Mir Hüseyin Musevi’nden İran Dini Lideri’nin makamının miras bırakılma olasılığını komplo olarak değerlendirdi

Tahran sokaklarından birinde bir duvar resmi (AFP)
Tahran sokaklarından birinde bir duvar resmi (AFP)
TT

Mir Hüseyin Musevi’nden İran Dini Lideri’nin makamının miras bırakılma olasılığını komplo olarak değerlendirdi

Tahran sokaklarından birinde bir duvar resmi (AFP)
Tahran sokaklarından birinde bir duvar resmi (AFP)

10 yıldan fazla bir süredir ev hapsinde tutulan İranlı reformist lider Mir Hüseyin Musevi, İran Dini Lideri’nin makamının miras kalması hususunda uyarıda bulundu. Musevi, Ali Hamaney’in makamının oğullarından birine miras kalma olasılığını ‘komplo’ olarak değerlendirdi.
Kalima web sitesinde yayınlanan bir makalede, Mücteba Hamaney’in babasının halefi olma olasılığı hakkındaki söylentilere atıfta bulunan Mir Hüseyin Musevi’nin uyarısı, bazı çevrelerin bir Şii liderin ölümü ardından yerine oğullarının geçmesiyle ilgili ifadelerine dayanıyor.
Mir Hüseyin Musevi, 2009 yılında Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci kez zafer elde ettiği seçimlerin geçerliliğini sorgulayan Yeşil Hareket protestolarına liderlik etmesi ardından eşi Zehra Rahneverd ve müttefiki Mehdi Kerrubi ile birlikte Şubat 2011’den bu yana ev hapsinde tutuluyor.
İranlı reformist liderler bu konuya ilk defa atıfta bulunmuyor. Aralık 2018'de Hamaney’e keskin bir mesaj gönderen Mehdi Kerrubi, kendisinden İran Dini Liderliği görevini üstlendiği en az 30 yıllık süre içerisindeki eylemlerinin sorumluluğunu üstlenmesini talep etti. Aynı zamanda “Oğlunuzu engellemek istediniz ama engellemediniz. Onun 2009'da devrimci hareketin yanında durarak yaptıklarını, rejim ve devrime yönelik fiiliyatını gördüm” ifadelerini kullandı. Nitekim reformist hareket, Mücteba Hamaney'i seçimlere eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad lehine müdahalede bulunmakla suçluyor. Kerrubi, Haziran 2005’te Hamaney'e gönderdiği mektupta, oğlu Mücteba Hamaney'in adaylardan birine verdiği desteğe karşı uyarıda bulunmuştu.
2005 yılından bu yana İran’da yoğun bir şekilde konuşulan Hamaney’in ardından gelecek isim konusu, mevcut Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 2017'de cumhurbaşkanlığı yarışına girmesi ardından gözlemcilerin dikkatini daha fazla çekmeye başladı. O yıl Hasan Ruhani seçilirken, 2021’de yeniden yapılan seçimlerde ise Reisi galip gelmişti.
İran Uzmanlar Meclisi, İran Dini Lideri’nin vefatı veya görevlerini yerine getirememesi durumunda yerine halefinin getirilmesi konusu ile ilgileniyor. Kıdemli yetkililerin yer aldığı 88 üyeden oluşan Uzmanlar Meclisi, aynı zamanda Dini Lider’in gösterdiği performansı denetliyor. Haziran 2019'da meclis üyesi Muhsin Araki, Hamaney'in yerine kimin geleceği konusunda çok gizli olan aday listesini inceleyen bir soruşturma komitesinin varlığını ortaya çıkarmıştı.
Hukukçu olması ve cumhurbaşkanlığı gibi önemli görevlerde bulunması, İran Dini Rehberi’nin en önemli özellikleri arasında yer alıyor. Ocak 2019’da Uzmanlar Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmed Hatemi, Hamaney'in yerini devralacak olası bir adayın varlığını reddetmiş, Hamaney'in kötüleşen sağlık durumu hakkındaki söylentileri üstü kapalı bir şekilde yalanlamıştı. Hatemi daha sonra Uzmanlar Meclisi'nde olası bir aday bulunması için oluşturulan özel bir grubun raporlarının önemini küçümsemişti.
Reformist hareket, ilk Dini Lider Humeyni'nin torunu olan Hasan Humeyni'yi aday gösterme eğiliminde. Humeyni'nin eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi gibi reformist hareketin üst düzey liderleriyle yakın ilişkileri mevcut. Kendisi, Hamaney'in tavsiyesi üzerine son cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmaktan kaçınmıştı. Öncesinde ise Uzmanlar Meclisi'ne adaylık talebi reddedilmişti.
Hasan’ın kardeşi Yasir Humeyni, geçtiğimiz yıl Nisan ayında yaptığı açıklamada, Hamaney ile konuya ilişkin istişarede bulunduktan sonra adaylığını koyma fikrinden vazgeçtiğini bildirmişti. Hamaney’in Humeyni'nin torununa, cumhurbaşkanlığı adaylığının çıkarlara hizmet etmediğini söylediği ve mevcut koşullarda seçimlere katılmamasını istediği aktarılmıştı.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.