Didier Drogba’ya selam olsun!

“Tehlike büyüdüğünde kurtuluş olanağı da büyür”

Futbolcu Didier Drogba, Fildişi Sahili halkının iç savaşı sonlandırmasını istedi. (AFP)
Futbolcu Didier Drogba, Fildişi Sahili halkının iç savaşı sonlandırmasını istedi. (AFP)
TT

Didier Drogba’ya selam olsun!

Futbolcu Didier Drogba, Fildişi Sahili halkının iç savaşı sonlandırmasını istedi. (AFP)
Futbolcu Didier Drogba, Fildişi Sahili halkının iç savaşı sonlandırmasını istedi. (AFP)

Ahmed el-Fituri   
Bu sıcak yazın çoğunu uzun bir aradan sonra doğduğum şehir Bingazi'de geçirdim. Zamanımın önemli bir kısmı televizyon karşısında geçiyordu ve haber bültenleri de yangınlarla doluydu. Trablus sokaklarında havan topları patlıyor, Avrupa’da ormanlar adeta savaşın ateşi yayılmışçasına yangınlarla kavruluyordu. Asya’da, Irak’ta ve Kuveyt’te havalar hiç olmadığı kadar ısınmış, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan adasını ziyareti harareti daha da yükseltmişti. Çin eşi görülmemiş askeri tatbikatlar düzenleyince, Tayvan da olası bir saldırıyı püskürtmeyi simüle eden askeri tatbikatlar gerçekleştirdi.  
Bu bunaltıcı yaz, yüksek hararetli haber bültenleriyle uyumluluk arz ediyor. Bu haberlerden biri de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'in panik içinde dünyanın uçurumun eşiğinde olduğu konusundaki uyarısıdır. Dehşetengiz bir nükleer savaşın başlaması bir tuşa dokunulmasına bakar. Dünyadaki mevcut ortam buna uygun görünüyor. Panik içinde olan sadece Guterres değil, küresel bir gıda kıtlığı konusunda uyaranlar da var. Bazılarına göre Avrupa Kıtası bir ‘üçüncü dünya savaşı’ senaryosu yazıyor ve yönetmen olarak Putin adeta bir Hitchcock filminin son dokunuşlarını yapıyor. Pelosi’nin boşluğa bir adım atmasının ardından, yönetmen dahil kimse filmin nasıl biteceğini bilemiyor.  
Bu sıcak yaz, daha önce hiç olmadığı kadar şiddetli savaş senaryolarını akla düşürüyor. Ukrayna'da olanlar, korkunç bir filmin ön senaryosundan başka bir şey değil ve bir çıkış yolu görünmüyor. Ukraynalılar ve Ruslar, Ukrayna’daki nükleer santralin hedef alınmasıyla ilgili birbirini suçluyor. Guterres’in uyardığı gibi; her an kontrol kaybedilebilir ve bir kaza süsüyle felaket yaşanabilir.  
Doğrusu bu yaz hiç olmadığı kadar dehşete kapıldım ve kendi kendime şunu dedim; savaş bu kadar basit bir şekilde mümkünse barış da mümkün değil midir? Bunun üzerine ‘insanlık hafızasında’ (internet) bir gezintiye çıktım. Bir baktım ülkelerinin dünya kupasına katılma hakkını elde etmesini kutlayan takım arkadaşlarıyla çevrili Fildişi Sahilli Didier Yves Drogba, bu fırsatı değerlendiriyor ve samimi bir konuşma yapıyor. Drogba konuşmasında şunları söylüyor:
“Fildişi Sahili’nden bayanlar ve baylar; ülkenin kuzeyinden, güneyinden, merkezinden ve batısından herkese sesleniyorum. Bugün ülke olarak bir arada olup ortak bir amaç uğruna çalışabileceğimizi gösterdik. Kutlamaların bütün ülkeyi birleştireceğine söz vermiştik. Bugün dizlerimizin üstünde size yalvarıyoruz.”
Ardından Drogba ile birlikte tüm takım arkadaşları da diz çökerek üç kere “Affedin” dediler. Drogba şunları söyledi:
“Bu kadar çok zenginliğe sahip bir ülke savaşmamalı. Yalvarıyoruz, silahlarınızı bırakın ve demokratik seçimleri yapın. Her şey çok daha iyi olacak. Lütfen, sevinmek istiyoruz. Ateş etmeyi bırakın...” 
Didier Drogba'nın 2006 Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandıktan sonra Fildişi Sahili vatandaşlarını savaşı durdurmaya çağıran konuşmasının etkisi, sadece bir anlık değildi, Drogba en iyi bildiği şey, yani futbol ile ‘iç savaşı durdurmak’ için ciddi bir çaba sarf etti. Bu konuşmanın ardından Fildişi Sahili’nde halen iç savaşın zaman zaman yansımaları olmuyor değildi ama bu forvet oyuncusu, ihtilafı sonlandırmak için, Afrika Kupası çerçevesinde Fildişi Sahili ve Madagaskar arasında yapılacak maçın, ülkenin güneyi yerine isyancılarla özleştirilen kuzey tarafında oynanmasını önerdi.
Bu görüntüler gönlüme bir serinlik ve ferahlık verdi. Savaşlar nasıl ki küçük ve bazen görünmez bir kıvılcım tarafından başlayabilirse, yaz sıcaklarında da barış meltemleri esebilir. Bir futbolcu olan Didier Drogba ne ilk ne de son barış elçisi olacaktır. Barışın tesis edilmesi için herkesin elinden geleni yapması gerekir.

Peki, nasıl? 
Alman şair Friedrich Hölderlin, “Tehlike büyüdüğünde kurtuluş olanağı da büyür” diye bir söz söylemiş. Bu sözden hareketle, tehlikenin artması ve savaşın hız kazanmasının barışa işaret ettiğini söyleyebiliriz. Örneğin bu kavurucu yaz mevsiminde, haberlerde Odessa’dan tahıl yüklü gemilerin hareket ettiğine dair bilgiler de yer aldı. Enerji fiyatlarının düşeceğine dair emareler var. Tüm bunlar kurtuluşun mümkün olduğuna işaret ediyor. 

*Bu yazı Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrildi.



Nijerya, ülkenin kuzeybatısında geçen hafta kaçırılan 24 kız öğrencinin kurtarıldığını duyurdu

Nijeryalı polis memurları... 24 Kasım 2025 (Reuters)
Nijeryalı polis memurları... 24 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Nijerya, ülkenin kuzeybatısında geçen hafta kaçırılan 24 kız öğrencinin kurtarıldığını duyurdu

Nijeryalı polis memurları... 24 Kasım 2025 (Reuters)
Nijeryalı polis memurları... 24 Kasım 2025 (Reuters)

Nijerya Devlet Başkanı dün yaptığı açıklamada, geçen hafta Nijerya'nın kuzeybatısındaki Kebbi'de bir okuldan silahlı saldırganlar tarafından kaçırılan 24 kız öğrencinin tamamının kurtarıldığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre kızlar 17 Kasım'da kaçırılmıştı. Polis başlangıçta 25 öğrencinin kaçırıldığını bildirmişti, ancak dün yayınlanan açıklamada, Başkan Bola Tinubu'nun 24 öğrencinin tamamının kurtarıldığını söylediği aktarıldı. Kurtarma operasyonuna ilişkin herhangi bir ayrıntı paylaşılmadı.

Açıklamada, Tinubu'nun "24 kızın tamamının bulunmasından dolayı rahatladım. Şimdi, daha fazla kaçırılmayı önlemek için savunmasız bölgelere acilen daha fazla asker göndermeliyiz." dediği aktarıldı.

Kebbi'deki saldırı, Nijerya'da son zamanlarda yaşanan toplu kaçırılma olaylarının bir devamıydı.


Burhan: Trump'ın danışmanı en kötü çözümü sundu

Ordu personeli, 21 Mart 2025'te Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı geri aldıktan sonra kutlama yapıyor (AP)
Ordu personeli, 21 Mart 2025'te Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı geri aldıktan sonra kutlama yapıyor (AP)
TT

Burhan: Trump'ın danışmanı en kötü çözümü sundu

Ordu personeli, 21 Mart 2025'te Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı geri aldıktan sonra kutlama yapıyor (AP)
Ordu personeli, 21 Mart 2025'te Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı geri aldıktan sonra kutlama yapıyor (AP)

Sudan Ordusu Başkomutanı Orgeneral Abdülfettah el-Burhan, Hızlı Destek Kuvvetleri'ni (HDK) koruyacak veya hükümetteki ortaklığa geri getirecek herhangi bir anlaşmayı reddettiğini açıklayarak, ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika İşleri Danışmanı Massad Boulos'a, taraflı olduğu gerekçesiyle sert bir saldırı yöneltti. Ayrıca, Boulos'un Sudan'daki krizi çözmek için bir yol haritası olarak sunduğu "Uluslararası Dörtlü" girişimine de güvenmediğini ifade etti.

El-Burhan, Amerikalı danışmanı "barışın önünde bir engel" olarak nitelendirerek, "Sanki bize çözümler dayatmak istiyormuş gibi davranıyor. Bize sunduğu belge en kötü belgedir çünkü silahlı kuvvetlerin varlığını ortadan kaldırıyor, güvenlik güçlerinin dağıtılmasını talep ediyor ve HDK'nin mevzilerini ve varlığını koruyor" dedi. El-Burhan, Boulos'un sunduğu "Dörtlü" yol haritasını kesin bir dille reddettiğini açıklayarak, ona doğrudan hitap etti: "Bu belgeniz kabul edilemez; ne burada ne de orada."

El-Burhan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a, ABD Başkanı Trump ile Sudan'daki savaşın sona erdirilmesinin önemi hakkında görüşme girişiminden dolayı teşekkür ederek, Veliaht Prens'in bu hamlesinin Başkan Trump için Sudan'ın gerçek resmini netleştirdiğini söyledi.

Burhan, buna cevaben BAE'nin Dörtlü'ye katılımını eleştirerek, HDK’yı desteklemekle suçladı ve Dörtlü'deki varlığının gayri meşru olduğunu belirtti. BAE ise Burhan'ı ateşkes önerisini reddettiği için eleştirerek karşılık verdi. Uluslararası İşbirliği Devlet Bakanı Riem el Haşimi, "General Burhan bir kez daha barış girişimlerini reddediyor... Ateşkesi sürekli reddetmesi, onun engelleyici tavrını ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.


Boko Haram’ın Nijerya'nın kuzeyindeki bir köyde evleri yakması askeri müdahaleye yol açtı

Boko Haram militanlarının saldırdığı köyde askerler devriye geziyor (Arşiv- Yerel Medya)
Boko Haram militanlarının saldırdığı köyde askerler devriye geziyor (Arşiv- Yerel Medya)
TT

Boko Haram’ın Nijerya'nın kuzeyindeki bir köyde evleri yakması askeri müdahaleye yol açtı

Boko Haram militanlarının saldırdığı köyde askerler devriye geziyor (Arşiv- Yerel Medya)
Boko Haram militanlarının saldırdığı köyde askerler devriye geziyor (Arşiv- Yerel Medya)

Cumartesi gecesi, Boko Haram militanları Nijerya'nın kuzeydoğusundaki bir köyü ele geçirerek, birkaç ev ve aracı ateşe verdi. Takviye ordu birliklerinin gelmesi üzerine yakındaki ormanlara çekildi. Yerel gazeteler, güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre operasyona katılan ordu birliklerinin militanları başarıyla püskürttüğü ve Borno Eyaleti'nin Magumeri bölgesindeki köyden çekilmeye zorladığı bildirildi.

Güvenlik sağlayan polis memurları, 18 Kasım'da Nijerya'nın Kwara Eyaleti'ne bağlı Iroko kasabasında silahlı kişiler tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen ve kaçırılanlar için düzenlenen pazar ayini sırasında Christ the Apostle Kilisesi'nin dışında nöbet tutuyor- 23 Kasım 2025 (Reuters)Güvenlik sağlayan polis memurları, 18 Kasım'da Nijerya'nın Kwara Eyaleti'ne bağlı Iroko kasabasında silahlı kişiler tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen ve kaçırılanlar için düzenlenen pazar ayini sırasında Christ the Apostle Kilisesi'nin dışında nöbet tutuyor- 23 Kasım 2025 (Reuters)

Karanlıkta Saldırı

Kaynaklar, "Boko Haram militanlarının cumartesi gecesi geç saatlerde köye baskın düzenleyerek, birkaç evi ateşe verdiğini ve Sivil Savunma Kuvvetleri'ne ait bir araç da dahil olmak üzere araçları tahrip ettiğini" bildirdi. Magumeri Yerel Meclisi Başkanı Abubakar Abdulkadir Yaro, saldırıyı ve bazı ev ve araçların yakıldığını doğrulayarak, "teröristlerin karanlıktan istifade ederek kasabaya sızdığını" ve saldırının "kasaba halkı uyurken" ani ve beklenmedik bir şekilde gerçekleştiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın yerel gazetelerden aktardığı açıklamada yerel yetkili, "Teröristlerin, kuşatma altına alındıktan sonra saat 03:00 civarında kasabadan kaçtıklarını ifade etti. Maalesef, evleri ve diğer mülkleri yaktılar, ancak herhangi bir can kaybı bildirilmedi" dedi.

Şöyle devam etti: "Kahraman askerlerimiz, sivil güçler, balıkçılar ve gönüllülerle birlikte acil yardım çağrılarına yanıt verdi ve saldırıyı tamamen püskürtmeyi başardı." Yetkili, "Güvenlik kurumları arasındaki koordinasyonu" övdü ve "kasabada durumun yavaş yavaş normale döndüğünü" vurguladı.

