Afganistan'da iktidara geldikten sonra Taliban içindeki bölünmeler

Taliban Hareketi, Batı ülkelerinin kapsayıcı bir hükümet kurulması taleplerini görmezden geldi

Zevahiri suikastı, Taliban'ın radikal gruplarla bağlarını kesme taahhüdüyle ilgili soru işaretlerini artırdı (AFP)
Zevahiri suikastı, Taliban'ın radikal gruplarla bağlarını kesme taahhüdüyle ilgili soru işaretlerini artırdı (AFP)
TT

Afganistan'da iktidara geldikten sonra Taliban içindeki bölünmeler

Zevahiri suikastı, Taliban'ın radikal gruplarla bağlarını kesme taahhüdüyle ilgili soru işaretlerini artırdı (AFP)
Zevahiri suikastı, Taliban'ın radikal gruplarla bağlarını kesme taahhüdüyle ilgili soru işaretlerini artırdı (AFP)

Afganistan'da Taliban Hareketi’nin iktidara geri dönmesinden bu yana geçen bir yılın ardından, radikal çizgideki grup içinde, özellikle liderlerinin reformları ne denli uygulayabileceklerine dair bölünmeler ortaya çıkmaya başladı. Taliban’ın ülkenin uluslararası güçler tarafından desteklenen eski hükümetine karşı kazandığı zafer, savaşı sona erdirerek, özellikle yirmi yıllık şiddetli çatışmaların yükünü çeken kırsal bölgelerdeki Afganlara derin bir nefes aldırdı. Ancak Taliban’ın iktidara gelişi, Afganistan'ın karşı karşıya olduğu mali, ekonomik ve insani krizleri daha da kötüleştirdi. Yoksulluk sınırının altında yaşayan Afganlıların sayıları arttı ve milyonları buldu. Birçoğu ilk kez borç almak zorunda kaldı. Boğucu hayat şartları, insanları bebeklerini ya da organlarını satmak arasında seçim yapmaya zorladı.

‘Göstermelik’
Uluslararası Kriz Grubu’ndan (ICS) Afganistan analisti Ibraheem Bahiss, “Taliban içinde reform olarak gördüklerinin uygulanması için zorlayan bir kampımız, bu yetersiz reformların bile abartılı olduğunu düşünen başka bir kampımız var. Taliban’ın bazı liderlerinin hareketin bu kez ülkeyi farklı bir şekilde yöneteceğini iddia ettiği bir dönemde, birçok gözlemci değişikliklerin göstermelik olduğunu düşünüyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

İdeolojik görüşler
ABD merkezli düşünce kuruluşu Wilson Center uzmanlarından Michael Kugelman, “Siyasette bir gelişme olduğunun işaretleri olarak görülecek bazı durumlar var, ama açık konuşmak gerekirse halen gerici ideolojik görüşleri terk etmeyi reddeden bir grup görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Birçok kız lisesi halen kapalı kalmaya devam ederken kadınlar kamusal alanlardaki görevlerden uzlaştırıldılar. Katı muhafazakar çizgideki bölgelerde müzik dinlemek, nargile içmek ve kağıt oynamak gibi basit faaliyetler sıkı bir şekilde kontrol ediliyor, protestolar bastırılıyor ve gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyorlar ya da gözaltına alınıyorlar.

Eymen ez-Zevahiri
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre, Taliban Hareketi, Batılı ülkelerin Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurulması taleplerini görmezden geldi. El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'nin geçtiğimiz hafta Kabil'deki lüks bir mahallede yer alan evinde öldürülmesi, Taliban'ın radikal gruplarla bağlarını koparma taahhüdüne dair soruların artmasına neden oldu.

