AB Büyükelçileri Ramallah ve çevresini ziyaret etti

AB Büyükelçileri, Ramallah yakınlarında yıkım tehdidi altındaki bir okulu ziyaret etti

AB heyeti ve Avrupa konsolosları Ramallah yakınlarındaki Ayn Samiye köyündeki bedevi okulunu ziyaret ederken (EPA)
AB heyeti ve Avrupa konsolosları Ramallah yakınlarındaki Ayn Samiye köyündeki bedevi okulunu ziyaret ederken (EPA)
TT

AB Büyükelçileri Ramallah ve çevresini ziyaret etti

AB heyeti ve Avrupa konsolosları Ramallah yakınlarındaki Ayn Samiye köyündeki bedevi okulunu ziyaret ederken (EPA)
AB heyeti ve Avrupa konsolosları Ramallah yakınlarındaki Ayn Samiye köyündeki bedevi okulunu ziyaret ederken (EPA)

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin temsilcileri, büyükelçileri ve konsolosları, İsrail’e bağlı Kudüs Merkez Mahkemesi’nin çarşamba günü verdiği okulun hemen yıkılması kararını protesto ederek Ramallah’ın doğusundaki Ayn Samiye Okulu’nu ziyaret etti.
AB Filistin Toprakları Temsilcisi Sven Kuehn Von Burgsdorff “Bu, bu tür kararları protesto etmek için bir araya geldiğimiz ilk ziyaretimiz değil. İsrail’in işgalci güç olarak, uluslararası hukuk ve ilgili uluslararası sözleşmeler uyarınca eğitim hakkına saygı göstermesi, C Bölgesi’nde, Gazze’de ve diğer bölgelerde Filistinli çocukların okullarına kolayca ulaşma hakkını garanti altına alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Burgsdorff, yıkım kararının tüm uluslararası yükümlülüklerin net bir ihlali olduğunu, hukuken uygun görülemeyen mantıksız bir karar olduğunu ve zorla göç ettirme suçu teşkil ettiğini vurguladı.
Eğitim Bakanlığı Sözcüsü Sadık el-Hudur, okulun hedef alınmasının, tüm bölgelerde ulusal kimliğinin yanı sıra Filistinlilerin eğitiminin hedef alınmasının bir parçası olarak gördü. Hudur, ciddi bir şekilde harekete geçme çağrısında bulundu ve dünyaya “bu saldırının gölgesinde çocukların eğitim hakkının korunmasına yardım edilmesi ihtiyacı” konusunda çağrıda bulundu.
Hudur söz konusu okulun varlığının, nüfusun varlığını artırdığını, eğitim hakkını sağladığını, öğrencilerin uzun mesafeler kat etmek zorunda kalmaktan kurtardığını söyledi. Okulun yıkılması durumunda, tüm ortaklarla birlikte yeniden inşa edileceğini, bu mümkün olmazsa da öğrencilerin çadırda veya açık havada eğitim göreceğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığı haberine göre, Hudur “Bu okulları diğer okullarla aynı standartlarda ele almıyoruz. 7 öğrencisi ve 5 öğretmeni olan bir okuldan bahsediyoruz. Bu, eğitim hakkını sağlamak ve gerçekleştirmekle ilgilendiğimizi ve fizibiliteyi maliyet açısından değil, ahlaki fizibilite, ahlaki değer ve eğitim hakkını sağlarken öğrencilere nelerin sağlanması gerektiğine bağlılık açısından inceliyoruz” ifadelerini sözlerine ekledi.
Kudüs Adli Yardım ve İnsan Hakları Merkezi Müdürü İsam el-Aruri, Kudüs’teki işgal mahkemesinin, işgal altındaki Filistin topraklarında yürürlükte olan inşaat yönetmeliklerinin talimatlarındaki bir değişikliğe dayanarak, çarşamba günü okulun yıkımını durdurmaya yönelik ihtiyati tedbir kararını iptal ettiğini belirtti ve “İsrail anlatısını değiştirerek, topraklarımıza İsrail toprağı gibi davranmaya başladı” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Gelecek hafta başlayacak bir hukuki süreç planlanıyor” ifadelerini sözlerine ekledi.
Bölge sakini Muhammed Hüseyin el-Kaabene, okulun ve bölgenin bir bütün olarak yerleşimciler ve işgal askerleri tarafından sürekli saldırıya uğradığını, bir süre önce, sakinleri yerinden etme bağlamında okulun ekipmanlarına el koyduklarını belirtti. Bölge sakini “Ancak bölgeyi terk etmeyeceğiz” dedi.
Okul Aralık ayının ortasında, C olarak sınıflandırılan bölgedeki Ayn Samiye’deki bedevi topluluğunun öğrencilerine hizmet etmek amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı ile Duvar ve Yerleşime Direniş Komisyonu koordinasyonunda, Filistin’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlardan biri aracılığı ve gönüllülerin çabalarının yanı sıra Avrupa fonuyla açıldı.
Bedevi topluluğu, Kudüs çölü etrafından kuzeydoğu bölgelerinde yer alıyor. Bedevi el-Omarin/el-Kaabene aşireti yaklaşık 35 yıl önce buraya yerleşti. Söz konusu bedeviler, buraya yerleşmeden önce birçok kez yerinden edilmenin ve tehcirin acısını çekmiş olan yaklaşık 300 Filistinliyi içeriyor. İsrail güçleri, Kevkebu’s-Sabah yerleşim yer için topluluğun topraklarının büyük bir bölümünü ve çevresini ele geçirdi.
Bedevi topluluğu, toprağın geri kalanını ele geçirmeye çalışan yerleşimcilerin tekrarlanan saldırılarına maruz kalıyor.
 



