‘Şehit olmak üzereyim, vatanımıza sahip çıkın’ son sözleri oldu… İsrail tarafından Nablus'ta öldürülen İbrahim el-Nabulsi kimdir?

Filistinliler, Batı Şeria'nın Nablus kentinde El Aksa Şehitleri Tugayları lideri İbrahim El Nabulsi'nin cenazesini taşıyor(AFP)
Filistinliler, Batı Şeria'nın Nablus kentinde El Aksa Şehitleri Tugayları lideri İbrahim El Nabulsi'nin cenazesini taşıyor(AFP)
TT

‘Şehit olmak üzereyim, vatanımıza sahip çıkın’ son sözleri oldu… İsrail tarafından Nablus'ta öldürülen İbrahim el-Nabulsi kimdir?

Filistinliler, Batı Şeria'nın Nablus kentinde El Aksa Şehitleri Tugayları lideri İbrahim El Nabulsi'nin cenazesini taşıyor(AFP)
Filistinliler, Batı Şeria'nın Nablus kentinde El Aksa Şehitleri Tugayları lideri İbrahim El Nabulsi'nin cenazesini taşıyor(AFP)

İbrahim el-Nabulsi, İsrail ateşi altındayken son nefesini vermeden önce annesini arayarak, kendisi için üzülmemesini ve sadece dua etmesini istedi. Nabulsi son ses kaydında ‘annesini çok sevdiğini’ söyleyerek yol arkadaşlarına tavsiyede bulunduğu bir mesaj gönderdi.

İbrahim el-Nabulsi kimdir?
Nablus’ta doğan ve burada hayatını kaybeden Nabulsi, Filistin’in tanınmış ailelerinden olup babası Filistin Yönetimi’nde yer alan güvenlik görevlilerinden biriydi. Daha önce de İsrail tarafından öldürülmeye çalışan Nabulsi, iki kez yakın arkadaşlarından 5’ini kaybettiği şiddetli çatışmalardan kaçmayı başardı. İsmi son aylarda sıklıkla duyulan Nabulsi, arkadaşlarının cenaze töreninde silahla görüntülenirken intikam yemini etti.

İsrail’in en çok aradığı isimlerin başındaydı
O dönemden beri Nabulsi yaşayan bir Filistin idolü haline geldi. 26 yaşındaki Filistinli genç Fetih Hareketi’ne bağlı Aksa Şehitleri Tugayları’na liderlik eden isimlerden olup İsrail’in en çok aradığı isimlerin başında yer aldı.

İbrahim el-Nabulsi (Twitter)
Son kaçışı ise sadece iki hafta önceydi ve bu kaçış esnasında iki arkadaşını kaybetti.
Bu sabah ise saatlerce süren çatışmanın ardından Matador füzesiyle vuruldu.

“Şehit olmak üzereyim”
Nabulsi annesini arayıp kendisi için dua etmesini söylediği ses kaydında, “Şehit olmak üzereyim… Annemi çok seviyorum. Benden sonra vatanımıza sahip çıkın. Namusumuz için silahı asla bırakmayın. Ben şuan kuşatma altındayım ve birazsan şehit olacağım” ifadelerini kullandı. Nabulsi bu ses kaydından hemen sonra hayatını kaybetti. Filistinliler, Nabulsi’nin ölümü resmi olarak ilan edilmeden önce hastanede nefes aldığını iddia ederek doktorlardan gelecek iyi haberi beklemeye koyuldu. Ancak o haber gelmedi.

İsrailli Albay, Nabulsi tarafından yaralanmıştı
Haftalar önce Batı Şeria'nın kuzeyindeki Samiriye Bölge Tugayının başındaki isim olan İsrailli Albay Roy Zweig, Nabulsi tarafından yaralanmıştı. İsrailli liderler Nabulsi’nin öldürülmesiyle sonuçlanan operasyonu Zweig’n yönetmesiyle övündü.
Filistin Devlet Başkanlığı, Fetih Hareketi ve Filistinli gruplar Nabulsi’nin yasını tutarken, Filistinliler gözü yaşlı annesi ile birlikte cenaze törenine katıldı.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz