Euphoria'nın Nate'i oyunculuğu bırakmak istemiş: Kendimi satılık gibi hissettim

"Kamuya mal olmaktan nefret ettim"

Jacob Elordi, Euphoria'da dizinin takıntılı kötü çocuğu Nate'i canlandırıyor (HBO)
Jacob Elordi, Euphoria'da dizinin takıntılı kötü çocuğu Nate'i canlandırıyor (HBO)
TT

Euphoria'nın Nate'i oyunculuğu bırakmak istemiş: Kendimi satılık gibi hissettim

Jacob Elordi, Euphoria'da dizinin takıntılı kötü çocuğu Nate'i canlandırıyor (HBO)
Jacob Elordi, Euphoria'da dizinin takıntılı kötü çocuğu Nate'i canlandırıyor (HBO)

Ünlü gençlik dizisi Euphoria'da Nate'i canlandıran Jacob Elordi, diziden önce oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söyledi.
Euphoria'dan önce Netflix filmi Kissing Booth'ta oynayan Avustralyalı oyuncu, GQ UK'e verdiği söyleşide film vizyona girmeden önce cebindeki son 400 dolarla idare ettiğinden bahsetti.
Kissing Booth'un başarısının ardından bir anda üne kavuşan Elordi, aniden gelen şöhrete alışmakta zorluk çektiğini ve oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü belirtti:
"Kulağa çok hassas ve dramatik gelebilir ama ben de hassas ve dramatiğim. kamuya mal olmaktan nefret ettim. Kendim olmaktan çok uzak hissettim."
Biriyle yürürken ilk kez paparazzi tarafından fotoğraflandığında ürktüğünü söyleyen Elordi, şu ifadeleri kullandı:
"Sanki bir postermişim, billboard afişiymişim gibi hissettim. Satılık bir şeymişim gibi geldi. Bu bakış açını gerçekten mahvediyor. Paranoyak bir hayat tarzına neden oluyor."
Aynı isimli gençlik romanından uyarlanan Kissing Booth'ta "kötü çocuğu" oynayan Elordi, filmin kitaba bağlı olmamasının "saçmalık" olduğuna da değindi.
Kitapta sigara içen karaktere filmde içirilmemesini eleştirdi.
Elrodi, bunlara rağmen oyunculuğu bırakmadı ve Kissing Booth'un başarısının ardından iki devam filminde daha oynadı.
2019'da başlayan HBO dizisi Euphoria ise izlenme rekorları kırdı. Dizinin kesinleşen üçüncü sezonunun yayın tarihi henüz belli değil.
Independent Türkçe, Indie Wire, GQ UK



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment