Çin’den Beyaz Kitap: Tayvan'ın barışçıl olarak yeniden birleşmesini ve gücün son çare olarak kullanılmasını öngörüyor

Pekin, Tayvan Adası’nda bağımsızlığı savunanlara ‘manevra yapabilecekleri bir alan’ bırakmayacak

Tayvan Askeri Haber Ajansı tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü dağıtılan, Tayvan ordusunun tatbikatlarından bir fotoğraf (Reuters)
Tayvan Askeri Haber Ajansı tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü dağıtılan, Tayvan ordusunun tatbikatlarından bir fotoğraf (Reuters)
TT

Çin’den Beyaz Kitap: Tayvan'ın barışçıl olarak yeniden birleşmesini ve gücün son çare olarak kullanılmasını öngörüyor

Tayvan Askeri Haber Ajansı tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü dağıtılan, Tayvan ordusunun tatbikatlarından bir fotoğraf (Reuters)
Tayvan Askeri Haber Ajansı tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü dağıtılan, Tayvan ordusunun tatbikatlarından bir fotoğraf (Reuters)

Çin, Tayvan’ın bağımsızlığını savunanlara ‘manevra yapabilecekleri bir alan’ bırakmama sözü verirken aynı zamanda Tayvan’ın Çin ile barışçıl olarak birleşmesi vurgusu yaptı. Çin tarafından dün yapılan açıklamada, Tayvan’ın anakaraya dönüşü için ‘güç kullanımının son çare’ olmaya devam ettiği vurgulandı.
Çin dünkü açıklamasıyla, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei ziyaretine cevaben son günlerde Tayvan Adası çevresinde gerçekleştirilen yoğun askeri tatbikatlarının ardından ilk kez böyle bir uyarıda bulundu.
Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi, dün Pekin'in özellikle ekonomik teşvikler yoluyla adanın kontrolünü nasıl yeniden ele geçirmeyi planladığını detaylandıran bir ‘Beyaz Kitap’ yayınladı.
Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı habere göre, daha çok Tayvanlı yetkililere uzanmış bir el gibi görünen Beyaz Kitap’ta, “Barışçıl olarak yeniden birleşmeyi sağlamak için kapsamlı bir iş birliği alanı oluşturmaya hazırız” denildi.
Ancak kitapçıkta “Ne olursa olsun, Tayvan için sahte bir bağımsızlığı hedefleyen ayrılıkçı eylemlere manevra alanı bırakmayacağız” ifadeleri de yer aldı.
Çin, yaklaşık 23 milyon nüfuslu Tayvan’ı, 1949 yılında Çin İç Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ülkenin geri kalanıyla yeniden birleştirmeyi başaramadığı, anakarasının devredilemez bir parçası olarak görüyor.
Çin ordusu, 70 yıldır, bir zamanlar Çin Halk Cumhuriyeti'nin kontrolü altında kalan, ancak bugün Tayvan olarak anılan adanın kontrolünü geri kazanamadı.
Pekin, 2000 yılında konuyla ilgili yayınladığı ilk Beyaz Kitap’ta, “Güç kullanımından vazgeçmeye kararlı değiliz” dedi. Ancak daha sonra ‘gücün ancak mecbur kalınması halinde son çare olarak kullanılabileceğini’ vurgulayarak “Ayrılıkçıların veya dış güçlerin provokasyonlarına karşı kırmızı çizgilerimizi geçmeleri halinde katı tedbirler almak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
Çin’in yayınladığı son Beyaz Kitap’ta ise ‘yeniden birleşme’ sonrasında ekonomik refah vaatleri yer aldı. Çin, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarında kültürel ilişkileri güçlendirmeyi ve hatta özellikle ‘tercihli politikalar’ yoluyla daha iyi bir ‘ekonomik entegrasyonu’ teşvik etmeyi önerdi.
Beyaz Kitap’ta, güçlü ve güvenilir bir vatan ile Tayvan vatandaşlarının daha güçlü, daha özgüvenli, daha emniyetli olacağını ve uluslararası arenada daha fazla saygı göreceğini iddia edildi.
Tayvan'da geçmişte otoriter olan siyasi sistem geçtiğimiz yüzyılın 80’li yıllarından itibaren demokrasiye doğru evrildi.
Özellikle son yıllarda Tayvan'daki gençler anakara Çin'den farklı bir kimlik geliştirmeye başladılar. Bu da 2016 yılında Tayvan’da göreve gelen Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen'in partisi bağımsızlık yanlısı Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) cesaretlendirdi.
Cumhurbaşkanı Tsai’nin, Tayvan’ın eski iktidarın aksine Tayvan’ı anakara Çin’in bir parçası olarak görmeyi reddetmesi Çin ile ciddi bir gerginliğe neden oldu. Çin, Tayvan'ın başkanının partisini "ayrılıkçı" olarak görüyor, ancak bu etiketin açıkça bağımsızlık veya Tayvanlı Çinli kimliğinin zayıflaması için mücadele eden herkese uygulandığını da görüyor. Çin, Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai’nin partisi DPP’yi ‘ayrılıkçı’ bir parti olarak görüyor ve bu etiketi açıkça Tayvan’ın bağımsızlığı ve Tayvan’daki Çinli kimliğinin zayıflatılması için mücadele eden herkes için kullanıyor.
Çin Savunma Bakanlığı'ndan bir sözcü tarafından yapılan açıklamada, Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai’nin ve DPP’nin, Tayvan'ı uçurumun kenarına getirdiğini söyledi. (Pekin ve Tayvan arasındaki) ilişkilerin geleceğinin iki seçenek arasında olduğunu vurgulayan sözcü, “Hangisini seçeceği konusunda doğru kararı vermek Tayvanlı yetkililere kalmış” şeklinde konuştu.
Çin ordusu, son günlerde Tayvan çevresinde şimdiye kadarki en büyük askeri tatbikatını gerçekleştirdi. Savaş uçaklarının ve muharip gemilerin katıldığı ve balistik füzelerin fırlatıldığı tatbikat adanın kuşatılması senaryosuyla özel olarak düzenlendi.
Tatbikatın Pazar günü bitmesi planlanıyordu, ancak Pazartesi ve Salı günleri devam etti.
Çin ordusu nihayet Çarşamba günü ‘iyi’ olarak nitelediği tatbikatın sona erdiğini duyurdu. Salı günü gerçekleştirilen tatbikattaki eğitimlere dair yayınlanan fotoğraf ve videolarda, özellikle Tayvan kıyılarını ve havalanan savaş uçaklarını, hatta uçakların havadayken yakıt ikmali yaptıklarını gösterdi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) Doğu Hareket Alanı Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, Tayvan Adası çevresindeki sularda ve hava sahasında yakın zamanda gerçekleştirilen bir dizi ortak askeri operasyondaki tüm görevlerin tamamladığı ve bölgede düzenli devriyeler gerçekleştirileceği belirtildi.
Açıklamada ordunun Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ‘kararlı bir şekilde koruyacağını’ vurgulandı.
Tayvan ordusu ise Salı günü, adaya yönelik herhangi bir saldırıyı püskürtmeyi amaçlayan kendi tatbikatlarını gerçekleştirdi.