Hamas'tan Gazze'deki bir aşiret liderine: Teslim olmak için 10 gününüz var

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
TT

Hamas'tan Gazze'deki bir aşiret liderine: Teslim olmak için 10 gününüz var

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)

Gazze'de Hamas tarafından yönetilen İçişleri Bakanlığı bugün, hareketin Filistin Gazze Şeridi'ndeki yönetimine karşı çıkan silahlı bir Bedevi aşiret liderini, vatana ihanet ve casuslukla suçlayarak teslim olması ve yargılanması için son tarih verdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, kararın “devrim mahkemesi” tarafından verildiği belirtildi. Açıklamada, Hamas otoritesini tanımayan ve Gazze'nin çıkarlarına zarar vermekle suçlanan Yaser Ebu Şebab'ın teslim olmak için on gün süresi olduğu belirtildi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre mahkeme Filistinlilerden, İsrail güçleri tarafından kontrol edilen Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde şu ana kadar yakalanamayan Ebu Şebab'ın nerede olduğunu Hamas güvenlik yetkililerine bildirmelerini istedi. Ebu Şebab'ın grubundan teslim olması için verilen son tarihe henüz bir cevap gelmedi.

Hamas, Ebu Şebab'ı BM yardım kamyonlarını yağmalamakla suçluyor ve İsrail tarafından desteklendiğini belirtiyor.

Hamas'tan iki kaynak ve bilgi sahibi diğer iki kaynak geçen ay Reuters'a, örgütün Ebu Şebab'ı öldürmek için en iyi adamlarından bazılarını gönderdiğini söyledi.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri adlı silahlı grup daha önce Reuters'a yaptığı açıklamada, yardım kamyonlarına eşlik ederek insani yardımları yağmalardan koruyan bir halk gücü olduklarını söylemiş ve İsrail'den destek aldıklarını ya da İsrail ordusuyla iletişim kurduklarını reddetmişti. Grup, Hamas'ı şiddet uygulamak ve muhalefeti susturmakla suçladı.

İsrail, Hamas'a karşı Gazze'deki bazı aşiretleri desteklediğini söylüyor, ancak bu aşiretlerin isimlerini vermiyor.