Para akışı
Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade’nin, Mart ayında, Eğitim Bakanlığı'nın kız liselerini yeniden açmasına son dakikada müdahale ederek iptal etmesi tüm dünyayı şaşırttı. Bazı analistler, Ahundzade’nin böyle yaparak Batı’nın taleplerine boyun eğmiyormuş gibi görünmek istediğini düşünüyorlar. Bu kararla birlikte uluslararası mali akışların yeniden sağlanması ümidi de ortadan kalktı. Bu durum, Kabil’deki Taliban yönetimi için de dahi eleştirilere yol açarken, bazı yetkililer kamuoyu önünde buna karşı olduklarını açıkladılar. Bu adımı Taliban hükümetinin üyeleriyle düzenli olarak görüşen yabancı diplomatların protestolarına rağmen hemen ardından gelen çok sayıda katı direktif izledi.

Taliban'ın iktidara dönüşünden bir yıl sonra
Afganistan'da Taliban Hareketi’nin bir yıl önce yeniden iktidara gelmesinden bu yana insan hakları, özellikle kadın hakları, ekonomik çöküş ve saldırılarla birlikte öne çıkan gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz:
1 - Taliban, ABD ve NATO güçlerinin geri çekilmeye başlamasından yararlanarak Mayıs ayında başlattığı yıldırım saldırısının ardından 15 Ağustos 2021’de herhangi bir direnişle karşılaşmadan Kabil'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı işgal etti.
Ülkeyi terk eden eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani, ‘Taliban'ın zaferini’ kabul etti ve ‘kan dökülmesini’ önlemek için ülkesinden ayrıldığını açıkladı. Washington, Afganistan Merkez Bankası'nın yaklaşık 9,5 milyar dolarlık fonlarını dondurdu. Dünya Bankası, nüfusunun yüzde 60'ını uluslararası yardımlara bağımlı olan ülkeye yaptığı yardımı askıya aldı.
Afgan ordusunun ve hükümetinin çöküşü, ABD ordusunun ve Afganistan’daki sivil müttefiklerinin geri çekilmesini hızlandırdı. Kabil Havalimanı, 26 Ağustos 2021’de DEAŞ’ın üstlendiği ve 100'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan bir saldırıya sahne oldu.
2 - ABD ordusu 30 Ağustos 2021’de Afganistan'dan tamamen çekildi. Böylece ülkedeki yirmi yıllık varlığı sona erdi.
3- Taliban 7-8 Eylül 2021’de Taliban’ın kurucusu Molla Ömer’e yakınlığıyla bilinen Molla Muhammed Hasan Ahund liderliğinde bakanlarını kendi saflarından atadığı bir hükümetin kurulduğunu duyurdu. Batılı ülkeler, ‘daha önce verilen sözlerin yerine getirilmediğini ve ülkedeki etnik ve dini çeşitliliği temsil etmediğini’ söyleyerek yeni hükümeti eleştirdiler. Ayrıca başta kadın hakları olmak üzere insan haklarına saygıyı, yardımların yeniden başlaması ve İslami çizgideki yeni rejimin tanınması konusundaki müzakerelerde bir ön koşul haline getirdi. Taliban ise kadınlara ciddi kısıtlamalar uyguladı.
4 - Taliban 23 Mart 2022 tarihinde kızlara yönelik eğitim kurumlarının yeniden açılmasından sadece birkaç saat sonra kapatıldığını duyurdu.
5- Taliban lideri, Mayıs ayı başlarında kadınların kamuya açık alanlarda yüzlerini tamamen kapatmalarını emretti. Ardından kadınlar devlet kurumlarındaki görevlerinden uzaklaştırıldı. Şehirlerinden dışarıya mahremsiz seyahat etmeleri engellendi.
6- Taliban yönetimi, 17 Mayıs 2022’de özellikle halka yönelik şiddet vakalarını izleyen bir organ olan İnsan Hakları Komisyonu'nun feshedildiğini duyurdu. Yüksek Seçim Komisyonu ve Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi de aynı kaderi paylaştı. Dini olmayan müziklerin çalınması, reklamlarda insan yüzlerinin kullanılması, başı açık kadınların yer aldığı filmlerin ya da dizilerin yayınlanması yasaklandı. Erkeklerin geleneksel kıyafetler giyip sakal bırakması  zorunlu hale getirildi. Bununlar gibi bir takım kısıtlamalar getiren bir dizi karar alındı.

