Bitcoin 2 ayın en yüksek seviyesine çıktı

Artan küresel risk iştahı kripto para piyasalarını da destekledi.

AA
AA
TT

Bitcoin 2 ayın en yüksek seviyesine çıktı

AA
AA

Kripto para birimi Bitcoin, ABD'de beklentilerin altında gelen enflasyon verilerinin ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası sıkılaşmasını yavaşlatacağına dair beklentilerle son 2 ayın en yüksek seviyesini gördü.
Dünyanın en büyük kripto para birimi, son 24 saatte yüzde 2'nin üzerinde değer kazanarak 24 bin 873 dolar seviyesine kadar yükseldi.
Bitcoin'in fiyatı, 13 Haziran'da kaydettiği 26 bin 857 dolardan bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Öne çıkan diğer kripto para birimlerinden Ethereum da 2 ayın zirvesine ulaştı. Ethereum'un fiyatı son 24 saatte yüzde 3'ün üzerinde yükselerek 1.931 dolara tırmandı.
Küresel hisse senedi piyasalarındaki pozitif seyre paralel olarak kripto para piyasalarında da yükseliş kaydedildi.
ABD'de beklentilerin altında gelen enflasyon verilerinin ardından artan küresel risk iştahı, kripto para piyasalarını da destekledi.
Ülkede dün açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 8,5 artmıştı.
Bugün açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de temmuzda beklentilerin aksine aylık yüzde 0,5 azalırken, yıllık yüzde 9,8 ile beklenenden az artış kaydetti.
Analistler, beklentilerin altında gelen enflasyon verileri sonrası ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ultra şahin para politikalarında gevşemeye gideceği beklentisinin arttığını belirtti.



Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
TT

Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in nadir toprak metalleri ve elementlerin ABD'ye ihracatına izin verdiğini söyledi. Bu adım, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilimi azaltacak.

Bir gazeteci, başkanlık uçağında Trump'a Şi'nin bunu kabul edip etmediğini sorduğunda, Trump “Evet, kabul etti” diye cevap verdi.

Trump'ın bu yorumu, haftalardır bu konuda artan ticari gerilimi çözmek amacıyla Şi Cinping ile yaptığı nadir telefon görüşmesinden bir gün sonra geldi.

Trump, o dönemde görüşmelerin “oldukça olumlu sonuçlandığını” belirterek, “nadir metal ürünlerinin akışkanlığıı konusunda hiçbir şüphe olmaması gerektiğini” belirtti.

Bu konudaki gerginliğin azaldığına dair bir başka işaret olarak, Çin, konuyla ilgili iki kaynağa göre, en büyük üç Amerikan otomobil üreticisinin nadir metal tedarikçilerine geçici ihracat lisansları verdi.

ABD başkanının üst düzey yardımcıları, pazartesi günü Londra'da Çinli meslektaşlarıyla bir araya gelerek görüşmeleri sürdürecek.

Trump dün gazetecilere yaptığı açıklamada, “Çin anlaşmasında büyük ilerleme kaydettik” dedi.

İki ülke, 12 Mayıs'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde, Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana birbirlerine uyguladıkları gümrük vergilerinin çoğunu 90 gün süreyle kaldırmak üzere anlaşmaya vardı. Bu haberin ardından ticaretin bozulmasından endişe duyan finans piyasaları canlandı. Ancak Çin'in nisan ayında nadir toprak elementlerinin ihracatını askıya alma kararı, dünya çapında otomobil üreticileri, bilgisayar çipi üreticileri ve askeri müteahhitlerin ihtiyaç duyduğu tedarikleri kesintiye uğratmaya devam etti.

Trump, Çin'i Cenevre Anlaşması'nı ihlal etmekle suçladı ve çip tasarım programları ile Çin'e yapılan diğer sevkiyatlara kısıtlamalar getirilmesini emretti. Pekin bu iddiayı reddetti ve karşı önlemler alacağı tehdidinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre nadir metaller ve diğer temel elementler Çin için bir güç kaynağıdır ve şirketlerin metalden üretilen ürünleri üretememesi nedeniyle ekonomik büyüme yavaşlarsa Trump iç siyasi baskıya maruz kalabilir.

Trump, ocak ayında Beyaz Saray'a döndüğünden beri ticaret ortaklarını bir dizi cezai önlem uygulamakla tehdit etti, ardından bazılarını son anda iptal etti. Bu tutarsız yaklaşım, dünya liderlerini şaşırttı ve şirket yöneticilerini endişeye sevk etti.