Afganistan sınırına yakın bir bölgede çıkan çatışmada 6 Pakistan askeri ve 7 militan öldürüldü

Pakistan askerleri (Reuters- Arşiv)
Pakistan askerleri (Reuters- Arşiv)
TT

Afganistan sınırına yakın bir bölgede çıkan çatışmada 6 Pakistan askeri ve 7 militan öldürüldü

Pakistan askerleri (Reuters- Arşiv)
Pakistan askerleri (Reuters- Arşiv)

Pakistan ordusu dün yaptığı açıklamada, Afgan sınırına yakın Kurram bölgesinde çıkan çatışmada 6 askerinin ve 7 militanın öldürüldüğünü bildirdi.

Pakistan'daki militan şiddeti, 2021'de ABD öncülüğündeki güçlerin çekilmesinin ardından Kabil'de yeniden iktidara gelen Afgan Talibanı ile ilişkilerde gerginliğe yol açıyor. İki ülke arasındaki son çatışma, İslamabad'ın Kabil'den, Afganistan'daki güvenli limanlardan faaliyet gösterdiklerini iddia ederek Pakistan'daki saldırılarını yoğunlaştıran militanları kontrol altına almasını istemesinin ardından patlak verdi.

Taliban bu suçlamaları reddediyor ve Pakistan ordusunu Afganistan hakkında yalanlar yaymakla, sınırda gerginlik yaratmakla ve ülkenin istikrarını ve egemenliğini olumsuz etkilemek için DEAŞ bağlantılı militanları barındırmakla suçluyor.

İslamabad da bu suçlamaları reddediyor. İki ülke arasında geçmişte çatışmalar yaşanmış olsa da bu, on yıllardır yaşanan en şiddetli çatışma.


Pakistan Enformasyon Bakanı: Afganistan ile barış görüşmeleri başarısız oldu

Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
TT

Pakistan Enformasyon Bakanı: Afganistan ile barış görüşmeleri başarısız oldu

Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)

Pakistan Enformasyon Bakanı Attaullah Tarar, Afganistan ve Pakistan arasında uzun vadeli bir ateşkes sağlanması amacıyla İstanbul'da yapılan görüşmelerin ‘pratik bir çözüme’ ulaşılamadan sona erdiğini ve bunun ekim ayı başlarında meydana gelen ölümcül çatışmaların ardından bölgedeki barışa darbe indirdiğini söyledi.

Taliban'ın 2021 yılında Kabil'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana en şiddetli çatışmada sınırda onlarca kişinin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan görüşmeler, iki komşu ülke arasında kalıcı barışın sağlanmasını amaçlıyordu.

Bakan Tarar, dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Afganistan tarafının diyalog sürecinin temelini oluşturan ana meseleden sapmaya devam ettiğini söyledi. Bakan Tarar’a göre Afganistan’daki Taliban yönetimi, herhangi bir sorumluluk kabul etmek yerine suçlama, kaçınma ve hileye başvurdu ve bunun sonucunda görüşmeler herhangi bir pratik çözüme ulaşamadı.

Afganistan Dışişleri ve Savunma bakanlıkları, Tarar'ın açıklamasına ilişkin Reuters'ın yorum talebine henüz yanıt vermedi. Afganistan ve Pakistan’dan kaynaklar, daha önce Reuters'a iki ülkenin 19 Ekim'de Doha'da ateşkes üzerinde anlaştığını söylemişti. Ancak Türkiye ve Katar'ın İstanbul'da arabuluculuk yaptığı ikinci tur görüşmelerde ortak bir noktada buluşamadılar ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirlerini sorumlu tuttu.

Pakistanlı bir güvenlik kaynağı, Taliban'ın Pakistan'a düşman olan ve İslamabad'ın Afganistan'da cezasız bir şekilde faaliyet gösterdiğini söylediği başka bir silahlı grup olan Pakistan Talibanı olarak da bilinen Tehrik-i Taliban Pakistan’ı (TTP) dizginlemeye kararlı olmadığını söyledi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre görüşmelerle ilgili bilgi sahibi Afganlı bir kaynak yaptığı açıklamada, ‘gergin bir tartışmanın’ ardından görüşmelerin sona erdiğini belirterek, Afgan tarafının son haftalarda Pakistan güçlerine saldırılar düzenleyen TTP üzerinde herhangi bir kontrolü olmadığını söylediğini belirtti. Kaynaklar isimlerinin gizli tutulmasını talep etti.

İki ülke arasındaki son çatışmalar, Pakistan'ın bu ay Afganistan'ın başkenti Kabil ve diğer yerlerde TTP liderini hedef alan hava saldırıları düzenlemesinin ardından başladı. Taliban ise buna 2 bin 600 kilometrelik sınır boyunca Pakistan ordusunun mevzilerine yönelik saldırılarla karşılık verdi.


Kuzey Kore, Trump'ın Seul ziyareti arifesinde seyir füzesi denedi

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
TT

Kuzey Kore, Trump'ın Seul ziyareti arifesinde seyir füzesi denedi

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)

Kuzey Kore, ABD Başkanı Donald Trump'ın Güney Kore ziyaretinin arifesinde, dün batı kıyısı açıklarında denizden karaya bir seyir füzesi test etti.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), füzelerin dikey olarak fırlatıldığını ve iki saatten fazla uçtuğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığına göre test, Trump'ın Asya turu sırasında görüşmek istediğini belirttiği lider Kim Jong Un tarafından değil, Merkez Askeri Komisyon Başkan Yardımcısı Pak Jong Chon tarafından denetlendi.