Muhalif gruplar, SDG’nin Halep’nin kuzeyine ‘sızma girişiminin’ engellendiğini duyurdu

Rejim güçleri muhalif güçlere yönelik operasyonlarına devam ediyor. (Reuters)
Rejim güçleri muhalif güçlere yönelik operasyonlarına devam ediyor. (Reuters)
TT

Muhalif gruplar, SDG’nin Halep’nin kuzeyine ‘sızma girişiminin’ engellendiğini duyurdu

Rejim güçleri muhalif güçlere yönelik operasyonlarına devam ediyor. (Reuters)
Rejim güçleri muhalif güçlere yönelik operasyonlarına devam ediyor. (Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurlarının bir Rus askeri araca ateş açmasının ardından Halep’in kuzeydoğu kırsalındaki Menbiç kenti yakınlarında, Suriye rejim güçleri ve SDG arasında aralıklı çatışmalar yaşandı, Suriyeli muhalif gruplar, bölgelerine sızma girişiminde bulunan SDG unsurlarının saflarında ölü ve yaralılar olduğunu bildirdi.
Muhalif gruplardan bir askeri kaynak şu açıklamada bulundu:
“Suriye Milli Ordusu grupları, SDG’nin dün sabah Halep’in kuzey kırsalındaki Afrin kenti yakınlarındaki Enab bölgesindeki noktalara sızma girişimini engelledi. SDG’nin hedef alınan yedi unsuru arasında ölüler ve yaralılar var. Bunun ardından muhalif gruplar Türk güçlerinin katılımıyla, Halep’in kuzeybatısındaki Tel Rıfat, Ebin ve El-Ukeybe bölgelerindeki SDG’ye ait mevzileri yoğun bir şekilde topçu ateşi ve roketlerle bombaladı. SDG son zamanlarda Halep’in kuzeyinde, Türkiye’nin iki operasyon bölgesi olan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı’nda muhalif gruplar ve Türk güçlerinin kontrolündeki bölgelere yönelik askeri gerginliği artırdı. Bu durum, muhaliflerin mevzileri ve Türk kontrol noktalarının yanı sıra sivil yerleşim yerlerini bombalamasının ve can kayıplarının yaşanmasının ardından, Suriye Milli Ordusu gruplarında en üst seviyede alarm verilmesine yol açtı. Ayrıca Halep’in kuzey ve kuzeydoğusundaki El-Bab, Er-Rai ve Afrin’deki üslerde konuşlu Türk güçleri ateş açılan noktalara misillemede bulundu. Türk silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) katılımıyla sınırlı bir askeri operasyon düzenlenmesi ihtimal dışı değil.”
Dikkat çekici bir diğer gelişmede, Halep’in kuzeydoğusundaki Menbiç kentinin 25 kilometre batısındaki Et-Tahiye bölgesi, Suriye rejim güçleri ile SDG arasında meydana gelen aralıklı çatışmalara tanık oldu. Bu çatışmalar SDG unsurlarının Suriye rejim güçlerine ve Rus güçlerine ait askeri araçlara ateş açarak Menbiç’in batısındaki Rus üslerine ulaşmalarını engellemesinin ardından yaşandı. Aktivistlerden edinilen bilgilere göre, bir grup SDG unsuru Et-Tahiye Sınır Kapısı yakınlarında Rus askerlerin kullandığı 6 araç ve Suriye rejim güçlerine ait konvoydaki bir Rus askeri aracına ateş açtı. Konvoy Menbiç kentinin batısındaki Es-Saidiyye ve El-Arime bölgelerinde bulunan Rus üslerine doğru seyir halindeydi. Rejim güçleri bu olaya misilleme olarak SDG’ye bağlı Menbiç Askeri Konseyi’ne ait bir askeri mevziyi topçu ateşiyle bombaladı. Bölgede konuşlu rejim güçleri bu olayın ardından iki taraf arasında herhangi bir askeri hareketliliğin yaşanması ihtimaline karşı alarm durumuna geçti. Aktivistlere göre bu, bölgede SDG ve Suriye rejim güçleri arasında meydana gelen ilk olay olarak biliniyor.
Suriye’nin kuzeybatısında da saldırılar sürdü. Rejim güçleri ve İranlı milisler İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye’ye bağlı bölgelere bombaladı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye’ye bağlı El-Bare, Deyr Sünbül, Fuleyfel beldeleri ile Kensafra, Kefervaid ve El-Mevzere bölgesi çevresi 30’dan fazla ağır topçu mermisiyle hedef alındı. Saldırı sonucu üç sivil yaralandı, sivillere ait mülklerde maddi hasar meydana geldi.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.