Sudan Halk Kurtuluş Hareketi içinde bölünme işaretleri

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Ağar. (Getty Images)
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Ağar. (Getty Images)
TT

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi içinde bölünme işaretleri

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Ağar. (Getty Images)
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Ağar. (Getty Images)

Sudan hükümetinin bakanlarından Buseyne Dinar, Facebook’tan yaptığı açıklamada görevinden istifa edeceğini duyurdu. Bu duyuru, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Ağar ile yardımcısı Yaser Arman arasında yaşanan anlaşmazlıkların ardından geldi. Hareketin lideri Malik Ağar Egemenlik Konseyi üyeliği konumunu sürdürürken Yaser Arman Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri İttifakı Merkez Konseyi üyeliği görevine devam ediyor. Bu tablo, Ekim 2020'de Sudan hükümeti ile silahlı hareketler arasındaki Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan harekette yakın bir bölünmeye işaret ediyor.
Buseyne Dinar yaptığı açıklamada, Ağar’ın hareketin üst düzey liderlerinin pozisyonlarını reddetmesinin ardından istifasını sunacağını bildirdi. Malik Ağar, yardımcısı Yaser Arman’ın ÖDBG toplantılarına katılmasını kabul etmediğini söyledi. Arman ve ekibi, başkanın konumundan duydukları üzüntüyü dile getirirken aynı zamanda Abdulfettah el-Burhan hükümetinin devrilmesi çağrısında bulunan ÖDBG muhalefet koalisyonunda kalmaya bağlılıklarını da teyit etti.
Dinar, Federal Hükümet Bakanlığı pozisyonundan istifa edeceğini duyururken kaynaklar, hareketin başkan yardımcısı Arman'ın, Dinar'ı istifasını sunmaktan vazgeçirdiğini ileri sürdü.
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi, Genelkurmay Başkanı'nın yaklaşık on ay önceki eylemlerinden bu yana ‘muhalefet ve hükümet’ saflarında birlikte kaldı. Hareketin lideri Malik Ağar, barış anlaşmasına uygun olarak ve ordu liderleriyle ortaklaşa elde ettiği Egemenlik Konseyi üyeliği konumunu sürdürdü. Ağar’ın yardımcısı Yaser Arman da Özgürlük ve Değişim Güçleri İttifakı Merkez Konseyi üyeliği görevine devam ediyor.
Ağar, mevcut hükümetteki varlığını, pozisyonunun barış anlaşmasının bir sonucu olarak geldiğini söyleyerek açıklıyor. Ağar, Genelkurmay Başkanı’nın eylemlerini defalarca Başbakan Abdullah Hamduk hükümetine karşı bir ‘askeri darbe’ olarak tanımlamasına ve darbeden kısa bir süre sonra yardımcısı Yaser Arman'ın tutuklanmasına rağmen bu pozisyonundan vazgeçmiyor.
Ağar dün yayınladığı basın duyurusunda, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’nin hiçbir üyesini ÖDBG toplantılarına katılmaya göndermediğini kaydederek, bu toplantıya katılanların hareketi değil, yalnızca kendilerini temsil ettiğini bildirdi.
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri ayrıca hareketin herhangi bir siyasi oluşum veya bir girişimle ilişkisinin, Cuba Barış Anlaşması’ndaki konumuna ve anlaşma maddelerinin özellikle de ‘Güvenlik Düzenlemeleri ve Yerinden Edilmiş Kişiler ve Mültecilerin Geri Dönüşü’ maddesinin uygulanmasına göre belirlendiğini söyledi.
Arman başkanlığındaki ekip, hareketin liderinin açıklamasından duydukları üzüntüyü dile getirdikleri basın açıklamasında, Ağar’ın bu duyurusunun ‘hareketin liderleri, üyeleri, destekçileri ve dostları tarafından ezici bir çoğunlukla desteklenmeyeceğini’ bildirdi.
Yerel basında çıkan haberlerde, başkan ve yardımcısı tarafından yapılan karşılıklı açıklamalar, hareket içerisinde yakın bir bölünmenin işareti olarak tanımlandı.
Ülkenin çeşitli şehirlerinde hareketin çoğu önemli ismi yaptıkları açıklamalarla Arman’ın pozisyonunu desteklediklerini kaydettiler. Yalnızca Sennar sivil liderliği (güney) hareketin liderinin pozisyonuna desteğini açıkladı.
Malik Ağar ve Yaser Arman Ekim 2017'de, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi içinde hareketin lideri Abdulaziz el-Hilu'ya karşı bir bölünmeye öncülük etmişti.
Ağar, geçtiğimiz ekim ayında görevinden ve Cuba Barış Anlaşması'nın kendisine sağladığı kazanımlardan vazgeçmeyeceğini Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada doğruladı. Ağar söz konusu dönemde yardımcısının tutuklanmasına rağmen Sudan ordusuyla yeni bir savaşa girmedi.
Sudan güvenlik güçleri, sivil hükümetin ve Egemenlik Konseyinin feshedildiği ve yeni bir Egemenlik Konseyinin kurulduğu prosedürlerin öncesinde, Başbakan Abdullah Hamduk'un siyasi danışmanı olan hareketin başkan yardımcısı Yaser Arman'ı tutuklamıştı. 
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi Başkan Yardımcısı Arman daha sonra serbest bırakıldı. Arman, serbest kalmasından bu yana muhalefetteki Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri İttifakı Merkez Konseyi üyeliğini sürdürüyor.



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.