Zelenskiy: Rusya, Zaporijya tesisindeki radyasyon tehlikesini gizleyerek dünyayı yanıltıyor

Ukrayna’da Zaporijya nükleer santrali /EPA)
Ukrayna’da Zaporijya nükleer santrali /EPA)
TT

Zelenskiy: Rusya, Zaporijya tesisindeki radyasyon tehlikesini gizleyerek dünyayı yanıltıyor

Ukrayna’da Zaporijya nükleer santrali /EPA)
Ukrayna’da Zaporijya nükleer santrali /EPA)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenksiy bugün, Rusya’nın Zaporijya nükleer tesisindeki radyasyon tehlikesini gizleyerek dünyayı yanılttığını belirterek, dünyanın bu tehlikeden korunması gerektiğini vurguladı.
Zelenskiy açıklamasında, Zaporijya santralinin dünyanın en büyük üçüncü nükleer santrali olduğunu ve Rusya’nın, bu konunun ciddiyetini bilmesine rağmen santrali bombaladığına dikkati çekerek,  Rus bombardımanının nükleer radyasyonun hava yoluyla Avrupa'ya yayılmasına neden olmaya başladığını söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise, “Ukrayna'nın Zaporijya istasyonunu bombalaması, sonuçları Çernobil kazasının ötesine geçen bir felakete yol açabilecek bir terör eylemi” açıklamasında bulundu.

Zaporijya'daki Rus yanlısı yetkililer, "Hava savunmamız, nükleer santrali hedef alan füzeler ve insansız hava araçlarıyla Ukrayna saldırısını püskürttü" açıklamasında bulundu.
DPA’nın haberine göre, G7 dışişleri bakanları Rusya'nın kısa süre önce bombalanan Ukrayna nükleer santrali Zaporijya'yı gecikmeden Ukrayna'nın kontrolüne vermesini talep etti. Almanya Dışişleri Bakanlığı dün G7 grubu bakanlarının Ukrayna’daki tüm nükleer tesislere güvenli ve engelsiz bir şekilde erişebilmeleri ve bu tesislerin işletilmesinden sorumlu Ukraynalı personelle doğrudan ve müdahale olmaksızın ilişki kurabilmeleri gerektiğini vurguladıklarını duyurdu.

Bildiride, ‘Rusya'nın nükleer santral üzerindeki egemenliğine devam etmesinin bölgeyi tehdit ettiği’ kaydedildi.

Bakanlar ayrıca, taleplerinin, Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki diğer tüm nükleer teknoloji tesisleriyle de ilgili olduğunu söyledi.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.