Zelenskiy, Rus ajanlarının devlet organlarına sızmalarından korkuyor

Önde gelen devlet yetkililerin görevden alınması, ulusal kenetlenmeye ilişkin soruları gündeme getirdi

Zelenskiy, Rus ajanlarının devlet organlarına sızmalarından korkuyor
TT

Zelenskiy, Rus ajanlarının devlet organlarına sızmalarından korkuyor

Zelenskiy, Rus ajanlarının devlet organlarına sızmalarından korkuyor

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, perşembe akşamı yaptığı açıklamada, hükümet yetkililerine Rusya'ya karşı savaştaki taktiklere ilişkin açıklama yapmaktan vazgeçme çağrısında bulundu.
Zelenskiy, Rus işgaline karşı mücadelede karşılaştığı bazı iç sorunlara değinerek asıl amacın, bir yandan ülke içi ulusal kenetlenmeyi diri tutmak, diğer yandan savaşın seyrine dair bilgi kirliliği ve karışıklığını önlemek olduğunu belirtti.
Öte yandan, devlet organları içinde, özellikle ülkenin ayrılıkçı bölgelerde Moskova'ya sadık bir grubun varlığı Ukrayna yönetimini endişeye sevk ediyor. Kırım'daki askeri bir üssün içinde meydana gelen patlamaların sorumluluğunu üstlenmeyen Zelenskiy’nin Ukraynalı bazı askeri personelin patlamaların niteliği ve Rus kayıplarının boyutuyla ilgili açıklamalarını ‘sorumsuzluk’ olarak nitelendirmesi çok doğal. Çünkü askeri personelin siyasilerin açıklamak istemediği verileri açıklaması, bir tür iç çekişmenin varlığına veya Ukrayna yönetiminin bazı çevrelerce kasıtlı olarak zor durumda bırakılmaya çalışıldığına işaret eder.
Zelenskiy yaptığı açıklamada, “Manşetlere çıkmak için bunu yapıyorsanız, bu apaçık bir sorumsuzluktur. Ukrayna için zafer istiyorsanız, bu başka bir şey. Ülkemizin savunma veya karşı saldırı planları hakkında söylediğiniz her sözde sorumluluğunuzun farkında olmalısınız” dedi.
Söz konusu açıklamalar öncesi bazı gelişmeler yaşanmıştı. Başsavcı İrina Venediktova ve Ukrayna İstihbarat Teşkilatı Başkanı Ivan Bakanov'un birkaç hafta önce vatana ihanet gerekçesiyle görevden alınmaları dikkat çekiciydi. Ukrayna Cumhurbaşkanı, kararı, savaşın başlamasından bu yana yürürlükte olan sıkıyönetim kanununa dayandırmıştı. Yetkililere yönelik suçlamalarda bulunmamış, ancak görevden alma kararlarının arkasında bazı kamu görevlilerinin ihanetlerinin ortaya çıkması olduğunu belirtmişti.
Bu gelişme, Ukrayna devlet kurumlarına sızan Moskova ajanlarının, devam eden savaş üzerindeki etkisine ilişkin Ukrayna'nın endişelerini gün yüzüne çıkardı. Moskova'nın Ukrayna devlet yöneticilerinin büyük bir bölümüyle hâlihazırda çok önemli ilişkiler ağına sahip olduğu bir sır değil. Dolayısıyla bu endişeler de yeni değil. Devlet içinde Ruslara sadık olan grubun bir kısmı savaş nedeniyle saf değiştirmiş olsa da bir kısmı hala Ruslara bağlılık içinde. Söz konusu kişilerden bazıları devlet kurumlarından ihraç edildi, bazıları yargılandı, bir kısmı da bazı parlamento üyeleri gibi takibe alındı. Zor olanı ise, Ukrayna'nın Doğu ve Batı arasındaki toplumsal bölünme çerçevesindeki siyasi nedenlerden veya doğrudan kendi çıkarlardan kaynaklanan sebeplerden dolayı Moskova'ya bağlılığını koruyan kamu idaresinde ve iktidar yapısı içinde görevli olan hizmetkar ordusunu fark etmekte yatmaktadır.
Moskova'nın, bazı Ukraynalı yetkililer ile ilgili ihanet iddialarına ilişkin resmi açıklama yapmaması dikkat çekici. Kremlin, Ukrayna Parlamentosu Yüksek Rada’nın muhalif milletvekillerinden İlya Kiva’nın vatana ihanetten yargılanması dışında bu tür olaylara müdahil olmadı.
