Suriye: Esed rejimi akaryakıt kaçakçılığını önleyemiyor

Suriye’deki ekonomik çöküş ulaşım sektörünü felç ederken akaryakıt kaçakçılığını arttırdı

Şamlılar, toplu taşımada benzeri görülmemiş tıkanıklıktan mustarip (Independent Arabia)
Şamlılar, toplu taşımada benzeri görülmemiş tıkanıklıktan mustarip (Independent Arabia)
TT

Suriye: Esed rejimi akaryakıt kaçakçılığını önleyemiyor

Şamlılar, toplu taşımada benzeri görülmemiş tıkanıklıktan mustarip (Independent Arabia)
Şamlılar, toplu taşımada benzeri görülmemiş tıkanıklıktan mustarip (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem
Suriye, akaryakıt kaçakçılığını önlemek için toplu taşıma araçlarına GPS sistemi getirdi. Sistem, ödeneklerin en iyi şekilde harcandığından emin olmak üzere toplu taşıma araçlarının hareketlerini takip ediyor.
Suriye’deki Esed rejiminin kontrol ettiği bölgelere caydırıcı cezalar ve hükümet yetkililerinin sıkı takipleri, toplu taşıma otobüslerinde mazot kaçakçılığını kontrol altına almayı başaramadı. Öyle ki bazı sürücüler, ülkedeki yokluktan yararlanarak mazot kaçırıp kara borsada satıyor.
Şam yerel yönetimi, bu yolsuzlukla mücadele etmek için sonuç vermeyen birden fazla uygulama ortaya koyarken, son olarak ödeneklerin en iyi şekilde harcandığından emin olmak üzere toplu taşıma araçlarının hareketlerini izlemek için elektronik bir GPS izleme cihazı kurmaya dayalı yeni bir sistem tasarladı.

Yasadışı satış
İl Meclisi Yürütme Ofisi üyesi Mazen Dabbas, araç sahiplerini bu cihazın kurulumunu görmezden gelmesinin sonuçlarına karşı uyararak, kurallara uyulmaması durumunda tüm ödeneklerinin iptal edileceğini söyledi.
Suriye’deki ulaşım hareketi, petrol kuyularının hizmet dışı kalması ve gruplar tarafından kontrol edilmesinden sonra kaynakların tükenmesiyle ve daha çok İran ve Rusya gibi müttefik ülkelerden deniz sevkiyatı yoluyla ham petrol malzemeleri veya yakıt ithaline güvenilmesiyle ciddi bir krize tanık oldu. Ancak toplu taşıma araçları sahipleri, vatandaşlara hizmet vermeden bu malzemeleri daha yüksek fiyatlara satarak büyük karlar elde etmeye başladılar. Bu durum ise ilgili makamların tepkilerine neden oldu.
Öte yandan başkent Şam’daki yerel yönetim, yaygın ulaşım yolsuzluğunu sona erdirmek için sürücüler ağına, Ağustos ayının başından bu yana her birinin değeri yaklaşık 350 bin Suriye lirası (90 dolar) olan 100 cihazın kurulumunu zorunlu tuttu. Öyle ki çeşitli hatlarda çalışan sürücülerin, belirtilen sayıda transfer döngüsüne ulaşmaları gerekiyor. Aksi halde ise benzin istasyonlarından günlük ödeneklerini alamayacaklar.

İnsana karşı makine
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Şam’da yürürlüğe giren ve Halep ve Lazkiye gibi vilayetler tarafından da uyulan hükümet kararı, Suriye sokaklarından olumlu bir yanıt aldı.
Yapay zeka konusunda uzman Mühendis Raymon Abdul Ahad, bu cihazın uygulanabilir bir çözümü temsil edeceğini belirtti. Abdul Ahad, ilk sırada yer alan bir dizi Suriyeli şirketin, araçlarının performansının ve düzgün çalışmasının farkında olmak için bu cihazı kullanmaya başladığını söyledi.
Mühendis Raymon Abdul Ahad, “Belki de birkaç lüks araç sahibi, hırsızlık riskinden korunmak için bu cihazı sağlamaya çalışıyor. Bu cihazın kullanımının, onaylanmış ve yüksek kaliteli cihazların kurulması koşuluyla sonuçlanmasını bekliyorum. Böylece akaryakıt hırsızlıklarıyla mücadele etmek, aracın yerini ve rotasını belirlemek mümkün olacak. Doğru uygulandığı takdirde cihaz faydalara sahip” ifadelerini kullandı.

Toplu taşıma
Şam halkı, toplu taşımada benzeri görülmemiş bir tıkanıklık yaşıyor. Öyle ki yolcular, yer bulmak için bir veya iki saat bekliyor. Bir sürücü, “Yakıt ticareti yapmak kesinlikle yanlış. Ancak her geçen gün artan yüksek mazot ve gres yağı fiyatı ve onarım ücretlerinden sonra maruz kaldığımız aşırı yüksek fiyatların boyutu düşünülemez. Bazılarımız, petrol malzemelerini karaborsada yüksek bir fiyata satmaya başvurabilir” dedi.
Yasa dışı benzin ve mazot ticaretini durdurmadan faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarının sayısını sınırlamaya çalışan İçişleri ve Petrol Bakanlıklarına bağlı çeşitli izleme komiteleri var. Benzin ve mazot fiyatları, karaborsada litre fiyatı 7 bin Suriye lirasına (1,5 dolar) ulaşmış durumda.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.