Abbas, FKÖ içerisinde temizlik yapıyor

Abbas, Fetih liderini el-İstiklal Üniversitesi’ndeki görevinden azletti

Tevfik et-Tiravi, Eriha'daki el-İstiklal Üniversitesi’ndeki en önde gelen kurucularından biri (WAFA)
Tevfik et-Tiravi, Eriha'daki el-İstiklal Üniversitesi’ndeki en önde gelen kurucularından biri (WAFA)
TT

Abbas, FKÖ içerisinde temizlik yapıyor

Tevfik et-Tiravi, Eriha'daki el-İstiklal Üniversitesi’ndeki en önde gelen kurucularından biri (WAFA)
Tevfik et-Tiravi, Eriha'daki el-İstiklal Üniversitesi’ndeki en önde gelen kurucularından biri (WAFA)

Halil Musa
Filistin Yönetimi'nin bel kemiğini teşkil eden Fetih Hareketi içerisindeki güç merkezleri arasındaki gerilim arttığı sırada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise el-İstiklal Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı'nda yer alan Fetih Hareketi lideri Tevfik et-Tiravi’yi görevinden azletti.
Söz konusu gelişmenin öncesinde Tiravi’nin Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreterliği görevine Hüseyin eş-Şeyh’i eleştirdiği ses kayıtları sızdırılmıştı. Verilen karar neticesinde Tiravi’nin evinin çevresindeki güvenlik görevlileri geri çekildi.
Başkan Abbas, 2008 yılında Tiravi'yi atanmasının yaklaşık 1 buçuk yıl ardından İstihbarat Servisi Başkanlığı görevinden almıştı. Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyeliğine seçilen Tiravi, 2007’de açılan İstiklal Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı'na getirilmişti.
Güvenlik, askeriye ve polislik alanları yüksek öğreniminde uzman İstiklal Üniversitesi, Filistin güvenlik hizmetlerinin temelini oluşturuyor.
Üniversitenin Mütevelli Heyeti'ni yeniden oluşturmaya karar veren Başkan Abbas, konseyi iki gün içinde bir konsey başkanı, yardımcısı ve sekreteri seçmek üzere toplanmaya davet etmek üzere Yürütme Komitesi üyesi Ziyad Ebu Amr’ı görevlendirdi.
Yeni konseyde güvenlik servislerinden liderler, FKÖ Yürütme Komitesi’nden üç üye, Fetih Hareketi Merkez Komitesi’nden dört üye, Filistin İçişleri Bakanı, Ramallah ve el-Bire Valileri ve Başkan’ın Hukuk Danışmanı yer alıyor. Yeni üyelerin Abbas’a yakınlığı dikkat çekiyor.
Görevden neden alındığını açıklamayı reddeden Tiravi, bu sorunun Abbas’a sorulması gerektiğini vurguladı.
Tiravi, kendisine atfedilen ses kayıtlarında Filistin Yönetimi’ndeki en güçlü isimlerden sayılan, Abbas’a yakınlığı ile bilinen Hüseyin eş-Şeyh’i eleştiriyor. Ancak bu ses kayıtlarının asla kendisine ait olmadığını söyleyen Tiravi, bunun ulusal ve toplumsal dokuya darbe vurmayı, Filistin birliğini baltalamayı hedefleyen bir düzmece olduğunu vurguladı.
Merkez Komitesi üyeliğinden ve liderliğinden duyduğu gururu dile getiren Tiravi, buradakiler ile fikir ayrılığına düşse dahi her türlü platformda kendilerini savunduğunu ifade etti. Aynı zamanda başta Cibril er-Racub, Mahmud el-Alul, Azzam el-Ahmed ve Hüseyin eş-Şeyh olmak üzere Merkez Komitesi’ndeki üyeler ile ilişkilerinin bozulacağına dair şüpheli mesajlar aldığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Yaklaşık bir ay önce Fetih Hareketi’nde Halk Örgütleri Temsilciliği başkanlığından istifa eden Tiravi, bu istifanın sebebini ise açıklamamış, Abbas’a yazdığı istifa mektubunda bu hususa açıkça değindiğini dile getirmişti.
İktidar ve siyaset üzerine araştırmacı Cihad Harb, Tiravi’nin istifasının siyasi sistemin geleceği hususunda Fetih Hareketi’ndeki güç merkezleri arasındaki çatışma kapsamına girdiğini öne sürdü.



"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.