ABD, Yemen’de ateşkesin üçüncü kez uzatılması için devrede

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking. (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking. (ABD Dışişleri Bakanlığı)
TT

ABD, Yemen’de ateşkesin üçüncü kez uzatılması için devrede

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking. (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking. (ABD Dışişleri Bakanlığı)

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, bu hafta Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan bir gezi için Arap Körfezi bölgesine gitti.
Lenderking’in hedefinde, Birleşmiş Milletler'in (BM) aracılık ettiği ateşkesi sürdürmek ve Yemen liderliğindeki çatışmaya kalıcı bir ateşkes ve kapsamlı ve kalıcı bir çözüm yolunu açmak var. Şubat 2022'den bu yana ikinci kez uzatılan ateşkes BM Yemen Temsilcisi Hans Grundberg tarafından formüle ediliyor ve 6 ay sürecek.
Lenderking’in ziyareti, ABD Başkanı Joe Biden'in Suudi Arabistan ziyaretinden bir ay sonra gerçekleşti.
Lenderking CNBC’ye verdiği demeçte şnları söyledi:
“Suudi Arabistan Krallığı, Körfez bölgesindeki tüm ülkeler gibi ABD'nin de hayati bir ortağı. ABD’nin bölgede etkisi azalmadı. Başkan Biden'ın bölgeye yaptığı ziyarette verdiği ana mesaj, ABD'nin burada olduğu ve hiçbir yere gitmediği. Diğer güçlerin de diplomatik ziyaretleri bekleniyor ancak bunlar ABD'nin geri çekilmesi anlamına gelmiyor.”
ABD Temsilcisi birkaç gün önce Yemen'in Washington Büyükelçisi Muhammed el Hadrami ile yaptığı görüşmede Yemenlileri ateşkesi inşa etmeye ve ülkede sekiz yıldır süren çatışmayı sona erdirmek için kalıcı bir anlaşmaya varmaya çağırdı.
2 Ağustos’ta yeniden uzatılan ateşkes 2 Ekim’e kadar geçerli. İran destekli Husi grubu askeri gerginliği azaltmak ve Hudeyde Limanı üzerinden petrol türevlerinin ülkeye girmesi ve Sana Havalimanı’nın açılması da dahil olmak üzere ateşkeste yer alan hükümlere uymadığı için durum kırılgan olarak nitelendirildi. ABD ve Avrupa, BM ateşkesinin altı aydan bir yıla kadar uzatılması ve Husi milislerinin tüm saldırıların durdurulmasını istiyor



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.