Afganistan yardımlardan mahrum kaldı
Kendisi için hayati önem taşıyan uluslararası yardımlardan mahrum kalan Afganistan, hızla yükselen işsizlik oranıyla ciddi bir mali ve insani krize girdi. Birleşmiş Milletler'e (BM) verilerine göre ülke nüfusunun yarısından fazlası yani yaklaşık 24 milyon Afgan, gıda güvensizliği tehdidi altında.
7-BM 31 Mart’ta Afganistan’a bağış toplamak için uluslararası topluma en büyük çağrısını yaptıysa da ihtiyacı olan 4,4 milyar dolara ulaşamadı ve yalnızca 2,44 milyar dolar toplayabildi. Haziran ayı sonlarında ülkenin doğusunda meydana gelen, binden fazla kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yerinden edilmesine neden olan depremin ardından Washington ile Taliban arasında daha önce dondurulan fonların serbest bırakılmasıyla ilgili müzakereler yapıldı.
8-2021 yılının Ekim ayında Sünnilerin çoğunlukta olduğu ülkede uzun süredir zulüm gören Şiilere yönelik bir saldırı gerçekleşti. ABD güçlerinin geri çekilmesinden sonra en fazla ölüme yol açan terör saldırısında 60 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı Taliban'ın yıllardır mücadele ettiği DEAŞ/Horasan örgütü üstlendi.
9-2022 baharında, birçoğu DEAŞ/Horasan örgütü tarafından üstlenilen terör eylemlerinde onlarca insan hayatını kaybetti. Taliban, örgütü Afganistan'da mağlup ettiğini iddia etse de analistler radikal örgütün Afganistan’ın yeni yönetimi için başlıca güvenlik sorunu olmaya devam ettiğini düşünüyorlar.
10-ABD Başkanı Joe Biden, 1 Ağustos’ta ABD’nin El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'yi Kabil’de silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) öldürdüğünü duyurdu.

Kabil Havaalanı kaosun simgesi oldu
Kabil Havaalanı’nda durum, on binlerce Afganlı erkek, kadın ve çocuğun, 15 Ağustos 2021 tarihinde iktidarı ele geçiren Taliban Hareketi’nin ilerleyişinden kaçmak için bir umutla havaalanına akın etmesinden bir yıl sonra neredeyse normale döndü.
Büyük kalabalıklar günlerce, Taliban Hareketi, Afgan güçleri ve ABD Deniz Piyadeleri tarafından kurulan barikatları aşmaya çalıştı. Çoğu zaman püskürtülmeleri için üzerlerine ateş açıldı.
Ağustos ayının sonlarında Kabil Havaalanı’nın girişinde bir intihar bombacısının kendisini havaya uçurması sonucu 100'den fazla kişi hayatını kaybetti. Saldırının sorumluluğunu DEAŞ üstlendi. Bir yıl sonra, havaalanında bazı iç ve dış uçuşlar yapılmaya başlandı.
Ancak büyük yabancı havayollarının Kabil Havaalanı’na tam bir uçuş programı uygulamaları için büyük bir desteğe ihtiyaç var. Taliban yetkilileri, sahada bakım hizmetleri ve yolcular için güvenlik kontrolleri sağlamak üzere Abu Dabi merkezli bir şirketle anlaştı. Hava kontrolü ise Özbekistan ve Katar'dan uzmanlar tarafından eğitilmiş Afganlar tarafından sağlanıyor. Havaalanının tam olarak faaliyete geçmesi, ülke ekonomisinin canlanması için hayati bir önem taşıyor.



Trump, balo salonu inşa etmek için Beyaz Saray'ın bir kısmını yıkıyor

Başkan Trump'ın inşa etmek istediği balo salonu için yıkılan Beyaz Saray'ın bir kısmı (EPA)
Başkan Trump'ın inşa etmek istediği balo salonu için yıkılan Beyaz Saray'ın bir kısmı (EPA)
TT

Trump, balo salonu inşa etmek için Beyaz Saray'ın bir kısmını yıkıyor

Başkan Trump'ın inşa etmek istediği balo salonu için yıkılan Beyaz Saray'ın bir kısmı (EPA)
Başkan Trump'ın inşa etmek istediği balo salonu için yıkılan Beyaz Saray'ın bir kısmı (EPA)

Başkan Donald Trump'ın inşa etmek istediği balo salonu için dün Beyaz Saray'ın bir kısmında yıkım çalışmaları başladı. Bu, ünlü binada bir asırdan fazla süredir gerçekleştirilen en büyük inşaat projelerinden biri olarak nitelendiriliyor.

Trump, Truth Social sosyal platformunda yaptığı paylaşımda, “Beyaz Saray'da yeni, büyük ve muhteşem bir balo salonu inşa etmek için çalışmaların başladığını duyurmaktan memnuniyet duyuyorum” dedi. AFP muhabirleri, buldozerlerin başkanlık konutunun doğu kanadında bulunan bölümü yıkarken gördü.

Yeni balo salonu, 8 bin metrekareden fazla bir alanı kaplayacak ve 1000 kişiye kadar kapasiteye sahip olacak. Projenin maliyeti 250 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Trump'a göre, bu salon yabancı devlet başkanlarının onuruna düzenlenen büyük akşam yemekleri ve diğer önemli etkinlikler için kullanılacak. Projenin maketlerine göre, çok yüksek pencereleri olan devasa beyaz bina, genellikle First Lady'nin ofislerinin bulunduğu mevcut Doğu Kanadı'nın yerine inşa edilecek.

Trump dün, bu kanadın “tamamen yenilenmekte” olduğunu ve “çalışmalar tamamlandığında her zamankinden daha güzel olacağını” belirterek memnuniyetini dile getirdi. Cumhuriyetçi başkan, bu salonun inşaatının tamamen “cömert vatanseverler ve harika şirketler”, özellikle de Amerikalıların bağışlarıyla finanse edileceğini vurguladı.

Beyaz Saray, 1800 yılından beri Amerikan başkanlarının ikametgahı ve çalışma yeri olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci başkanı John Adams, burada ikamet eden ilk kişidir.


Birçok isim, tek gerçek: Savaş

Rusya ile Ukrayna arasında Donetsk bölgesinde devam eden çatışmaların ortasında, bir Rus ulusal kampında eğitim alan genç erkekler (Reuters)
Rusya ile Ukrayna arasında Donetsk bölgesinde devam eden çatışmaların ortasında, bir Rus ulusal kampında eğitim alan genç erkekler (Reuters)
TT

Birçok isim, tek gerçek: Savaş

Rusya ile Ukrayna arasında Donetsk bölgesinde devam eden çatışmaların ortasında, bir Rus ulusal kampında eğitim alan genç erkekler (Reuters)
Rusya ile Ukrayna arasında Donetsk bölgesinde devam eden çatışmaların ortasında, bir Rus ulusal kampında eğitim alan genç erkekler (Reuters)

Carl von Clausewitz'in dediği gibi, savaş başka araçlarla yapılan siyasetse ve savaşın doğası siyasi amaçlar için yapıldığı konusunda sabitse, o zaman savaşın tanımı ve özellikleri tamamen kullanılan araçlarla ve bu araçların kullanım şekliyle bağlantılıdır.

