AB, nükleer anlaşmada İran’dan ‘hızlı cevap’ bekliyor

Viyana'da görüşmelerin yapıldığı otel (AFP)
Viyana'da görüşmelerin yapıldığı otel (AFP)
TT

AB, nükleer anlaşmada İran’dan ‘hızlı cevap’ bekliyor

Viyana'da görüşmelerin yapıldığı otel (AFP)
Viyana'da görüşmelerin yapıldığı otel (AFP)

İran rejiminin lideri Ali Hamaney'in ofisine yakınlığı ile bilinen Keyhan gazetesi, nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmek için Viyana’da düzenlenen ve Pazartesi günü sona eren müzakere turunun kapanışında Avrupa Birliği (AB) tarafından sunulan nihai metni protesto etti.
Gazetenin Hamaney tarafından atanan Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari, söz konusu metni ‘felaket’ ve ‘zararlı’ şeklinde niteledi. Şeriatmedari, müzakerelerin İslam Cumhuriyeti'nin istediği neticeye henüz ulaşmadığını da sözlerine ekledi.
Gazetenin başyazısında, “Görüşmelerde, başta ekonomik avantajların yerine getirilmesi olmak üzere ülkemizin çıkarlarını güvence altına alacak neticelere ulaşılamadı” ifadeleri kullanıldı.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin platformu olarak bilinen Nour News, Salı günü AB tarafından yapılan açıklamayı protesto etti. AB’nin ‘bir koordinatör olarak önerilerini nihai bir metin olarak sunma otoritesi ya da yetkisine sahip olmadığını’ hatırlatan haber sitesi, görüşmelerle ilgili kararın ‘müzakere taraflarının elinde’ olduğunu ifade etti.
İran hükümeti veya diplomatik servisi ise AB’nin söz konusu taslağı hakkında herhangi bir yorumda bulunmadı.
İran medyasında yer alan haberlere göre İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkan Yardımcısı İbrahim Azizi, müzakerelere ilişkin henüz herhangi bir metin veya taslağın komisyona ulaşmadığını aktardı. Azizi aynı zamanda “Nihai metin, ulusal çıkarlarımızı ve sistemin stratejik hedeflerini sağlamalı. Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan veya siyasi yardımcısı Ali Bakıri Kani’nin Parlamento Milli Güvenlik Komisyonu toplantısına katılması bekleniyor” ifadelerini kullandı.
AB, Salı günü yaptığı açıklamada, söz konusu nihai metne Tahran ve Washington’dan ‘hızlı’ bir cevap beklendiğini bildirmişti. AB’nin Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Stano, Brüksel'de gazetecilere verdiği demeçte şöyle konuştu: “Artık müzakerelere yer yok. Son bir metnimiz var, bu yüzden karar alma vakti. Evet veya hayır. Tüm katılımcılardan bu kararı çok hızlı bir şekilde vermelerini bekliyoruz.”
İran nükleer müzakerelerinde arabulucu görevi yürüten Josep Borrell, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, söz konusu metnin ilgili başkentlere sunulacağını açıklamıştı. İran ise 25 sayfalık söz konusu metin üzerinde durduğunu aktardı.
ABD, Birleşik Krallık, Çin, Fransa, Almanya, İran ve Rusya, aylarca aranın ardından geçtiğimiz nükleer konulu müzakerelere yeniden başlamıştı. Nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmek amacıyla AB’nin himayesinde 2021 Nisan’da yeniden başlayan müzakereler Mart ayında ise durmuştu.
Önceki anlaşma, nükleer faaliyetlerini azaltması ve programının barışçıl niteliğini sağlaması karşılığında İran'a yönelik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak 2018'de tek taraflı olarak bu anlaşmadan çekilen ABD, İran'ı katı ekonomik yaptırımlara tâbi tutmuş, İran ise yükümlülüklerinden geri adım atarak yanıt vermişti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Tahran'ın nükleer faaliyetlere tanık olmadığını iddia ettiği üç bölgede nükleer madde izleri bulmuştu. UAEA Yönetim Kurulu, Haziran ayında, İran'ı bu konuda işbirliği yapmadığı için eleştirmişti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre İran’dan yerel kaynaklar geçtiğimiz hafta sonu, UAEA’nın nükleer anlaşmaya dönüşün önünü açmak için bu tamamen siyasi sorunu çözmesi gerektiğini vurguladı. Tahran daha önce Devrim Muhafızları’nın ABD'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması talebine bağlı kalmış, ancak Washington’un reddetmesi ardından değişikliğe gitmişti.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.