Terörün Tırmanışı

Bu saldırı, Boko Haram ve DEAŞ Batı Afrika Bölgesi'nin Borno Eyaleti'nin çeşitli bölgelerindeki askeri ve sivil tesisleri hedef alan yeni bir operasyon dalgasının parçası olarak gerçekleşti. Son haftalarda Nijerya ordusu, Bama ve Damboa bölgelerinde temizlik operasyonlarına liderlik ederken, iki saha komutanını kaybetti.Nijerya'nın Nijer Eyaleti'ndeki Babiri kentinde bulunan St. Mary's Katolik Okulu'nun müdürü ve çocukların velileri, 21 Kasım 2025'te 300'den fazla çocuk ve personelin kaçırıldığı bildirildi (Reuters)Nijerya'nın Nijer Eyaleti'ndeki Babiri kentinde bulunan St. Mary's Katolik Okulu'nun müdürü ve çocukların velileri, 21 Kasım 2025'te 300'den fazla çocuk ve personelin kaçırıldığı bildirildi (Reuters)

Ancak, geçen hafta üst düzey ordu ve hava kuvvetleri komutanlarının cephe hatlarına yaptığı saha ziyaretlerinin ardından, terörle mücadele çabalarını güçlendirmek için yeni askeri stratejilerin benimsendiği bildirildi.

Ülkenin kuzeydoğusunda konuşlandırılan askerler, yerel toplulukları koruma konusundaki kararlılıklarını yinelerken, askeri liderler, 2009'dan beri Kuzey Nijerya'yı etkileyen terörizme karşı kazanımlar elde etmek için askerlerin durumlarında sürekli destek ve iyileştirme sağlanması gerektiğini vurguladılar.

Uluslararası endişe

Sahel bölgesindeki güvenlik durumu ve Batı Afrika ülkelerine yayılması nedeniyle, BM Güvenlik Konseyi cuma günü terör örgütlerinin güçlü yükselişinin neden olduğu bölgedeki zorlu güvenlik durumunu görüştü.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Komisyonu Başkanı Ömer Aliou Toure, Güvenlik Konseyi toplantısında, Afrika ülkelerinin terörle mücadele planları hakkında detaylı bir sunum yaptı. Toure, terör örgütlerinin Atlantik Okyanusu'nda Gine Körfezi'ne kıyısı olan Batı Afrika ülkelerine doğru genişlemesine atıfta bulunarak, "Terörizm, tüm Sahel ve kıyı devletleri için varoluşsal bir tehdit haline geldi" ifadelerini kullandı.

Muhafazakar Parti, terörist grupların "ulusal ekonomileri zayıflatmak ve sivillerin acısını artırmak amacıyla yakıt tedarikini ve ticari ulaşım hatlarını aksatarak giderek artan bir şekilde ekonomik savaşa giriştiğini" kaydetti.

 Nijerya'nın Nijer Eyaleti'ndeki Babiri kentinde bulunan St. Mary's Katolik Okulu'nun müdürü ve çocukların velileri, 21 Kasım 2025'te 300'den fazla çocuk ve personelin kaçırıldığı bildirildi (Reuters)Nijerya'nın Nijer Eyaleti'ndeki Babiri kentinde bulunan St. Mary's Katolik Okulu'nun müdürü ve çocukların velileri, 21 Kasım 2025'te 300'den fazla çocuk ve personelin kaçırıldığı bildirildi (Reuters)

Afrika Yaklaşımı

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Komisyonu Başkanı, sunumunda ECOWAS'ın "askeri ve askeri olmayan çabalarını" özetledi ve "Komisyonun yaklaşımının, güçlü güvenlik müdahaleleri ve toplum temelli önleyici stratejilerin bir kombinasyonuna dayandığını" açıkladı.

Batı Afrika ülkelerinin, "terörist operasyonların artışı ve karmaşıklığıyla mücadele etmek ve bölgesel düzeyde güvenlik müdahalelerini koordine etmek için gerekli bir araç olan yedek kuvvetlerinin harekete geçirilmesini hızlandırmak" için çalıştıklarını vurguladı.

Askeri olmayan çabalara ilişkin Touré, Batı Afrika ülkelerinin önceliklerinin "üye ülkeler arasında güveni güçlendirmek, Mali, Burkina Faso ve Nijer ile siyasi diyaloğu ilerletmek, istikrar girişimlerini desteklemek, aşırıcılığı besleyen sosyoekonomik faktörleri iyileştirmek, aşırıcı söylemlere karşı koymak ve terörist grupları destekleyen finansal ve lojistik ağları bozmak" olduğunu açıkladı.