İnsanlık tarihi boyunca savaş, en kanlı toplumsal çatışma olmuştur. Savaşın da, savaş öncesinde veya sonrasında, zaferde veya yenilgide, kendi ritüelleri ve sembolleri vardır. Ancak kesin olan şey, bu ritüellerin ve sembollerin savaşa meşruiyet ve kutsallık kazandırmaya yardımcı olduğudur. Ayrıca, düşmanı yok etme sürecini kolaylaştırmak için düşmanın imajını çarpıtmayı da amaçlarlar.

xdfgt
Önlerinde ‘siber güvenlik’ ifadesi bulunan bilgisayar ve akıllı telefonların etkileyici çizimi... (Arşiv – Reuters)

Savaşlar genellikle birden fazla cephede yapılır. Kara, deniz, hava, uzay veya siber savaş olabilir. Kara savaşının zaferi belirleyen faktör olduğuna alışkınız. Ayrıca, savaşın tüm cephelerde birleştirilmesine de alışkınız. Örneğin, ABD genellikle hava gücüyle savaşlara başlar ve düşmanın ağırlık merkezlerini, özellikle komuta ve kontrol merkezlerini hedef alır. Ancak aynı zamanda, siber yeteneklerini kullanarak düşmanın dijital yeteneklerini felce uğratır.

Bazı strateji uzmanları, yapay zekânın savaş alanına girmesinin, eski savaş yöntemlerine meydan okuyan ve savaşın yürütülüşünde, özellikle de askeri doktrin olarak bilinen alanda radikal değişiklikler gerektiren, olağanüstü bir dönüştürücü güç olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle, özellikle süper güçler arasında, gelecekteki savaşlara askeri güçleri nasıl hazırlayacakları konusunda küresel bir kafa karışıklığı vardır. Bu savaşların bazı özellikleri, özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya resmen savaş ilan etmeyip savaşı ‘özel bir askerî harekât’ olarak nitelendirmesiyle, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında ortaya çıkmaya başladı. Bu bağlamda ABD de Rusya'dan farklı değildir. Tarihi boyunca ve kuruluşundan bu yana beş kez resmen savaş ilan etti. Ancak, savaş ilan etmeden de birçok sınırlı savaş yürüttü. Bunların en önemlileri şunlar: Kore Savaşı, Vietnam, Körfez Savaşı, Afganistan ve 2003'teki Irak Savaşı, Grenada, Kosova, Libya ve diğerleri gibi daha küçük askeri operasyonlar da cabası.

Belirli savaş türlerine verilen isimler neler?

1. Topyekûn savaş: Bu tür savaşlarda, bir ülke savaş ve zafer için, ya da en azından ulusal güvenliği korumak için tüm boyutlarda tüm kaynaklarını seferber eder. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı bu kategoriye girer. Topyekûn savaş, sınırlı araçlarla sınırlı siyasi hedefler elde etmeyi amaçlayan sınırlı savaşın tam tersidir.

2. Hibrit savaş: Bu tür savaşlarda, geleneksel savaş yöntemlerinin yanı sıra gerilla savaşı, terörizm ve siber savaş gibi geleneksel olmayan taktik ve yöntemler de aynı anda kullanılır. Bu tür savaş, düşmanın zayıflıklarına odaklanarak onların bilişsel durumlarını etkilemek ve moralini bozmak amacıyla yapılır. Bu tanım bizi bir sonraki kategoriye götürür. Bu kategori, bu tür savaşı uygulayanlar topyekûn veya sınırlı savaşa girmek istemediklerinde kullanılır.

3. Gri alan savaşı: Bu, gerçek savaş eşiğine ulaşmayan ve onu aşmayan bir savaş türüdür. Bu tür savaşlarda, belirli araçlar, inkâr edilebilirlik sağlayan ancak savaşa girmeyen bir şekilde kullanılır. Genellikle savaş, kırmızı çizgileri aşmadan stratejik kazanımlar elde etmeyi amaçlar. İttifak içindeki bazı kaynaklara göre, Rusya şu anda NATO'ya karşı bu tür bir savaş (hibrit + gri alanlar) yürütmektedir.

4. Algoritma savaşı: Yapay zekâ savaşa girdikten sonra, savaşın doğası kökten değişti. Bu tür savaşlarda, algoritmalar büyük miktarda veriyi analiz ederek savaşı hızlandırmak için kullanılır. İnsanlar bu savaşa hâlâ hâkim, özellikle de yapay zekânın insan bilinci ve zekâsına paralel veya ondan üstün hale geldiği sözde tekilliğe henüz ulaşmamış olması nedeniyle. Yapay zekâ, savaşta inisiyatifi elinde tutmak amacıyla karar verme sürecini hızlandırarak bu savaşa katkıda bulunur. Ayrıca savaş alanının dijitalleşmesine katkıda bulunur ve farklı silahların savaş güçlerini gerçek zamanlı bir ağ (Battlespace) içinde birbirine bağlar.