İlya Kiva, Moskova'ya bağlılığını açıkça ortaya koyan vekillerdendi. Kiva, Ukraynalı yöneticiler arasında Rus askeri operasyonunu destekleme ve Ukrayna'yı Nazizmden temizleme fırsatını bekleyenler olduğunu söylemişti. Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Ülkeyi Batı yanlısı Kiev rejiminden kurtarmaya çalışan ve Rusya ile aktif olarak irtibat içinde olan Ukrayna Parlamentosu üyesi iki vekil istifa etti. Gelecekte, Moskova'nın eylemlerini açıkça destekleyen Ukraynalı yetkili ve milletvekillerinin sayısı daha da artacak. Arkadaşlar telefon numaramı biliyorsunuz. Hakkın ve haklının yanında durana yardım etmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, açıklamalarında birkaç kez bu konuya değindi. Başsavcı ve istihbarat servisi başkanının görevden alınmasının ardından, “Kiev rejimi bireyleri tasfiye ediyor, saflarındaki Rusya'nın ortaklarını tespit ediyor” dedi. Zaharova, ironik bir tarzda, “Zelenskiy ‘hain’ arıyor… Hain sayısına ilişkin yaklaşık bir rakam alabilir miyiz? Muhtemelen Rusya'ya yardım eden on milyonlarca insan var” ifadelerini kullandı.
Burada ortaya çıkan asıl sorun devlet organlarına sızan Rus ajanlarının askeri operasyonların seyri üzerindeki etkisinin boyutuyla ilgili. Ukrayna'daki askeri harekâtla ilgili gizli bilgilerin dolaşımına dair katı kısıtlamalar nedeniyle istihbarat faaliyetlerine ilişkin bilgilerin gerçekliğini doğrulamak mümkün değil. Ancak Moskova'nın Ukrayna'da başlattığı kapsamlı iç harekâtın askeri operasyonların önüne geçtiğini gösteren çok sayıda örnek var. Savaşın başlarında, bölgeyi korumakla görevli grubun teslim olması sonrası, Rus kuvvetlerinin Çernobil Nükleer Santralini iki saatten daha kısa bir sürede ele geçirdiğine dair veriler ortaya çıktı. Bu, savaş öncesi yapılan ön hazırlığın bir neticesiydi.
Eldeki veriler, Rusya'nın, savaşın patlak vermesinden yaklaşık üç ay önce, Kasım ayından başlayarak Ukrayna devlet organlarına ajan yerleştirdiğini gösteriyor. Görevleri, nükleer santral de dâhil olmak üzere bazı bölgelerin korunmasıyla ilgili yetkililerle temas kurmak ve Rus kuvvetlerinin herhangi bir silahlı direnişle karşılaşmamasını sağlamaktı. Bu bağlamda, Reuters tarafından yayınlanan yakın tarihli bir rapor, konunun daha geniş bir sürecin parçası olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, Ukrayna'ya yönelik saldırıyı planlayan Kremlin yetkilileri, Moskova'nın Ukrayna güvenlik kurumlarındaki ajanları sayesinde Zelenskiy'yi ülkeyi terk etmeye, kaçmaya veya teslim olmaya zorlamak için sadece birkaç günle ve sınırlı bir askeri güce ihtiyacı olacağını varsayıyordu.
Ukrayna'da siyasi yöneticiler ile güvenlik yetkilileri arasında meydana gelen ve büyük yankı uyandıran görevden almalara ilişkin raporlarda vurgulanan bir başka nokta daha var. Güvenlik ve savcılık teşkilatı mensuplarına karşı ‘vatan hainliği’ ve ‘düşmanla iş birliği’ suçlamasıyla 650'den fazla dava açılmış durumda. Zelenskiy ile Ukrayna Genelkurmay Başkanı Korgeneral Valery Zaluzhny arasında, savaşın başlangıcından bu yana gerilim belirtileri var. Ancak savaş sonrası dönemde iktidar için ‘iç mücadele’ belirtileri gösteren bu veriler, Rusya'daki bazı yorumcuların yazıları dışında doğrulanmadı.



