Başağa, Dibeybe’yi ülkeyi rüşvet ve terörle yönetmekle suçluyor

Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi, Libya ordusunun kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada ülkedeki silahlı oluşumları eleştirdi

Trablus'ta Dibeybe’nin huzurunda düzenlenen askeri geçit töreninden bir kare (Başkanlık Konseyi)
Trablus'ta Dibeybe’nin huzurunda düzenlenen askeri geçit töreninden bir kare (Başkanlık Konseyi)
TT

Başağa, Dibeybe’yi ülkeyi rüşvet ve terörle yönetmekle suçluyor

Trablus'ta Dibeybe’nin huzurunda düzenlenen askeri geçit töreninden bir kare (Başkanlık Konseyi)
Trablus'ta Dibeybe’nin huzurunda düzenlenen askeri geçit töreninden bir kare (Başkanlık Konseyi)

İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, Libya’da dökülen her kan damlasından Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe’yi sorumlu olmakla suçladı. Başağa, Dibeybe’nin ülkeyi rüşvet ve terörle yönettiğini belirterek, geçen yıldan beri ertelenen başkanlık ve parlamento seçimlerinin yapılması için çağrıda bulundu.
Fethi Başağa, dün akşam (çarşamba) yaptığı konuşmada, “Aylardır barış için elimizi uzatıyoruz. Ancak hükümet bize gerilimi tırmandırma, tehdit, cinayet ve tutuklamalarla yanıt veriyor” ifadelerini kullandı. Dibeybe’yi ülkeyi zorla ve meşru olmaksızın yönetme konusunda ısrar etmekle suçlayan Başağa “Durum çok tehlikeli, hiçbir vatansever bu kaosun bu şekilde devam etmesinden memnun olamaz. Libya'nın geleceği, ülkenin kaderini kontrol eden bir kişinin veya ailesinden bir grubun kaprislerine ipotek edilemez” dedi.
Devlet hizmetlerin yetersiz kaldığını ve devlet kademelerinde yolsuzluğun eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yayıldığını belirten Başağa, iktidar peşinde olmadığını ve kimseye kendinin başbakan olmasını dayatmadığını dile getirdi.
Misrata şehrinde kendisine bağlı silahlı milislerin askerî geçit töreni düzenlediği Başağa “Siyasi haklarımızı almak için güç, silah ve tehdide baş vurmadık. Sadece savaşmak zorunda kaldığımızda savaştık.  Bir kişinin ve ailesinden bir grubun ülkeye hâkim olması nedeniyle ızdırap çekiyoruz. Kendini Misrata ve Libya'dan büyük sanan biri… Bugün ne yazık ki, bize diktatörlüğü ve zorbalığı geri getiren bir kanun kaçağı grubu ile karşı karşıyayız” dedi.
Öte yandan Dibeybe, “Halkın istikrar, kalkınma ve insana yakışır bir yaşam sürme umutlarını gerçekleştirmenin yanı sıra özgür ve adil seçimler yoluyla barışçıl bir iktidar geçişini sağlayacak ulusal mutabakat sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı. Dibeybe, ordunun 82. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle başkentin merkezinde bulunan Şehitler Meydanı’nda düzenlenen kutlamada yaptığı konuşmada, safların birleştirilmesi ve geçmiş tecrübelerden ders alınması çağrısında bulundu. Ayrıca Libya ordusunun ülkeyi yok edecek yeni savaşların başlamasına neden olmayacağından ve silahlarının namlusunu ülke halkının kalbine çevirmeyeceğinden emin olduğunu vurguladı.
Kutlamaya iki yardımcısı Abdullah el-Lafi ve Musa el-Koni ile birlikte katılan Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ise yaptığı konuşmada, “Başkanlık Konseyi askeri kurumları, ulusal ve bölgeselciliğin ötesinde modern bir şekilde inşa etmeyi amaçlıyor. Seçenekler açık. Ya sınırlarını ve güvenliğini koruyan tek ordusu olan tek bir ülke ya da uzun süren iç savaşlar, güç kaybı, parçalanmış bir vatan ve güvensiz bir ortam. Askeri kurumları yeniden inşa etmenin alternatifi yok. Silahlı oluşumlar, yasalara ve anayasaya uygun, halkın seçtiği sivil otorite altında faaliyet gösteren ulusal bir ordunun yerini tutmaz” dedi. Menfi, ordudaki yapısal çarpıklıkları ortadan kaldırma, ayrıca ülkenin doğusunda, batısında ve güneyindeki otoriteler arasında güven oluşturma konusunda çalıştığını belirtti.
ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland ise, “Libya ordusunun kuruluşunun 82. yıl dönümü, kendisini Libya halkına hizmet etmeye adamış Libya ordusunun oynadığı rolün öneminin bir göstergesi” olarak değerlendirdi. Ayrıca Büyükelçiliğin ve ABD'nin Afrika'daki askeri operasyonlarından sorumlu olan Afrika Komutanlığının (AFRICOM), Libya ordusunu yeniden birleştirmek için Muhammed el-Haddad ve Abdurrezzak en-Nazuri’nin çabalarının yanı sıra Libya yönetimi önderliğinde devam eden çalışmaları desteklediğini ifade etti. Norland, AFRICOM'daki liderlik değişikliğiyle birlikte kurumun yeni sorumlusu olan General Michael Langley’e başarı temennilerinde bulunarak görevini devreden General Stephen Townsend’e Libya'da istikrarı destekleme ve güvenliği artırma çalışmalarına yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etti.



İsrail, Hudeyde'deki üç limanı hedef alarak Husilere karşı sekizinci saldırı dalgasının başladığını duyurdu

İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
TT

İsrail, Hudeyde'deki üç limanı hedef alarak Husilere karşı sekizinci saldırı dalgasının başladığını duyurdu

İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)

İsrail, savaş uçaklarının Yemen'in batı kıyısında Husilerin kontrolündeki Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarını hedef alan hava saldırıları düzenlemeye hazırlandığını duyurdu.

Saldırılarla ilgili çelişkili haberler çıktı; İsrail basını ve Husilere ait yayın kuruluşları saldırıların başladığını bildirdi. Fakat İsrailli kaynaklar, daha sonra saldırıların henüz başlamadığı açıklamasında bulundular.

Husilerin liderlerine bağlı sosyal medya hesapları, herhangi bir saldırının videoya alınmaması konusunda uyarıda bulunmakta gecikmedi. Husilere yakın görünen diğer hesaplar, İsrail'e atıfla ‘düşman’ olarak adlandırdıkları taraflara yardım ettikleri kanıtlananları tehdit etti.

İsrail ordusunun Arapça sözcüsü olan Avichay Adraee bir açıklama yayınlayarak sivillere söz konusu üç limanın çevresini derhal boşaltmaları çağrısında bulundu.

Husilerin 4 Mayıs 2025 tarihinde Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Uluslararası Havaalanı yakınlarına isabet eden balistik füze saldırısının ardından İsrail'in çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Hudeyde limanının ve Hudeyde'nin güneyindeki Bacil'de bulunan bir çimento fabrikasının zarar gördüğü bombardımanın ardından hava saldırıları 6 Mayıs'ta Sana Uluslararası Havaalanı, Amran ilindeki çimento fabrikası ve iki elektrik santralinin imha edilmesiyle sona erdi.

Bu son gelişme, ABD ile Husiler arasında ABD gemilerine saldırmama konusunda varılan son mutabakata rağmen, İsrail ile İran destekli Husiler arasında daha geniş çaplı bir çatışma yaşanması ve bunun bölgesel güvenlik üzerindeki etkilerine dair korkular nedeniyle bölgede tansiyonun yükseldiğini yansıtıyor.