5. Vekil savaşı: Yapay zekadaki olağanüstü ilerlemelerin ardından, savaşın yeni özellikleri ve karakteristikleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunların en önemlisi, ‘vekil savaşı’ veya ajanlar tarafından yürütülen savaştır. Antik ve modern askeri tarih, insan vekilleri tarafından yürütülen savaş örnekleriyle doludur, ancak 21. yüzyılda insan ve makinelerin karışık ve melez bir şekilde yürütülen vekalet savaşları görülecektir.

Bu savaşta, veri toplayabilen, algılayabilen, analiz edebilen ve bunları bilgiye, karar almaya ve uygulamaya dönüştürebilen akıllı sistemler, insan unsuruna başvurmadan kullanılacaktır.

Son olarak, gerilla savaşı gibi kentsel savaşlardan bahsedebiliriz.

Kentsel savaş, düşmanın yoğunlaştığı kentsel ortamı kontrol etmeyi amaçlar. Geleneksel ordular için çok zor ve maliyetli olan bu tür savaşlarda, çatışmalar evden eve gerçekleşir. Bu tür savaşlarda, tanklar gibi geleneksel silahların önemi ve etkinliği azalır.

xscdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanlar, 20 Ekim 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi'nde, tünel ağının temsil ettiği dikey coğrafi derinlikle birlikte, şu anda bir şehir savaşı yaşanıyor. Gerilla savaşı, vur-kaç taktikleri, pusular ve diğer taktiklere dayanır ve amacı her zaman düşmanı mümkün olduğunca yıpratarak siyasi kararlarını değiştirmeye zorlamaktır. Bu nedenle, bu savaş aynı anda hem askeri hem de siyasi olmak üzere ikili bir nitelik taşır. 1985'ten 2000'e kadar, İsrail'in Güney Lübnan'dan çekildiği yıla kadar süren Hizbullah ile İsrail arasındaki savaş, tam anlamıyla bir gerilla savaşıydı.

*Bu analiz, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı


İsrailli bakan, Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi

Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
TT

İsrailli bakan, Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi

Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)

İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev, güvenlik kabinesinin yakın zamanda yaptığı bir toplantıda, Gazze'deki eski Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi ve "bazı sembollerin iade edilmemesi gerektiğini" savundu.

Regev, 2011 yılında ABD özel kuvvetleri tarafından öldürülen ve denize atılan El Kaide lideri Usame bin Ladin'e atıfta bulunarak, "Amerikalıların bin Ladin'e yaptığının aynısını bizim de yapmamız gerektiğini gördüm" dedi.

Regev, "Bu öneriyi kabineye sundum ve iade edilmemesi gereken semboller var" diye ekledi. Yedioth Ahronoth'a göre, Regev'in önerisinin İsrail güvenlik yetkilileri tarafından incelendiği düşünülüyor.

Sinvar, 16 Ekim 2024'te Gazze Savaşı sırasında İsrail ordusunun düzenlediği bir operasyon sırasında öldürüldü. Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde rutin bir devriye sırasında öldürüldü. 7 Ekim saldırılarından sonra İsrail tarafından en çok aranan kişiydi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Sinvar'ın cesedi diş kayıtları ve DNA testiyle teşhis edildi ve İsrailli yetkililer kısa süre sonra ölümünü doğruladı.

Şarm el-Şeyh görüşmeleri sırasında Hamas, yakın zamanda imzalanan esir değişimi ve ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak, Gazze'deki iki eski lideri Yahya ve Muhammed Sinvar kardeşlerin cenazelerinin İsrail'den teslim edilmesini talep etti. İsrail bu talebi reddetti.