Kerrubi, milletvekillerini Putin'e 'aşırı sadakatle' suçladı

Reformcu Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, geçen mart ayında Kerrubi'yi evinde ziyaret etti (Ensaf Haber)
Reformcu Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, geçen mart ayında Kerrubi'yi evinde ziyaret etti (Ensaf Haber)
TT

Kerrubi, milletvekillerini Putin'e 'aşırı sadakatle' suçladı

Reformcu Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, geçen mart ayında Kerrubi'yi evinde ziyaret etti (Ensaf Haber)
Reformcu Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, geçen mart ayında Kerrubi'yi evinde ziyaret etti (Ensaf Haber)

İranlı reformcu lider Mehdi Kerrubi, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Rusya ile İran arasındaki ilişkilere "zarar vermemeleri" konusunda yerel grupları uyarmasından birkaç gün sonra, milletvekillerini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "aşırı sadakat" göstermekle suçladı.

Reformcu medya organlarında dün yer alan açıklamalarda Kerrubi, güvenlik ve askeri teşkilatın siyasi ve ekonomik faaliyetlerini eleştirerek, "reformcuların yıllar önce yaptığı uyarıların artık gerçeğe dönüştüğünü" belirtti.

Kerrubi, "Parlamentodaki bazı askeri isimler Putin'e sadakatlerini göstermek için yarışıyor" dedi ve alaycı bir şekilde, "Komünist Tudeh Partisi iktidarda olsaydı bile Ruslara bu kadar destek vermezdi" ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kerrubi'nin bu açıklamaları, Kalibaf'ın eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'e yönelttiği, onları Tahran ile Moskova arasındaki stratejik ilişkilere zarar vermekle suçlayan eleştirilere yanıt niteliğindeydi.


Vance: Amerika'nın nükleer cephaneliğinin düzgün çalıştığından emin olmak için test edilmesi gerekiyor

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, 30 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nın dışında basın mensuplarına konuşuyor (AP)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, 30 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nın dışında basın mensuplarına konuşuyor (AP)
TT

Vance: Amerika'nın nükleer cephaneliğinin düzgün çalıştığından emin olmak için test edilmesi gerekiyor

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, 30 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nın dışında basın mensuplarına konuşuyor (AP)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, 30 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nın dışında basın mensuplarına konuşuyor (AP)

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, dün yaptığı açıklamada, ABD nükleer cephaneliğinin düzgün çalışmasını sağlamak için test edilmesinin şart olduğunu söyledi; ancak Başkan Donald Trump'ın hangi testleri emrettiğini belirtmedi.

Beyaz Saray'daki gazetecilerin Trump'ın nükleer test emriyle ilgili sosyal medya paylaşımı hakkındaki sorusu üzerine Vance, "Sahip olduğumuz bu nükleer cephaneliğin düzgün çalıştığından emin olmak Amerika'nın ulusal güvenliği açısından kritik önem taşıyor ve bu, test sisteminin bir parçası" dedi. Başkan'ın açıklamasının "kendi kendine konuşma olduğunu" da belirtti.

"Açıkçası, düzgün çalıştığını biliyoruz, ancak zaman içinde üzerinde çalışmaya devam etmeliyiz ve başkan da bunu yapmamızı istiyor" diye devam etti.

Trump, Truth Social'da yaptığı bir paylaşımda, Amerika Birleşik Devletleri'nin 33 yıllık aradan sonra nükleer silah denemelerine derhal yeniden başlayacağını duyurdu.

Trump'ın açıklaması, Çin'in istikrarlı nükleer ilerlemesinin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin nükleer savaş başlığı taşıyabilen nükleer enerjili bir füzeyi başarıyla test ettiğini ve ayrıca tsunami üretebilen nükleer enerjili deniz tabanlı bir seyir füzesini test ettiğini açıklamasının ardından geldi. Çin Devlet Başkanı aynı zamanda Dünya'nın en hızlı büyüyen nükleer cephaneliklerinden birini de denetliyor.

Bunun daha tehlikeli bir nükleer ortam yaratıp yaratmayacağı sorulduğunda, Trump endişelerini küçümseyerek, "Sanırım sorunu tamamen çözdük" dedi. ABD'nin Rusya ile nükleer silahsızlanma konusunda görüşmelerde bulunduğunu ve "Çin'in de bu görüşmelere katılacağını" ifade etti.


Tahran, Washington'un nükleer silah denemelerine yeniden başlama açıklamasını "gerici ve sorumsuz" bir adım olarak değerlendirdi

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Tahran, Washington'un nükleer silah denemelerine yeniden başlama açıklamasını "gerici ve sorumsuz" bir adım olarak değerlendirdi

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (İran Dışişleri Bakanlığı)

İran Dışişleri Bakanı, ABD Başkanı Donald Trump'ın sürpriz kararının ardından ABD'nin nükleer silah denemelerine yeniden başlama açıklamasını "gerici ve sorumsuz" bir adım olarak nitelendirdi.

Abbas Arakçi sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "Nükleer silahlı bir zorba, nükleer silah denemelerine yeniden başlıyor. Aynı zorba, İran'ın barışçıl nükleer programını şeytanlaştırıyordu" ifadelerini kullandı.  

Şöyle devam etti: "(ABD'nin) nükleer denemelere yeniden başlama duyurusu gerici ve sorumsuz bir adımdır ve uluslararası barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturmaktadır."