Tahran, güvence verilmesi halinde Avrupa'nın teklifini kabul etmeye hazır

Washington, İran ek taleplerinden vazgeçerse nükleer anlaşmaya geri dönecek

Müzakereler Viyana’da yürütülüyor. (AFP Arşiv)
Müzakereler Viyana’da yürütülüyor. (AFP Arşiv)
TT

Tahran, güvence verilmesi halinde Avrupa'nın teklifini kabul etmeye hazır

Müzakereler Viyana’da yürütülüyor. (AFP Arşiv)
Müzakereler Viyana’da yürütülüyor. (AFP Arşiv)

İran, Avrupa Birliği'nin nükleer müzakerelerdeki tıkanıklığı aşmak için sunduğu öneriyi kabul edebileceğini açıkladı. İran medyası, ismi açıklanmayan üst düzey bir İranlı diplomatın şu sözlerini aktardı:
“AB tarafından sunulan öneriler değerlendirilme aşamasındadır. İran'a güvenlik, yaptırımlar ve garantiler de dahil olmak üzere çeşitli konularda güvence sağlaması durumunda kabul edilebilir.”
İran, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de yaptığı ve İran'a sert ABD yaptırımlarını yeniden uyguladığı gibi, gelecekteki hiçbir ABD başkanının anlaşmadan çekilmeyeceğinin garantisini arıyor. Ancak Batılı diplomatlar, nükleer anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma değil, sadece siyasi bir 'uzlaşı' olduğu için ABD Başkanı Joe Biden'ın bu tür güvenceleri sağlayamayacağına işaret ediyor.  
Tahran Cuma İmamı Kazım Sadıki, İran’ın ‘nükleer müzakere yeniden canlandırıldıktan sonra ABD yaptırımlarının kaldırılacağına dair doğrulanabilir garantiler almakta' ısrar ettiğini söyledi. Sadıki, cuma hutbesinde yaptığı konuşmada "Gerekli doğrulanabilir garantileri almakta ve yaptırımların kaldırılmasında ısrar ediyoruz. Bu olursa, müzakere ekibimiz yaptırımların sizin direnişiniz ve gücünüz sayesinde kaldırıldığını duyuracaktır” ifadelerini kullandı.  
Avrupa Birliği geçtiğimiz hafta Viyana’da, ABD ve İranlı yetkililer arasında dört gün süren dolaylı görüşmelerin ardından, taraflara ‘nihai bir metin’ sunduğunu ilan etmişti. Üst düzey bir AB yetkilisi, 15 aydır müzakere edilen metinde daha fazla değişiklik yapılamayacağını belirterek, taraflardan en fazla birkaç hafta içinde nihai bir karar vermelerini beklediğini de sözlerine ekledi. İranlı yetkililer, Tahran'da istişarelerde bulunduktan sonra görüşmeleri koordine eden Avrupa Birliği'ne ‘görüş ve önerilerini’ ileteceklerini ifade ettiler.  
ABD Başkanı Joe Biden'in yönetimi perşembe akşamı, İranlı yetkililerin 2015 yılında imzalanan anlaşmanın ötesine geçen ek taleplerinden vazgeçmeleri halinde Tahran ile nükleer anlaşmaya ‘derhal geri dönmeye’ hazır olduğunu doğruladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, basına yaptığı açıklamada, “Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın tam olarak uygulanmasına karşılıklı dönüş için Viyana’da müzakere ettiğimiz anlaşmayı imzalamaya ve derhal uygulamaya hazırız. Bunun gerçekleşmesi için İran’ın ek taleplerinden vazgeçmeye karar vermesi gerekiyor” dedi. Bu konuda tercihin İranlı yetkililerde olduğunu söyleyen Patel, “Biden yönetimi, müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte anlaşmanın karşılıklı tam olarak uygulanmasına dönüş olan ve olmayan senaryolara hazırlanıyor” diye konuştu. 
‘2015 nükleer anlaşmasının’ mart ayında yeniden sağlanma ihtimali yakın görünüyordu. Ancak Tahran ve Washington arasında, başta İran Devrim Muhafızları’nın (DMO), ABD’nin ‘yabancı terör örgütleri listesinden’ çıkarılması olmak üzere askıda olan bazı konularda uzlaşı sağlanamadı. İran ile 2015'te imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden tam anlamıyla uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı nükleer görüşmeler, Nisan 2021'den bu yana aralıklarla Viyana'da yapılıyor. 
Bu arada geçen ay İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad'ın New York'a bağlı Brooklyn'deki evine girmeye çalışan, Halid Mehdiyev hakkında iddianame hazırlandı. Savcılık, Mehdiyev’i seri numarası silinmiş bir Çin yapımı AK-47 (Kaleşnikof) saldırı tüfeğini yasa dışı bir şekilde bulundurmakla suçluyor. Halid Mehdiyev Alinejad'ın evine girmeye çalışmış ve pencereden içeriyi gözetlemişti. Daha sonra bölgeden ayrılan Mehdiyev, dur tabelasına uymadığı için New York polisi tarafından çevrildi ve ehliyetsiz araç kullandığı için gözaltına alındı. Polis ekipleri, arabanın arka koltuğundaki bavulun içinde seri numarası silinmiş dolu bir Kalaşnikof buldu. Bavulun içinde bin 100 dolar nakit ve iki farklı plaka da ele geçirildi. İlk başta silah hakkında bilgisi ve bavulun kendisine ait olmadığını öne süren Mehdiyev daha sonra silahın kendisine ait olduğunu kabul etti. Alinejad’ı tanımadığını iddia eden Mehdiyev, kiralık ev aradığını belirtti. Daha sonraki bir ifadesinde ise bölgede tanıdığı birini aradığını söyledi.
İranlı dört istihbarat görevlisi temmuz ayının başlarında, ABD'de ikamet eden ve İran'daki insan hakları ihlallerini ortaya çıkarma konusunda aktif olarak çalışmalar yürüten İran asıllı gazeteciyi kaçırmak için komplo kurmakla suçlanmıştı. Masih Alinejad, İranlı istihbaratçıların kendisini New York Brooklyn’daki evinden kaçırarak deniz yoluyla Venezuela'ya, oradan da İran'a götürmeyi planladıklarını söylemişti.  



BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.