Karaya vuran yunusları kova kova su atıp havlulara sararak kurtardılar

Yeni Zelanda dünyanın en yüksek karaya vuran balina ve yunus oranına sahip

Ekran görüntüsü
Ekran görüntüsü
TT

Karaya vuran yunusları kova kova su atıp havlulara sararak kurtardılar

Ekran görüntüsü
Ekran görüntüsü

Yeni Zelanda'da Koruma Departmanı yetkilileri, ülkedeki kurtarma ekiplerinin cuma günü 7 yunusu kova kova su kullanıp havlulara sararak kurtardığını, ardından hayvanları okyanusa saldığını söyledi.
Toplam 9 yunus, Auckland kenti açıklarında bulunan Waiheke Adası'ndaki Whakanewha Körfezi'nde kıyıya vurmuştu. Kıyıya vuran balina ve yunusların kurtarılmasında uzmanlaşmış The Project Jonah kolektifine göre, sürüde en az bir yavru da vardı.
Gönüllüler, yunuslar susuz kalmasın diye havlu kullandı ve hayvanların geri yüzmesini kolaylaştırması için gelgitin yeterince yükselmesini bekledi.
New Zealand Herald gazetesinin haberine göre, Koruma Departmanı'nın Auckland İç Adalar Operasyon Müdürü Emma Kearney, yunusların 16.40 itibarıyla başarıyla yeniden yüzdürüldüğünü bildirerek "körfezi terk ettiklerini ve en son daha derin sulara giderken görüldüklerini" söyledi.
Kıyıya vuran yunuslardan ikisinin öldüğünü belirten yetkililer, yunusların otopsi için Massey Üniversitesi'ne götürüldüğünü belirtti.
The Project Jonah, bölgesel bir kabile grubundan katılımcılara atıfta bulunarak Facebook'ta yaptığı paylaşımda, "Bu, sağlık görevlilerinin, Koruma Departmanı personelinin, Iwi mensuplarının ve halkın devasa bir ortak çabasıydı" dedi.
Koruma Departmanı, öğle saatlerinden bu yana olay yerinde personel görevlendirildiğini ve yetkililerinin yunusları rahat ettirmek için The Project Jonah, Ngāti Paoa ve Waiheke topluluğunun üyeleriyle birlikte çalıştığını söyledi.

Grup, yükselen gelgitin kurtarma ekiplerine yardımcı olduğunu ve ekiplerin bunu kıyıya vuran 9 yunusun 7'sini yeniden yüzdürmek için kullandığını açıkladı.
Yaklaşık 10 bin kişilik nüfusu olan Waiheke adası, Auckland'dan feribotla yaklaşık 40 dakika uzaklıkta.
Güneybatı Pasifik ülkesi, dünyanın en yüksek kıyıya vuran yunus ve balina oranına sahip.
Her yıl yüzlerce memeli ülkenin kıyılarına vursa da yetkililer bunun arkasındaki nedeni çözebilmiş değil.

Ajanslardan da yararlanılmıştır



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe