FBI'a saldırı girişiminin ardından, çok gizli bilgilere erişimi olan eski asker çıktı

42 yaşındaki Ricky Shiffer, Irak'ta da savaşmıştı

FBI merkezi dışındaki ekip, binayı teftiş ediyor (AP)
FBI merkezi dışındaki ekip, binayı teftiş ediyor (AP)
TT

FBI'a saldırı girişiminin ardından, çok gizli bilgilere erişimi olan eski asker çıktı

FBI merkezi dışındaki ekip, binayı teftiş ediyor (AP)
FBI merkezi dışındaki ekip, binayı teftiş ediyor (AP)

FBI'a silahlı baskın düzenlemeye çalışırken öldürülen Ricky Shiffer, eskiden çok gizli bilgilere erişimi olan bir ABD Deniz Kuvvetleri askeri çıktı.
FBI'dan yetkililerin cuma günü yaptığı açıklamaya göre 42 yaşındaki Shiffer, radikal sağcı eğilimlere sahip olduğu ve eyleme geçebileceği ihtimaliyle istihbarat örgütünün bir süredir radarındaydı.
Eski ABD Donanması askeri, perşembe günü elinde silahla Ohio eyaletindeki Cincinnati kentinde yer alan FBI ofisine girmeye çalışmış fakat alarmın çalmasıyla güvenlik harekete geçince olay yerinden aracıyla kaçmıştı. Polisler de saldırganın peşine düşmüştü.
Yetkililerin açıklamasına göre yaklaşık 6 saat süren olayda Shiffer, teslim ol çağrılarına yanıt vermemiş ve polis ekiplerine silah çekmişti. Bunun üzerine çıkan çatışmada saldırgan, polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Kimliğini paylaşmayan bir yetkili, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'a açıklamasında, olay yaşanmadan önce FBI'ın Shiffer'ın 6 Ocak 2021'deki ABD Kongre baskınına katılıp katılmadığını belirlemeye çalıştığını belirtti. Shiffer, Kongre binasını basan protestocuların görüntülerinin yer aldığı bir Twitter paylaşımına yanıt olarak "Oradaydım" yazmıştı.
Ayrıca istihbarat yetkililerinin, Shiffer'ın baskından önceki gün Beyaz Saray'ın yanındaki Black Lives Matter Plaza'da eski ABD Başkanı Donald Trump destekçilerinin düzenlediği yürüyüşte yer alıp almadığını tespit etmeye çalıştığı bildirildi.
Shiffer'ın FBI ofisine neden baskın düzenlediği henüz bilinmezken, istihbarat örgütü saldırganın radikal sağcı gruplarla olası bağlantılarına dair araştırmasına devam ediyor.
Öte yandan eski ABD başkanının sosyal medya platformu Truth Social'da saldırganın adını taşıyan bir hesaptan, "Savaşa hazır olmak için ihtiyacınız olan her şeyi alın" yazan bir paylaşım yapılmıştı. Söz konusu gönderi, FBI'ın Trump'ın Florida eyaletindeki Mar-a-Lago tesisine baskın düzenlemesinin ardından gelmişti.
Shiffer'ın FBI ofisini basmaya çalıştığı gün, yine aynı hesaptan sabah 09.30'da, "Kurşungeçirmez camı bir şekilde geçebileceğimi düşünmüştüm ama öyle olmadı. Benden haber alamazsanız, FBI'a saldırmaya çalıştığım doğru. Bu durumda internete erişimim engellenmiş, FBI beni yakalamış ya da peşime polis göndermiş demektir" ifadelerinin yer aldığı bir gönderi de paylaşılmıştı.
Yetkililer, hesabın gerçekten saldırgana ait olup olmadığına dair yorum yapmayı reddetti.
İstihbarat örgütünün paylaştığı bilgilere göre Shiffer, Pensilvanya Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1998'de ABD Donanması'na katılmıştı. 10 ay boyunca atış kontrol teknisyeni olarak eğitim alan Shiffer, daha sonra denizaltı silah sistemlerini denetleme ve verileri değerlendirerek düzenlenecek saldırılara destek sağlama göreviyle Washington D.C.'ye atanmıştı.
Donanmanın personel sözcüsü Cullen James, denizaltı görevlerinin hassas bilgilerle uğraşmayı içerdiğini belirterek, Shiffer'ın Çok Gizli/Hassas Bölümlere Ait Bilgi (Top Secret/Sensitive Compartmented Information) iznine sahip olabileceğini söyledi. James, bu iznin ulusal güvenliğe dair en gizli görevler hakkındaki bilgilere erişim sağladığını belirtti.
ABD Ulusal Muhafızları Bürosu Sözcüsü Catalina Carrasco, Shiffer'ın 2003'te astsubay olarak Deniz Kuvvetleri'nden ayrıldığını, piyade olarak 2008'de Florida Ulusal Muhafızları'na katıldığını paylaştı. Shiffer daha sonra 2010'de Irak'ta görev yapmış, 2011'de de Ulusal Muhafızlar'dan ayrılmıştı.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN



ABD ordusu: Uyuşturucu kaçakçılığından şüphelenilen iki gemiye düzenlenen saldırılarda 5 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
TT

ABD ordusu: Uyuşturucu kaçakçılığından şüphelenilen iki gemiye düzenlenen saldırılarda 5 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu yaptığı açıklamada, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen iki gemiyi hedef alan hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

ABD Güney Komutanlığı X aracılığıyla dün şu açıklamayı yaptı: "Bu operasyonlar sırasında, üçü ilk gemide, ikisi ikinci gemide olmak üzere toplam 5vuyuşturucu kaçakçısı terörist öldürüldü. Hiçbir ABD askeri personeli zarar görmedi."


ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
TT

ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)

ABD, İran'ın "gölge filosu"nu hedef alan ve İran petrolü ile petrol ürünleri ihraç ettiğini söylediği operasyon kapsamında dün 29 gemi ve gemi yönetim şirketine yaptırım uyguladı.

Reuters'e göre, ABD Hazine Bakanlığı, hedef alınan gemi ve şirketlerin "aldatıcı nakliye uygulamaları" yoluyla yüz milyonlarca dolar değerinde mal taşıdığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre “Gölge filo” terimi, yaptırım uygulanan petrolü taşıyan gemileri ifade eder. Bu gemiler genellikle eski, sahipleri belirsiz ve büyük petrol şirketleri ile birçok liman için uluslararası standartlar gereği zorunlu olan kapsamlı sigorta kapsamı olmadan seyrediyorlar.

Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı John Hurley, yaptığı açıklamada, Hazine Bakanlığı'nın “rejimin askeri ve silah programlarını finanse etmek için kullandığı petrol gelirlerini engellemeye devam edeceğini” söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Tahran'ın nükleer programı ve Ortadoğu'daki silahlı gruplara verdiği destek nedeniyle İran'a yaptırımlar uyguladığını söylüyor. İran ise nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.

İki ülke arasında yapılan beş tur dolaylı nükleer müzakerenin ardından Tahran ve Washington arasındaki gerilim arttı. Bu müzakereler haziran ayında 12 gün süren bir hava savaşıyla sonuçlandı; bu savaş sırasında İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri İran'ın nükleer tesislerini bombaladı.

ABD, bu ay halihazırda İran petrolü taşıdığı için ABD yaptırımları altında olan Venezuela ham petrolü taşıyan bir petrol tankerine karşı ek önlemler aldı.

Washington, 10 Aralık'ta Venezuela kıyıları açıklarında Venezuela'dan petrol taşıyan Skipper adlı petrol tankerine el koydu; bu hamle Washington ve Karakas arasındaki gerilimi daha da artırdı.

Eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi, 2022'de "Adisa" adıyla anılan tankere, İran petrol ticaretine karışması gerekçesiyle yaptırımlar uygulamıştı.


Putin'in temsilcisi, AB'nin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmama kararını memnuniyetle karşıladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
TT

Putin'in temsilcisi, AB'nin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmama kararını memnuniyetle karşıladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yatırım ve ekonomik iş birliği özel temsilcisi Kirill Dmitriev, bugün yaptığı açıklamada, AB liderlerinin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmak yerine Ukrayna'yı finanse etmek için borç alma kararı almasının ardından "hukukun ve aklın sesinin" galip geldiğini söyledi.

Dmitriev, "X" blogunda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e atıfta bulunarak şunları yazdı: "Başarısız Ursula'nın önderliğindeki AB savaş kışkırtıcılarına büyük bir darbe - AB'deki sağduyulu sesler, Rus rezervlerinin Ukrayna'yı finanse etmek için yasadışı kullanımını engelledi."