Nükleer anlaşmayı canlandırmak için AB’nin İran'a teklif ettiği tavizler!

İran ve Avrupa Birliği temsilcileri, Viyana'da nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik düzenlenen ortak komite toplantısına katıldılar. (AFP)
İran ve Avrupa Birliği temsilcileri, Viyana'da nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik düzenlenen ortak komite toplantısına katıldılar. (AFP)
TT

Nükleer anlaşmayı canlandırmak için AB’nin İran'a teklif ettiği tavizler!

İran ve Avrupa Birliği temsilcileri, Viyana'da nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik düzenlenen ortak komite toplantısına katıldılar. (AFP)
İran ve Avrupa Birliği temsilcileri, Viyana'da nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik düzenlenen ortak komite toplantısına katıldılar. (AFP)

Avrupa Birliği (AB) diplomatları, İran'la yürütülen nükleer anlaşma müzakerelerindeki çıkmazı aşmaya yönelik, Tahran'a geçmişteki nükleer faaliyetlerine ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) soruşturmasını hızla sona erdirmeyi amaçlayan önemli yeni tavizler önerdi.
Wall Street Journal’ın haberine göre yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer programlarını sınırlandıran 2015 nükleer anlaşmasını yeniden sağlamak için 16 aydır süren görüşmelerde temel sorun, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) 2019'da İran'da bulunan beyan edilmemiş nükleer maddelere yönelik soruşturmasıydı.
İran geçtiğimiz mart ayından bu yana soruşturmanın sona ermesi için lobi faaliyetleri gerçekleştiriyor. ABD'li ve Avrupalı ​​yetkililer, nükleer anlaşmayla herhangi bir ilgisi olmadığını söyledikleri bağımsız gözlemci UAEA tarafından yürütülen soruşturmayı müzakere etmeyeceklerini bnildirdiler.
Wall Street Journal tarafından AB tarafından sunulan taslak metinde, İran'ın anlaşma yürürlüğe girmeden önce UAEA'nın endişelerini ele almayı kabul ettiği ve İran'ın ajansın sorularını "açıklığa kavuşturmak amacıyla" yanıtlamasının beklendiği belirtildi.
Taslakta, İran'ın iş birliği yapması halinde ABD ve müzakerelerin diğer taraflarını UAEA konseyini soruşturmayı kapatmaya çağıracağı ifade ediliyor.
Müzakerelere başkanlık eden ve anlaşmanın hazırlanmasından sorumlu olan AB ekibi, bunun nükleer anlaşmayı canlandırmak için sunacağı nihai metin olduğunu aktardı.
Anlaşmanın tarafları olan ABD, İran, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin, önerilen metni kabul ederse bu durum UAEA’yı Tahran'ın iş birliğini değerlendirmesinde büyük ölçüde uygulanan anlaşma ile zor bir duruma sokacak.
UAEA Sözcüsü konuyla ilgili bir yorum yapmadı. UAEA Başkanı Rafael Grossi, İran nükleer maddenin nereden geldiğini ve şimdi nerede olduğunu cevaplayana kadar soruşturmayı bırakmama sözü verdi.
AB ve ABD’li diplomatlar geçtiğimiz pazartesi günü müzakerelerin artık sona erdiğini söylediler. Konu hakkında bilgi sahibi iki kaynak, AB'nin İran'a ve diğer taraflara metne 15 Ağustos'a kadar olumlu ya da olumsuz yanıt istediğini söylediğini doğruladı.
Bir dışişleri bakanlığı sözcüsü, “Avrupa Birliği tarafından önerilen nihai metni dikkatle inceliyoruz ve yanıtımızı istendiği gibi vereceğiz” dedi.
Üst düzey bir ABD'li yetkili, Washington'ın UAEA soruşturmasını çözmek istediğini açıkça vurguladığı açıklamasında şunları söyledi:
“Bunun gerçekleşmesinin tek yolu İran'ın ajansa ihtiyaç duyduğu bilgiyi sağlamasıdır. Bu, ister bir anlayış metninde isterse başka bir yerde ifade edilsin, bizim konumuz.”
İranlı yetkililer önceki gün metni gözden geçirmeye başladıklarını belirtirken son günlerde anlaşmanın kaderini belirsiz bırakarak daha fazla müzakereye ihtiyaç duyulabileceğini vurguladılar.
AB, nükleer anlaşma metnine güvenlik önlemleri konusunda bir uzlaşıyı dahil etme önerisi hazırlarken konuya dair bilgi sahibi kaynaklara göre bu ABD ve anlaşmanın üç Avrupa tarafının (Fransa, Almanya ve İngiltere) bilgisi dahilinde gerçekleşti.
Joe Biden ekibi, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin 2018'de anlaşmadan çekilmesinin ardından 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmayı önemli bir dış politika hedefi olarak belirledi. İran, ABD’nin anlaşmadan çekilmesiyle anlaşmadaki yükümlülüklerini ihlal etmeye başlamıştı.
AB Sözcüsü sürece ilişkin şunları söyledi:
“Viyana'daki son görüşmelerden sonra katılımcı taraflara sunulan metin, bu tür diplomatik operasyonların olağan gizliliğine uygun. İlgili taraflar halihazırda bunu düşünüyor. Medyadaki tartışmaları değil.”
UAEA’nın İran'a yönelik soruşturmasının amacı, anlaşmaya taraf ülkelerdeki nükleer malzemelerin askeri amaçlarla yönlendirilmemesini sağlamak.
UAEA ve Batı ülkeleri, Tahran'ı erteleme ve yanıltıcı cevaplar vermekle suçladı. ABD ve Avrupalı ​​müttefikleri geçtiğimiz haziran ayında UAEA yönetim kuruluna, Tahran'ı soruşturmada iş birliği yapmaya çağıran bir karar konusunda destek verdiler.
Bu, uzun süredir nükleer silah programına sahip olduğunu inkar eden İran için oldukça hassas bir konu. Birçok Batılı yetkili, beyan edilmeyen malzemenin İran'ın en az 2003 yılına kadar devam uzanan nükleer silah programına dayandığına inanıyor.
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliği yapmazsa, ajans soruşturmayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) gönderebilir. Bu adım, UAEA’nın sorularına yanıt vermesi halinde İran’a önemli bir cevap olacak. Tahran'ın soruşturmanın arkasında ABD ve Avrupa güçlerinin olduğu iddiaları ve bunu Tahran'a karşı kullanmaya çalıştığı yönündeki tekrarlanan iddialarına bir yanıt niteliği taşıyacak.
Süreci yakından takip eden Batılı yetkililere göre bahsi geçen taviz büyük ölçüde Avrupa Birliği tarafından sağlandı. ABD'li ve Avrupalı ​​yetkililer, metni pazartesi günü dağıtılana kadar görmediler. Ancak bazıları bunun koruyucu bir dil içereceğinin farkında.
İran'ın UAEA’ya yönelik talebi, geçtiğimiz haftalarda Washington'ın nükleer anlaşmayı canlandırmak için Devrim Muhafızları’nı terör yaptırımları listelerinden çıkarmayı tartışma dışı bırakmasıyla temel sorun haline geldi.
Ancak Biden bu meselenin, anlaşma ile ilgili aylarca sürecek bir soğukluğa yol açmayacağı sözü verdi.



NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
TT

NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)

Yeni bir rapor, bazı İsrailli askeri yetkililerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geniş çaplı bir kıtlığın eşiğinde olduğunu ve yardım sevkiyatı haftalar içinde yeniden başlamazsa bunun sona ermeyeceğini gizlice itiraf ettiklerini ortaya çıkardı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunurken, İsrail aylardır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın sivil halkın yaşamı için önemli bir tehdit oluşturmadığı konusunda ısrar ediyordu.

erfgthy
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım kuruluşunun aşevinden sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten (NYT) aktardığına göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç İsrailli askeri yetkili, Gazze'deki insani durumu izleyen İsrailli askeri yetkililerin son günlerde komutanlarını, ablukanın hızla kaldırılmaması halinde Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde günlük asgari beslenme ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stokunun tükenebileceği konusunda uyardığını belirtti.

İnsani yardımın dağıtılması zaman aldığından, yetkililer yardımın açlığı önleyecek kadar hızlı ulaştırılmasını sağlamak için acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

dfvgbh
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'ndeki açlık krizinin İsrail güvenlik kurumlarının bir kısmı tarafından kabul edilmesi, İsrail'in Gazze'deki savaşın kapsamını önemli ölçüde genişletme sözü verdiği bir döneme denk geldi. İsrail, Hamas kalan tüm esirleri serbest bırakana kadar Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeyeceğini belirtti.

İsrail Hamas'ı yardımları çalmakla suçluyor, Hamas ise bunu reddediyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınların çoğu kapandı, onlarca hayır kurumunun aşevi yemek çıkarmayı durdurdu ve yardım dağıtan ve sevkiyatları koordine eden Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

Küresel bir açlık izleme sistemi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması tarafından yapılan son değerlendirme, Gazze Şeridi'nde yarım milyon insanın açlık riski altında olduğunu ortaya koydu.