Lübnan: İsrail'in Gazze saldırıları deniz sınırının belirlenmesi dosyasını geciktirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Lübnan: İsrail'in Gazze saldırıları deniz sınırının belirlenmesi dosyasını geciktirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Busaab, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların "ABD tarafından yürütülen Lübnan-İsrail deniz sınırının çizilmesi dosyasını geciktirdiğini" söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Busaab, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile bir araya geldi.
Busaab, başkent Beyrut'taki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında İsrail'in 5 Ağustos'ta Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırının sınır çizimi dosyasını geciktirdiğini dile getirdi.
Deniz sınırının belirlenmesi için açık zamanları olmadığını vurgulayan Busaab, istikrarın korunması için işlemlerin eylül ayından önce sona ermesi gerektiğini aktardı.
Lübnanlı yetkili, ülkesi ile İsrail arasındaki tartışmalı deniz sınırı konusunda arabuluculuk yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein'ın 2 Ağustos'ta Beyrut'tan ayrılarak İsrail'e gittiğini, henüz Lübnan'a dönmediğini hatırlattı.
Busaab, bu dosyanın takipçisi olduklarını ve Hochstein ile de bu konuda temaslarının sürdüğünü kaydetti.
İsrail Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Milletvekili Ram Ben Barak 1 Ağustos'ta, İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) yaptığı açıklamada, "Bir ilerleme var. Evet, topraklarımıza uzanan gaz sahalarıyla ilgili görüş ayrılıkları mevcut. Ancak bu çözülebilir bir anlaşmazlık" demişti.
İsrail merkezli Walla haber sitesinde 2 Ağustos'ta yer alan haberde de Hochstein'ın Lübnanlı yetkililerle iki günlük görüşmesinin ardından Lübnan'dan İsrail'e geldiği aktarılmıştı.
Lübnan'daki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah 9 Ağustos'ta, tartışmalı deniz sınırına ilişkin İsrail'in, Lübnan'ın önerisine vereceği yanıtı beklediklerini açıklamıştı.

ABD arabuluculuğunda dolaylı müzakereler
Lübnan ile İsrail arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometre olduğunu söylüyor.
İsrail ve Lübnan deniz sınırı anlaşmazlığının çözümü amacıyla Ekim 2020'de Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi ve ABD arabuluculuğunda dolaylı müzakereler başlamıştı.
Müzakereler, Mayıs 2021'deki beşinci turun ardından anlaşmaya varılmaksızın askıya alınmıştı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail ile 1 yıldır askıda olan müzakerelere yeniden başlanması için 14 Haziran'da, arabulucu konumundaki ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Hochstein ile bir araya gelmişti.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.