Yemen Başkanlık Konseyi, Şebve’deki çatışmanın soruşturulması için komite kurdu

Komite, çatışmanın sorumlularının adalete teslim edilmesini ve çatışmanın bir daha yaşanmamasını sağlamak istiyor

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el- Alimi (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el- Alimi (SABA)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi, Şebve’deki çatışmanın soruşturulması için komite kurdu

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el- Alimi (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el- Alimi (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el- Alimi, Şebve vilayetinin merkezi olan Atak’ta güvenlik ve askeri güçler arasında çıkan silahlı çatışmayı araştırmak için bir komite kurulduğunu açıkladı. Komite, uygun önlemlerin alınması için harekete geçti.
Alimi, yaptığı açıklamada komitenin bir daha çatışma yaşanmaması, bölgedeki huzursuzluğa son verilmesi, çatışmadan sorumlu olan kişilerin adalete teslim edilmesi için kurulduğunu belirtti. Savunma Bakanı başkanlığında oluşturulan komite, İçişleri Bakanı ve Askeri Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesi ile çatışmanın neden yaşandığını araştıracak ve uygun tedbirler alacak. Komite, çalışmalarını Başkanlık Konseyi’ne sunacak.
Alimi, yaşanan olayların ‘Başkanlık Konseyi ile sağlanan uzlaşı atmosferinden uzaklaştırarak ülkeyi çatışmaya sürüklediğini’ belirtti. Alimi, kendisinin ve Başkanlık Konseyi üyelerinin daha fazla bilgi edinmek ve yaşananların bir daha gerçekleşmemesi için toplantı düzenlediğini ve gerekli önlemleri aldığını ifade etti.
Başkanlık Konseyi Başkanı şu açıklamada bulundu:
“Bugün, Başkanlık Konseyi Başkanı olarak İran destekli Husi milislerine karşı koymanın, güvenlik ve askeri güçler arasında çıkan çatışmanın sorumluluğunu taşıyorum. Eylül 2014’te Husi milislerinin Sana’yı ele geçirmesinden bu yana ülkemizin yaşadığı tahribattan İran destekli Husi milisleri sorumludur.”
Alimi, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun Yemen devletinin yeniden kurulması için gösterdiği çabaların ve Husi milislerinden temizlenmiş bölgelerde barışın ve güvenliğin sağlanması için Başkanlık Konseyi’nin rolünün önemini vurguladı.
Alimi, ülkedeki tarafların herhangi bir şekilde dışarıda bırakılmaması ve ülkede birliğin sağlanması için çağrıda bulundu. Yapılan açıklamada güvenlik ve askeri güçler arasında çıkan çatışmanın İran’a ve İran destekli Husi milislerine fayda sağladığı belirtildi. Alimi, “Silahlarımızın tüm Yemen halkının ortak düşmanından başkasına yöneltilmesine izin vermeyeceğim” dedi.
Alimi, konu hakkında şu açıklamada bulundu:
“Savunma ve içişleri bakanlıklarının sorumluluğu altındaki tüm askeri ve güvenlik birimlerinin birleştirilmesi için Başkanlık Konseyi olarak İstişare ve Uzlaşı Komisyonu ve Askeri Güvenlik Konseyi ile çalışacağız. Başkanlık Konseyi’nin hedeflere ulaşmasının en iyi yolu budur. Sizlere söz verdiğimiz gibi bu olaydaki ve diğer olaylardaki gelişmelerden sürekli olarak sizleri haberdar etmeye devam edeceğiz.”



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.