Bakan Nebati Türkiye’nin IMF’den borç aldığına ilişkin açıklamalar gerçek dışıdır

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bakan Nebati Türkiye’nin IMF’den borç aldığına ilişkin açıklamalar gerçek dışıdır

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) borç aldığına ilişkin açıklamaların gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Nebati, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz'ın iddialarına yönelik "Dün katıldığınız bir yayında Türkiye’nin IMF’den 6,5 milyar dolar borç aldığını iddia etmişsiniz. Ya konuyu bilmiyorsunuz ya da bilip çarpıtıyorsunuz. İki durum da sizin adınıza üzücü" ifadelerini kullandı.
IMF'nin üye ülkeleri desteklemek amacıyla SDR (Special Drawing Rights – Özel Çekme Hakkı) tahsisatı, başka bir ifadeyle koşulsuz rezerv desteği sağladığını belirten Nebati, SDR tahsisatlarının üye 190 ülkeye kota payları oranında yapıldığını kaydetti.
Nebati, bu kapsamda geçen yıl, ABD’ye 112,9 milyar dolar, Almanya’ya 36 milyar dolar, Güney Afrika’ya 4,15 milyar dolar tutarında rezerv imkanı sağlandığını ifade ederek, Türkiye’ye ise IMF’deki kota payına karşılık gelmek üzere 6,3 milyar dolar tahsis edildiğini belirtti.
IMF ile bu konuda bir anlaşma imzalanmadığına ya da program ilişkisine girilmediğine dikkati çeken Nebati, "Bu imkan, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir kaynaktır. Türkiye’nin IMF’den borç aldığına ilişkin açıklamalar gerçek dışıdır. Bu hususlarla ilgili geçmişte de yapılan tezviratlara ilişkin 26 Ağustos 2021’de yapılan Bakanlığımızın basın duyurusu linkini sizin için tekrar bırakıyorum" değerlendirmelerinde bulundu.
Bakan Nebati'nin paylaşımına eklediği 26 Ağustos 2021 tarihli basın duyurusunda, Türkiye'nin 1947 yılından bu yana IMF üyesi olup, bahse konu kuruluşta yüzde 0,98 sermaye payına sahip olduğu, IMF'in 23 Ağustos 2021 tarihinde Kovid-19 salgını nedeniyle üye ülkeleri desteklemek amacıyla toplam 650 milyar dolar tutarında SDR tahsisatı, başka bir ifadeyle koşulsuz rezerv desteği sağladığı belirtilmişti. SDR tahsisatlarının üye 190 ülkeye kota payları oranında yapıldığına işaret edilen açıklamada, Türkiye’ye, IMF’deki kota payına karşılık gelmek üzere 6,3 milyar dolar tahsis edildiği, IMF ile bu konuda bir anlaşma imzalanmadığı ya da program ilişkisine girilmediği aktarılmıştı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters