Libya’da yabancı büyükelçilere yönelik şüphe ve tepkiler sürüyor

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall (Ulusal Birlik Hükümeti)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya’da yabancı büyükelçilere yönelik şüphe ve tepkiler sürüyor

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall (Ulusal Birlik Hükümeti)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall (Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya’daki kriz yılları, ülkeye gelen büyükelçiler ve uluslararası elçiler konusunda bir şüphecilik durumu yarattı.
Siyasi beyanları Libya’da savaşan iki taraftan herhangi biri ile çatışırsa, bazıları ülkeden sınır dışı edilmelerini talep edebilir ve onları istenmeyen kişiler olarak görebilir.
Bir grup Temsilciler Meclisi üyesi, İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall’ı Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti ile çalışmaya devam edeceğini  söylemesi nedeniyle eleştirdi.
Libya’daki kriz, politikacıları ve parlamenterleri iki gruba ayırdı. Her biri uluslararası ve batılı yetkililerin açıklamalarını kendi çıkarlarına göre destekliyor ve aksi bir söylem olduğunu tepki gösteriyor.
Milletvekilleri, Trablus’taki Dibeybe hükümetine destek veren İngiltere Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamalara ikinci kez itiraz ediyor.
Hurndall kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, İngiliz hükümetinin, seçimleri düzenlemek için Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde mutabakatla seçildiği için Ulusal Birlik Hükümeti ile birlikte çalıştığını söyledi.
Ayrıca, Ulusal Birlik Hükümeti ile çalışmaya devam etmenin uzlaşı bağlamında olduğunu da ekledi.
Ancak Temsilciler Meclisi’nin 53 üyesi, bu ifadeleri Temsilciler Meclisi kararlarının ihlali ve Libya’nın iç işlerine kabul edilemez müdahale olarak nitelendirdi.
Hurndall’ın bahsettiği ‘uzlaşı’ bağlamında değinen milletvekilleri şu açıklamayı yaptı;
“Bu bağlamın ancak Temsilciler Meclisi’nin onayı ile meşruiyet kazanması uygun olabilir. İngiliz Büyükelçisi Caroline Hurndall, atıfta bulunduğu uzlaşıya dayalı bağlamın meşruiyetini, Başağa hükümetini onaylayan Temsilciler Meclisi’nden aldığını unuttu. Bu bilgiler zorla gerçek bir düzen dayatmaya çalışan bir partiye karşı önyargısını ifade ediyor. Ayrıca ulusal meşruiyet kararlarına saygı duymayı reddettiğini ve iç işlerine artan müdahalesini yansıtıyor” yorumunda bulundu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Temsilciler Meclisi üyesi Muhammed el-Abani, “İngiliz Büyükelçi’nin açıklamaları diplomatik çalışmalarını aşıyor” dedi.
Açıklamayı imzalayan milletvekilleri, güvenlik sürecine müdahale ve askeri komitenin (5+5) çalışmalarını aksatma girişimine ek olarak, büyükelçinin yerel partilerle yürüttüğü ve izin almadığı için yasadışı olarak nitelendirdikleri temas ve görüşmelere dikkat çekti.
Fethi Başağa liderliğindeki Libya İstikrar Hükümeti’ni destekleyen milletvekilleri, Libya’nın İngiltere veya başka ülkelere bağlı olmadığını vurguladı.
Milletvekilleri, “Meclisin onayı ve yerel ve uluslararası kabul görmüş siyasi anlaşmada belirtilen uzlaşı çerçevesi dışında hiçbir hükümet veya partinin meşruiyeti yoktur” ifadelerini de kullandı.
Ulusal Güçler İttifakı Yüksek Kurulu Başkanı Tevfik Şuheybi de, Büyükelçi Hurndall’in ifadelerine benzer şekilde Dibeybe hükümetine destek verdi.
Libya’ya gelen yetkililerin eylemlerinden şüphe duyma ve itiraz etme durumu uzun zamandır sürüyor.
BM eski Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin BM Güvenlik Konseyi’nde, Ulusal Birlik Hükümeti yanında savaşan yabancı paralı askerler ve radikal grupların varlığı hakkında konuştuğu bir brifing nedeniyle yaklaşık üç yıl önce ona karşı gösteriler yapıldı.
Selame’nin ifadeleri, Libya’nın batısındaki tüm siyasi, askeri, sosyal ve dini oluşumları kızdırdı.
Görevden azledilen Libya Müftüsü Sadık el-Giryani, Libyalıları sokaklara çıkarak ‘Selame’nin yalanları’ ve vatandaşlara karşı işlediği suçları kınamaya çağırdı.
Selame, Haziran 2017’de göreve başladığı andan Libya’dan ayrılana kadar ülkenin doğu ve batısındaki çatışmanın taraflarını memnun edemedi.
Meclis’teki Savunma Komitesi, 2019’da başkent Trablus’taki savaşın ardından Selame’nin ülkeden sınır dışı edilmesini talep etti.
İtalya’nın eski Libya büyükelçisi Giuseppe Peroni de, Ağustos 2018’de Libya’da cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ertelenmesini talep ettiğinde benzer bir durumla karşı karşıya kaldı.
Peroni, ülkesinin, uygun koşullar sağlanana kadar (Paris konferansında belirtilen tarihe göre) seçimlerin yapılması için her türlü çabayı göstereceğini söyledi.
Libyalıların çoğu, yetkililere Peroni’nin sınır dışı edilmesi için çağrıda bulundu.
Libya’nın doğusunda bulunan geçici hükümetteki Libya Dışişleri Bakanlığı, bu durumu İtalya Büyükelçisi’nin, ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin en basit kurallarına ve sözleşmelerine uymadan Libya’nın iç işlerine yönelik aleni ve sorumsuz bir müdahalesi olarak nitelendirdi.



Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.