İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye'de 100'e yakın terörist kaldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de 100'e yakın teröristin kaldığını belirterek "Ama bu hemen her şey bitmiş demek değildir. Meselelere rasyonel bakmalıyız, doğru ölçekle bakmalıyız ve doğru ölçekle devam ettirmeliyiz." dedi.

AA
AA
TT

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye'de 100'e yakın terörist kaldı

AA
AA

13. Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Büyükelçiler Konferansı ve Antalya Diplomasi Forumu'nun, Türkiye'nin geldiği noktayı, özünü çok iyi ifade ettiğini ve Anadolu'yu küresel bir akıl merkezi haline getirdiğini söyledi. Soylu, diplomasi formunun içeriğinin doldurulmasıyla ilgili mücadele ortaya koyan herkese teşekkür etti.
Küresel aktörlerin yetişemediği, çözemediği problemlerin, "pandemi süreci ve etkileri, göç, enerji krizi ve bunların oluşturduğu ekonomik süreçler" olduğunu belirten Soylu, Batı'nın göç, enerji krizi ve ekonomik süreçler konusundaki tavrını eleştirdi. Bakan Soylu, dünyadaki üretim sistemlerinin değiştiğini, göç meselesinin bitmeyeceğini, daha farklı bir duruma evrileceğini ve diğer birçok toplumsal olayın sona ermeyeceğini dile getirdi.
Dünya genelinde sosyal medya platformlarıyla uluslararası yeni bir vesayet sisteminin oluşturulduğuna işaret eden Soylu, mali suçlar problemi ve uyuşturucu meselesinin de gündemde olduğunu aktardı.
Dünya genelinde son bir yıldaki uyuşturucu akışına değinen İçişleri Bakanı Soylu, Taliban'ın iktidara gelmesinden sonra Afganistan'da afyon ekiminin azaldığına dikkati çekti. Soylu, "Afganistan-İran hattından Türkiye'ye giren eroin, afyon miktarında azalma var ve rotayı değiştirdiler. Rotayı Akdeniz hattı üzerinden Avrupa'ya ulaştırmaya çalışıyorlar. Biz bunu nasıl anlıyoruz? Çünkü Avrupa'daki eroin fiyatının yükselmediğini, tam tersi bulunduğu noktadan biraz daha düştüğünü, yani Türkiye üzerindeki yakalamaların çok büyük bir etkisi olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

"Terör örgütünün saldırıları yüzde 95 azaldı"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam edeceğinin altını çizerek terör örgütünün Türkiye'de 2018'de sayısı 3 bin 867 olan telsiz konuşmalarının şu anda 29 olduğunu ve 2018'de 408 olan Türkiye'ye giriş yapan terörist sayısının bugün 46 olduğunu kaydetti.
Göç, organize kaçakçılık ve sınır güvenliğine yönelik tedbirlere ilişkin verileri paylaşan Soylu, Irak'ın kuzeyi ve Suriye'ye yönelik operasyonlar yapılınca terör örgütü PKK'nın alternatif bölgeler oluşturmaya çalıştığını anlattı. Soylu, Türkiye'den sınır dışına giden terörist sayısının 2015'te 5 bin 584, geçen yıl 51 ve bu yıl da şu ana kadar 30 olduğunu bildirerek, "Bir yılda binlerin üzerinde eylem engellenirken şu anda engellenen eylem sayısı 102'ye, terör örgütünün saldırıları da yüzde 95 azalarak çok az bir noktaya gelmiştir. Saldırıların önemli bir bölümü de sınırlardan gelen tacizlerdir." ifadesini kullandı.

"2 milyon 650 bin kişinin sınırlardan girmesini engelledik"
Jandarmada profesyonelleşmenin yüzde 32'den yüzde 90'lara çıktığını, bu oranının sahil güvenlikte yüzde 100 olduğunu aktaran Soylu, "Türkiye'de 100'e yakın terörist kaldı ama bu, hemen her şey bitmiş demek değildir. Meselelere rasyonel bakmalıyız, doğru bir ölçekle bakmalıyız ve doğru bir ölçekle devam ettirmeliyiz. Mücadelemizden de herhangi bir geri adım atmamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa ve Türkiye'nin sınır dışı etme çalışmalarına ilişkin de "Türkiye'den 703 bin 80 kişi Avrupa'ya geçmiş. Türkiye'den 361 bin kişiyi son 5 yılda sınır dışı etmişiz. Avrupa'nın toplam sınır dışı etme oranı yüzde 18'dir. Bizim toplam sınır dışı etme oranı yüzde 57'dir. 2 milyon 650 bin kişinin sınırlardan girmesini engelledik." dedi.



Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve birçok Avrupa ülkesi, dün, üst düzey yetkililerinden bazılarını hedef alan ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya olan kurumun bağımsızlığını güçlü bir şekilde savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Tomoko Akane, Lahey merkezli mahkemenin üye devletlerinin temsilcilerinin yıllık toplantısının açılışında, "Açıkça söyleyelim, hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bağımsızlığımız ve tarafsızlığımız temel ve dokunulmaz ilkelerimizdir. Bağlılığımız yalnızca Roma Statüsü'ne (mahkemenin kuruluş metni) ve uluslararası hukukadır."

Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla yargılananları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi, 23 yıllık tarihindeki en zor dönemi yaşıyor.

dfr
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmasına öfkelenerek, mahkemedeki hakim ve savcılara yaptırım uyguladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddeden soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddetti ve hakkında açılan soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Macaristan da dahil olmak üzere dört üye ülke Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme niyetlerini açıkladı.

Lahey'deki yıllık toplantıya katılan Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Fransa'nın mahkemeye olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı.  

Darmanin, "Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Aralarında bir Fransız yargıcın da bulunduğu hâkim ve savcıları hedef alan yaptırımlar ve zorlayıcı tedbirlerle karşı karşıya" dedi ve "Bu tedbirler kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği adına konuşan Danimarka temsilcisi Elisabeth Sondergaard Kroon, bloğun "mahkemeyi kendisine yönelik tehdit ve yaptırımlara karşı güçlü bir şekilde savunduğunu" söyledi.