Somaliland’deki gösterilerde 7 ölü 100’den fazla yaralı var

Güvenlik güçlerinin şiddet kullandığına yönelik suçlamalar... Abdi onları savunuyor

Gösteride yaralananları ziyaret eden Savunma ve İçişleri Bakanlarını gösteren ve Somaliland Savunma Bakanlığı tarafından Twitter üzerinden yayınlanan bir fotoğraf
Gösteride yaralananları ziyaret eden Savunma ve İçişleri Bakanlarını gösteren ve Somaliland Savunma Bakanlığı tarafından Twitter üzerinden yayınlanan bir fotoğraf
TT

Somaliland’deki gösterilerde 7 ölü 100’den fazla yaralı var

Gösteride yaralananları ziyaret eden Savunma ve İçişleri Bakanlarını gösteren ve Somaliland Savunma Bakanlığı tarafından Twitter üzerinden yayınlanan bir fotoğraf
Gösteride yaralananları ziyaret eden Savunma ve İçişleri Bakanlarını gösteren ve Somaliland Savunma Bakanlığı tarafından Twitter üzerinden yayınlanan bir fotoğraf

Somali’nin kuzeyindeki Somaliland’de 13 Kasım’da cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleştirilmesi çağrısıyla yapılan bir gösteride, güvenlik güçlerinin topluluğu dağıtma çabaları sırasında meydana gelen ani şiddet olaylarında en az 7 kişi hayatını kaybetti ve 100 kişi yaralandı.
Somaliland Cumhurbaşkanı Musa Bihi Abdi, dün akşam Facebook’tan yaptığı paylaşımda, yaralıların çoğunun sopa, metal sopa ve taşlarla saldırıya uğrayan güvenlik güçleri mensupları olduğunu belirtti. Hayatını kaybedenlerin sivil veya güvenlik personeli mi oldukları hakkında ise bilgi vermedi.
Abdi paylaşımında, “Hiçbir kasaba veya köyde kargaşa ve gösterilere izin vermeyeceğiz, bunlarla yüzleşeceğiz. Şiddetin gölgelediği herhangi bir izinsiz gösteri ulusu yok eder” ifadelerini kullandı.
Abdi'nin görev süresi önümüzdeki Kasım ayında sona eriyor. Ancak muhalefet, Abdi’nin seçimleri ertelemek istediğine inanıyor ve onu Somaliland'da fiili parlamento olarak görev yapan bir eşraf konseyi olan Gorty meclisi aracılığıyla görev süresini uzatmaya çalışmakla suçluyor.
Hükümet ve muhalefet partileri arasındaki müzakerelerin sonuçsuz kalması üzerine başkent Hargeisa ile Burao ve Erigavo şehirlerinde yüzlerce kişi sokaklara döküldü. Göstericiler, seçim tarihinin değiştirilmemesini isteyen pankartlar açtı, ayrıca hükümetin protestoların yayılmasını önlemek amacıyla tüm şehirde interneti kesmesine karşı sloganlar atıldı.
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Başbakan Hamza Abdi Barre’den hemen bir tepki gelmedi. Ancak muhalefet liderleri, Somaliland’ın başkenti Hargeisa ve diğer iki şehirde güvenlik güçlerinin göstericileri darp etmesi ve ateş açması sonrasında içlerinden bazılarının hayatını kaybettiğini duyurdu.
Sosyal medyada yayılan videolarda, göstericilerin Hargeisa sokaklarında taş atıp lastik yakarken, bazı güvenlik güçlerinin ateş açtığı ve gaz bombası attığı görüldü.
Muhalefetteki iki siyasi partiden biri olan ve gösterileri destekleyen Waddani Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve Eski Genel Başkanı Abdurrahman Senru, Twitter’dan yaptığı açıklamada, 7 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek taziyelerini iletti.
Göstericilerle ilgili olarak, “Somaliland’da barışın ancak özgür ve adil seçimlerle sağlanabileceğini” belirtti ve “Gösteriler, biz tam demokratik durum elde edip, diktatörlük ve kötü liderlikten kurtulana kadar devam edecek. Bu, sadece bir başlangıç” ifadelerini kullandı.
Somaliland polis şefi yardımcısı Abdi Hasan Mir, çıkan olaylar sırasında bazıları silah taşıyan ve ateş açan protestocuların, bıçak ve sopalarla onlarca güvenlik personelini yaraladığını söyledi. Mir, özel mülk ve araçların da tahrip edildiğini söyledi. Somaliland Polis Şefi İbrahim Abdi Hacı, çatışmalara karıştığından şüphelenilen en az 100 kişinin tutuklandığını ve yakında haklarında suç duyurusunda bulunulacağını söyledi.
Diğer yandan gösteri organizatörlerinden Ahmed İsmail, Fransız haber ajansı AFP’ye Hargeisa’da biri kadın üç kişinin hayatını kaybettiğini ve 34 yaralının hastaneye kaldırıldığını söyledi. Waddani Partisi’nin bir üyesi, “Parti liderimizin bir güvenlik görevlisi de dahil olmak üzere birçok insan hayatını kaybetti. Daha yüksek olması muhtemel olan ölü sayısını hala araştırıyoruz” dedi.
Savunma Bakanı Mahmud Ati ve İçişleri Bakanı Muhammed Kahin olaylarda yaralanan sivilleri ve güvenlik görevlilerini ziyaret etti.
ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği de dahil olmak üzere 6 yabancı diplomatik misyon yaptıkları açıklamalarda, gösteriler sırasında ‘aşırı güç kullanımı’ olarak nitelendirdikleri durumu kınadılar.
ABD Dışişleri Bakanlığının Afrika işlerinden sorumlu eski yardımcısı Tibor Nagy başkanlığındaki bir ABD heyeti, sürpriz bir ziyaret için Somaliland’a geldi.
Muhalefet liderleri Haziran ayında, polis güçlerini Hargeisa’daki hükümet karşıtı bir gösteriyi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve gerçek mühimmat kullanmakla suçlamıştı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Somaliland’de cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimleri 5 yılda bir yapılıyor. Abdi’nin kazandığı bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimi Aralık 2017’de yapıldı. Önümüzdeki Kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık amacıyla geçen yılın ortasında yasama seçimleri yapılmıştı.
Eski bir İngiliz kolonisi olan Somaliland, 1991 yılında Somali’den bağımsızlığını ilan etti. Bu adım, uluslararası toplum tarafından tanınmadı. 4,5 milyonluk nüfusa sahip olan bu bölge yoksul, izole ve çoğu zaman barış içinde kalırken, Somali, 30 yıldır iç savaşla boğuşuyor



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.