaşma dosyasının saatler içinde kapanabileceğini vurguladı.
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA), 2015 nükleer anlaşmasından önce duyurmadığı gizli bölgelerde zenginleştirilmiş uranyum izleri bulma soruşturmasını kapatmakta ısrar ediyor.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, Instagram hesabından yaptığı açıklamada dün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini söyledi. Söz konusu telefon görüşmesinde UAEA’yı İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili geri kalan teknik meseleleri çözmeye ve kendisini siyasi açıdan deformasyona uğramış ve yapıcı olmayan sorunlardan uzaklaştırmaya çağırdı.
Abdullahiyan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
 “Nükleer silahların İran'ın stratejik öğretisinde yeri yok. Viyana'daki görüşmeleri ciddiyetle takip eden İran, güçlü ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varmaya kararlı. Ancak bir anlaşmaya varılması Washington’ın göstereceği esnekliğe bağlı.”
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, birkaç gün önceki açıklamasında ülkesinin nükleer bomba yapabilecek teknik kapasiteye sahip olduğunu ancak böyle bir programı olmadığını söylemişti. Stratejik teorisyen Muhammed Cevad Laricani de konuyla ilgili açıklamasında “İran atom bombası üretmek istediği takdirde kimse Tahran'ı durduramaz” vurgusunda bulunmuştu. Bu açıklamalar, İran’ın nükleer programının gidişatını nükleer silah edinme yönünde değiştirebileceğine işaret ediyor.
İran’daki resmi haber sitelerinde İran’ın Devrim Muhafızları’nı ABD'nin yabancı terör örgütleri listesinden çıkarma talebinin ele alınmaması ise dikkat çekiciydi. Avrupalı bir yetkili perşembe günü yaptığı açıklamada, Tahran’ın bu konuyu Washington ile doğrudan görüşmelerde tartışma talebinden vazgeçtiğini söyledi. Ancak üst düzey bir İranlı yetkili, Reuters’a verdiği demeçte, İran heyetinin görüşmelerde Devrim Muhafızları’na yönelik yaptırımların kademeli olarak kaldırılması hususunda özel öneriler sunduğunu aktardı.
Yüzde 60'a kadar uranyum zenginleştirme işlemlerini yürüten İran, nükleer silah üretmek için gerekli olan yüzde 90 oranına giderek yaklaşıyor. Ancak nükleer anlaşma ise İran'ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 3,67 saflıkla sınırlandırıyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump 2018’de Tahran’a uygulanan uluslararası ekonomik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında Tahran’ın nükleer zenginleştirmeyi kısıtlamasını şart koşan nükleer anlaşmadan çekilme kararı almıştı.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.